Danıştay 6. Daire, Esas No: 2017/3711, Karar No: 2021/808
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2017/3711 E. , 2021/808 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/3711
Karar No : 2021/808
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- … 3- …
4- … 5- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından Sakarya ili, Adapazarı ilçesi, Tepekum Mahallesi, … mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu alanda Adapazarı Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı yetki devri kararı ile bu karara istinaden 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin Sakarya Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu parselasyon işlemiyle davacıya fiili kullanım alanı yakınındaki imar adalarından müstakil parsel tahsis yapılması mümkün iken kamu tesis alanı ve müstakil parsel haricinde 12 farklı parsele hisselendirme yapılmasının mağduriyete neden olduğu, tahsis edilen hisseli parsellerin fiili kullanım alanından farklı uzaklıklarda olduğu, işlemin tahsis, parselleme ve dağıtıma ilişkin ilke ve esaslara uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; DOP oranın kanuni sınır altında olduğu, işlemin yargı kararını uygulamak amacıyla yapıldığı, dağıtıma ilişkin ilke ve esaslara uygun davranıldığı ileri sürülmektedir.
Adapazarı Belediye Başkanlığı tarafından; Parselasyon işleminin davalı Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığı, idarelerinin dava konusu işlemle ilgileri olmadığı halde yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacıların maliki olduğu Sakarya İli, Adapazarı İlçesi, Tepekum Mahallesi … mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazların da bulunduğu alanda parselasyon yapma yetkisinin Adapazarı Belediye Encümenin … tarihli, … sayılı kararı ile Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredildiği, bu yetkiye istinaden Sakarya Büyükşehir Belediyesi Encümeninin … tarihli, … sayılı kararıyla 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon işleminin 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) ve (c) bentleri uyarınca onaylanmasına ilişkin karar verilmesi üzerine davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde, idari dava türleri arasında idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları sayılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde; “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir… ” hükmü, 19. maddesinde de; “İmar planlarına göre parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe girer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır… ” hükmü yer almaktadır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “Büyükşehir, İlçe ve İlk Kademe Belediyelerinin Görev ve Sorumlulukları” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak, anılan fıkrasnın (c) bendinde ; kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar plânlarını, parselasyon plânlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak, 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmak büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Hukukunun bilinen ilkelerinden olan kanunilik ilkesi, idarelerin yetkilerini kanundan almak zorunda olduğunu ifade etmektedir. İdarenin yasalarla kurulması, yasalardan yetki alması, yasalar çerçevesinde ve yasalara aykırı olmamak koşuluyla işlemlerde bulunabilmesi anlamına gelen yasallık ilkesinin (kanunilik ilkesi) gereği olarak yetkili idarenin yasayla belirlenmesi ve yetki devrine imkan veren hususların da yasayla belirlenmesi gerektiği kabul edilmiştir. Bir makam ya da organın idari işlem yapma yetkisini başka bir makam veya organa devretmesi yetki düzenini değiştireceğinden yetki devri yapılabilmesi için açık yasal dayanak gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının hissedarı olduğu taşınmazların da içinde bulunduğu alanda Adapazarı Belediyesi Encümenin 10/06/2015 tarihli, 583 sayılı kararıyla büyükşehir belediyesince parselasyon yapılabileceğine dair yetki devri yapıldığı, bunun üzerine Sakarya Büyükşehir Belediyesi Encümeninin 11/06/2015 tarihli, 289 sayılı kararıyla 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle parselasyon yapma yetkisinin hangi belediyeye ait olduğunun tespiti gerekmektedir. Bu bağlamda yukarıdaki yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; imar planlarına uygun olarak parselasyon yapma yetkisinin ilçe belediyesine ait olduğu, 5216 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca, ilçe belediyelerin yaptıkları parselasyon planlarının büyükşehir belediyesince onanması gerektiği, anılan Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde ise, (b) bendinden farklı bir husus belirtilmekte olup özel olarak kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar plânları ile parselasyon plânlarını yapma yetkisi düzenlenmektedir. Anılan fıkranın (b) bendi uyarınca, parselasyon planlarının ilçe belediyesince yapılması ve ardından büyükşehir belediyesinin onayına sunulması gerekmekte, ilçe belediyesinin bu yetkisini büyükşehir belediyesine devredeceğine yönelik herhangi bir yasal düzenleme öngörülmemiştir.
Bu durumda, parselasyon yapma yetkisinin ilçe belediyesine ait olduğu, ilçe belediyesinin bu yetkisinin kanundan doğması nedeniyle kanun tarafından açıkça yetki verilmediği müddetçe bu hak ve görevini büyükşehir belediyesine devredemeyeceği, olaydaki gibi bir devrin kanunla verilen yetkinin idari işlemle kaldırılması sonucunu doğuracağı, bu durumun idarenin kanuna bağlı olma ilkesi ile bağdaşmayacağı açık olduğundan yetki devrine ilişkin işlemde ve büyükşehir belediyesince yapılan parselasyon işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Ayrıca davalı Adapazarı Belediye Başkanlığı tarafından dava konusu parselasyon işleminin idareleri tarafından yapılmadığı iddia edilse de, Adapazarı Belediye Encümenin yetki devrine ilişkin … tarihli, … sayılı kararının da iptali istenildiğinden bu iddiaya itibar edilmemiştir.
Bu itibarla, dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/01/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.