Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/5358, Karar No: 2021/505
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/5358 E. , 2021/505 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5358
Karar No : 2021/505
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kaplama Makina Bakım Onarım ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunun sonuçlandırıldığı … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerinden 2012 yılının Ocak, Şubat, Nisan, Temmuz ve Eylül ila Aralık dönemleri için tahakkuk eden katma değer vergisi, hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması yolundaki Vergi Mahkemesi kararı uyarınca bu kez aynı yıl işlemleri aynı faturalarla ilgili olarak sınırlı biçimde incelenen davacı adına, sözü edilen faturalara dayalı indirimler reddedilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre 2012 yılının Ocak, Şubat, Nisan, Mayıs, Temmuz ila Aralık dönemleri için re’sen salınan katma değer vergisi, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle %50 oranında artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … hakkındaki saptamalar, düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığını kanıtlayıcı mahiyette olmadığından, vergi ve cezalarda hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle tarhiyat ve özel usulsüzlük cezası kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hakkında sahte fatura düzenlediği yönünde vergi tekniği raporu bulunan mükelleften alınan faturaların yasal defterlere kaydedilerek indirim konusu yapıldığının inceleme raporuyla ortaya konulduğu, diğer yandan bazı harcamaların sahte faturalarla belgelendirilmesinin alınmayan belge bulunduğu sonucunu doğurduğu, dolayısıyla sahte faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosuna göre yapılan tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ:Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Daire since, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Dosyanın, Dairemizin 2019/6879 Esasına kayıtlı dava dosyasıyla birlikte incelenmesinden, davalı idarenin … tarih ve … sayılı yazısında hakkında olumsuz tespit/rapor bulunan …’dan yaptığı alımlara ilişkin işlemin gerçekliğinin Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde belirtildiği şekilde ispat edilmesi veya ilgili dönem beyanlarının düzeltilmesi halinde hakkında özel esaslar uygulanmayacağının belirtilmesi üzerine davacı tarafından, adı geçen mükellefe ait faturaların beyanlardan çıkartılması suretiyle ihtirazi kayıtla düzeltme beyannamesi verildiği, ihtirazi kayda itibar edilmeyerek 2012 yılının Ocak, Şubat, Nisan, Temmuz ve Eylül ila Aralık dönemleri için tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, hesaplanan gecikme faizi ve kesilen vergi ziyaına karşı açılan davada …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, faturaların gerçek bir ticari faaliyete dayalı olup olmadığı hususunun davacı ve faturayı düzenleyen mükellef hakkında her yönüyle yapılacak incelemeyle ortaya konulmaksızın, özel esaslara alınma endişesiyle verilen düzeltme beyannamesi üzerine vergi tahakkuk ettirilmesi ve ceza kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle tahakkuk eden vergi, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezasının kaldırıldığı, Danıştay Üçüncü Dairesinin sözü edilen kararı bozan 20/02/2019 tarih ve E:2016/13648, K: 2019/1237 sayılı kararına yöneltilen karar düzeltme isteminin ise kabul edilerek, Vergi Mahkemesi kararının, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek yapılan bireysel başvuru üzerine, Anayasa Mahkemesince verilen 27/02/2019 tarih ve Başvuru No:2015/15100 sayılı karar doğrultusunda, düzeltme beyannamelerine konulan ihtirazi kayıt kabul edilmeyerek tahakkuk ettirilen vergi, hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezasının sebep unsuru hakkında yargısal denetim yapılarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği, dava konusu olayda davacı adına …’dan alınan faturalarla ilgili olarak aynı dönemler için vergi inceleme raporu uyarınca yapılan tarhiyata karşı açılan dava sonucunda verilen kararın dikkate alınması yolundaki gerekçeyle Danıştay Üçüncü Dairesinin 03/02/2021 tarih ve E:2019/6879, K:2021/532 sayılı kararıyla bozulduğu görülmüştür.
Diğer yandan, davalı İdarece ..Vergi Mahkemesinin tahakkuku ve cezayı kaldıran kararına karşı temyiz yoluna başvurulmakla birlikte, davacı hakkında Anadolu Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı görevlendirme yazısı üzerine 2012 yılı işlemlerinin …’dan aldığı faturalarla ilgili olarak sınırlı biçimde incelendiği, … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunda, davacı tarafından verilen düzeltme beyannameleriyle indirimlerden çıkarılan tutarın, Vergi Mahkemesi kararı uyarınca vergi dairesince terkin edildiğinden bahisle katma değer vergisi indirimlerine eklenmek ve …’dan alınan faturalara isabet eden katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden beyan tablosu düzenlendiği, vergi inceleme raporu uyarınca ödenecek vergi çıkan 2012 yılının Ocak, Şubat, Nisan, Mayıs, Temmuz ila Aralık dönemleri için vergi ziyaı cezası tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle %50 oranında artırılarak bir kat vergi ziyaı cezalı olarak yapılan katma değer vergisi tarhiyatına ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı bakılmakta olan davanın açıldığı, faturaların düzenleyicisi olan mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunu değerlendirerek tarhiyatı ve özel usulsüzlük cezasını kaldıran … Vergi Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf isteminin temyiz istemine konu kararla reddedildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, gelinen aşamada aynı maddi olay incelenmek üzere çözümlenmesi gereken iki davanın yargılama usulüne aykırı olarak bir arada yürüdüğü görülmektedir. … Vergi Mahkemesinin; davacı tarafından verilen düzeltme beyannamesi üzerine ihtirazi kayıt kabul edilmeyerek, tahakkuk ettirilen vergi, hesaplanan gecikme faizi ve kesilen vergi ziyaı cezasını kaldıran kararı Dairemizin 03/02/2021 tarih ve E:2019/6879, K:2021/532 sayılı kararıyla bozulduğu ve bozma hükmü gereği davanın esası incelenerek karar verileceği, başka bir deyişle uyuşmazlığın ilk açılan bu dosya üzerinden çözümlenmesi gerektiği açıktır. Vergi Mahkemesinin tahakkuk eden vergi, faiz ve cezayı kaldıran kararına karşı temyiz yoluna başvurmakla uyuşmazlığı devam ettiren davalı idarece bu kez davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca yapılan tarhiyata karşı açılan bu davada, uyuşmazlığın ilk açılan dava dosyası üzerinden çözümlenecek olması gereğinin gözetilmemesi gerekçesiyle temyiz isteminin kabulüyle Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
(XX)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde, sahte belge “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” olarak tanımlanmaktadır.
Davacının bir kısım emtia alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatların kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında, faturaların temin edildiği mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.