Danıştay 13. Daire, Esas No: 2020/2979, Karar No: 2022/72

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/2979 E. , 2022/72 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2979
Karar No:2022/72

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait akaryakıt istasyonunda 04/07/2013 ve 08/04/2014 tarihlerinde yapılan denetimlerde, motorine bitkisel yağı ve mineral yağ karıştırarak tağşiş ettiği, ulusal marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmali yaptığı, istasyonda gizli bölme bulundurduğu, mühürlenmiş olan istasyonda plastik tank bulundurduğu ve piyasa faaliyeti yaptığından bahisle toplam 4.078.600,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya ait akaryakıt istasyonunda 04/07/2013 tarihinde yapılan denetimde, istasyonda bulunan 2 no.lu tank içerisinde gizli bölme tespit edildiği, bu gizli bölmeden alınan motorin numunesinde yapılan ulusal marker kontrolü sonucunun geçersiz çıktığı, buradan standartlara uygun numune alındığı, alınan numunelerin analize gönderildiği ve tesisin mühürlendiği, davacıya ait istasyonda tespit edilen gizli bölmeden alınan … numaralı motorin numunesinin ulusal marker seviyesinin geçersiz ve ilgili teknik düzenlemelere aykırı olduğunun EGE-PAL tarafından hazırlanan analiz raporuyla tespit edildiği, ayrıca söz konusu rapordan ilgili numuneye bitkisel yağ ve mineral yağ karıştırılarak akaryakıtın tağşiş edildiğinin anlaşıldığı, Konya İl Jandarma Komutanlığı’nca 08/04/2014 tarihinde yapılan denetimde, daha önce mühürlenmiş istasyonda, jeneratör ve yakıt pompasının olduğu … plakalı araç içerisinde yer alan bir adet plastik tank tespit edildiği, bu aracın hemen yanı başında istasyon dahilinde otobüs bulunduğu ve söz konusu plastik tanktan alınan motorin numunesinde yapılan ulusal marker kontrolü sonucunun geçersiz çıktığı, buradan standartlara uygun numune alındığı, alınan numunelerin analize gönderildiği, davacıya ait mühürlü istasyonda bulunan plastik tanktan alınan … numaralı numunenin ulusal marker seviyesinin geçersiz ve ilgili teknik düzenlemelere aykırı olduğunun EGE-PAL tarafından hazırlanan analiz raporuyla tespit edildiği, ayrıca söz konusu rapordan numuneye mineral yağ ve geri kazanım solventi karıştırılarak akaryakıtın tağşiş edildiğinin tespit edildiğinin görüldüğü; bu durumda, yukarıda yer verilen fiiller nedeniyle 5015 sayılı Kanun’a aykırı faaliyette bulunduğu sübuta eren davacıya, aynı Kanun’un 19. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, denetimde tespit edilen gizli bölmenin ve içindeki akaryakıtın kendileri ile bir alakasının bulunmadığı, yazılı savunma alınması ile ilgili usule riayet edilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstasyonlu bayilik lisansı kapsamında faaliyet gösteren ve daha sonra lisansı sonlandırılan davacıya ait akaryakıt istasyonunda 04/07/2013 tarihinde yapılan denetim sonucunda; istasyonda tespit edilen 2 no.lu tank içerisindeki gizli bölmeden alınan numuneye ilişkin EGE­PAL tarafından düzenlenen … sayılı analiz raporuna göre, motorine bitkisel yağ ve mineral yağ karıştırılarak tağşiş etmek ve ulusal marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmali fiili nedeniyle 1.000.000 TL, istasyonda bulunan 2 no.lu tank içerisinde gizli bölme bulundurmak fiili nedeniyle 1.000.000 TL; 08/04/2014 tarihinde yapılan denetim sonucunda, … plakalı araç içerisinde yer alan bir adet plastik tanktan alınan numuneye ilişkin EGE­PAL tarafından düzenlenen … sayılı analiz raporuna göre, motorine mineral yağ ve geri kazanım solventi karıştırılarak tağşiş etmek, ulusal marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmal etmek eylemi nedeniyle 1.039.300,00-TL, mühürlenmiş olan istasyonda plastik tank bulundurmak fiili nedeniyle 1.039.300,00-TL olmak üzere toplam 4.078.600,00-TL tutarında idari para cezası verilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (l) bendinde, bu Kanun’a göre faaliyette bulunanların, kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmamak ile yükümlü oldukları; 18. maddesinin üçüncü fıkrasında, numunelerde yapılacak testlerde ulusal markerin gerektiği şart ve seviyede bulunmadığı laboratuvar analizi ile tespit edildiğinde, 19. madde hükümlerinin uygulanacağı; işlem tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde ise, 4. maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendinin ve 18. maddenin ihlâlleri hâlinde bir milyon Türk Lirası idarî para cezası verileceği kuralı yer almıştır.
7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 32. maddesi ile 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesi yeniden düzenlenmiş ve maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde, 18. maddenin ve 4. maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendinin ihlâlleri hâlinde iki milyon Türk Lirasından az olmamak ve on milyon Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu petrol piyasası faaliyetinden elde edilen net satış hasılatının binde ondördü oranında idarî para cezası uygulanacağı; (b) bendinde ise, bayilik lisansı sahipleri yönünden (a) bendinde yer alan cezaların yarısının verileceği kurala bağlanmıştır.
7164 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile 5015 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 6. maddenin ikinci fıkrasında, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idarî para cezaları, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idarî para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 19. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgarî maktu hadden tahsil edilir. Kısmen veya tamamen tahsil edilen idarî para cezaları iade edilmez.” kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, “Kabahat” deyiminin, Kanun’un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasında ise suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1. Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu Kurul kararının 04/07/2013 tarihinde gerçekleştirilen denetim sonucu, motorine bitkisel yağ ve mineral yağ karıştırılarak tağşiş etmek ve ulusal marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmal etmek fiili nedeniyle 1.000.000,00-TL ve 2 no.lu tank içinde gizli bölme bulundurmak fiili nedeniyle 1.000.000,00-TL olmak üzere toplam 2.000.000,00-TL idarî para cezası verilmesi yönünden istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmında hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
2. Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu Kurul kararının 08/04/2014 tarihinde gerçekleştirilen denetim sonucu, motorine mineral yağ ve geri kazanım solventi karıştırılarak tağşiş etmek, ulusal marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmal etmek fiili nedeniyle 1.039.300,00-TL ve mühürlenmiş istasyonda plastik tank bulundurmak fiili nedeniyle 1.039.300,00-TL olmak üzere toplam 2.078.600,00-TL idari para cezası verilmesi yönünden istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmına gelince;
Kanun koyucu, Kurul tarafından karara bağlanmış, ancak, tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarının, işlenen fiil için 5015 sayılı Kanun’un 7164 sayılı Kanun’un 32. maddesi ile değişik 19. maddesinde daha düşük bir idarî para cezası uygulanması öngörülmüş ise asgarî maktu hadden tahsil edilmesini vergi dairesine bir görev olarak vermiştir. İlgili vergi dairesinin kanunen üstlendiği bu görevi yerine getirmesi açısından önemli olan husus, idarî para cezasının keşinleşmesi değil, tahsilatının tamamlanmamış olmasıdır. Dolayısıyla söz konusu düzenleme, tamamen tahsilat aşamasına özgü bir kural niteliğindedir. İdarî para cezasının iptali istemiyle dava açılsın veya açılmasın, bu kuralın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarına uygulanması vergi dairesi açısından bir zorunluluktur.
İlgili vergi dairesi, dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezasının miktarında lehe bir değişiklik varsa bunu tespit etmekle ve uygulamakla yükümlü bulunduğundan, tahsilat aşamasına özgü olan anılan kuralın, idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davalarda, dikkate alınmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu itibarla, idarî para cezasına konu olan fiilin sübûta ermiş olması ve idarî para cezasının miktarında lehe olan değişikliğin tahsilat aşamasında vergi dairesince dikkate alınacak olması sebebiyle davanın reddi yönündeki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine;
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dava konusu Kurul kararının 04/07/2013 tarihli denetimde tespit edilen hususlara ilişkin olarak toplam 2.000.000,00-TL idarî para cezası verilmesi yönünden istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının ONANMASINA,
3. Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu Kurul kararının 08/04/2014 tarihli denetimde tespit edilen hususlara ilişkin olarak toplam 2.078.600,00-TL idari para cezası verilmesi yönünden istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmında 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, kısmen onama, kısmen gerekçeli onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 13/01/2022 tarihinde kesin olarak kısmen oybirliğiyle, kısmen oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması hâlinde, uyuşmazlığın ortaya çıkan yeni hukuki durum dikkate alınarak sonuçlandırılacağı açık olduğundan, yargı organlarınca, yeni yasal düzenlemenin ilgililerin lehine olup olmadığı araştırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, lehe kanunun varlığının tespitinin yargı organlarınca yapılması gerektiği, vergi dairesinin böyle bir yetkisinin ve görevinin bulunmadığı, idari para cezalarına ilişkin düzenlemeler incelendiğinde özellikle alt ve üst sınırın belirlendiği ve nispi oranda cezalandırılmanın öngörüldüğü düzenlemede yargı organlarınca gerekli araştırma yapılarak lehe kanunun var olup olmadığı tespit edildikten sonra lehe kanunun varlığı hâlinde idari para cezasının iptaline karar verilmesi gerektiğinden, Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu Kurul kararının toplam 2.078.600,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, bu kısım yönünden karara katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir