Danıştay 8. Daire, Esas No: 2020/5559, Karar No: 2021/629
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/5559 E. , 2021/629 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5559
Karar No : 2021/629
DAVACI : …
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı – …
2- … Bakanlığı – …
DAVANIN ÖZETİ : Doktor olan davacı tarafından, 13/06/2020 tarih ve 31154 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle aynı adlı Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasına eklenen “muayenehane hariç” ibaresinin, yürütmesinin durdurulması ve Yönetmelikten çıkarılması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasında; idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; ikinci fıkrasında, dilekçelerde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği; üçüncü fıkrasında, dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde, dilekçeler üzerinde bu Kanun’un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılacağı; 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, bu yönlerden Kanuna aykırılık görülür ise otuz gün içinde 3. maddeye uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği; 15. maddesinin beşinci fıkrasında, bu yönlerden dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama usulünde geçerli olan resen araştırma ve yazılılık ilkesi gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanun’da belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, bir başka ifadeyle; idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca idari yargı yerinden idari işlemin iptali dışında bir istemde bulunulamayacağı, Mahkemece idare gibi işlem tesis edilmemesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ve idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
Dava dilekçesinin konu ve sonuç kısmında dava konusu Yönetmelik değişikliğinin iptali istenilmeksizin yürütmesinin durdurulmasının ve Yönetmelikten çıkartılmasının istenildiği; dilekçede hukuka aykırı olduğu belirtilen ibarenin iptali istemine yer verilmemesi nedeniyle dava dilekçesinin yeterli açıklıkta olmadığı anlaşılmakla, 2577 sayılı Yasanın 3. Maddesine uygun olmadığı görülmektedir.
Öte yandan; yargı yerince; idari işlem mahiyetinde karar verilemeyeceğinden; dava konusu edilen ibarenin Yönetmelikten çıkartılması şeklindeki istemleri içeren ve 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasanın 3. maddesi hükmüne uygun bulunmayan dava dilekçesinin aynı Yasanın 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde usulüne uygun biçimde düzenlenecek dilekçe ile yeniden dava açılabilmek üzere reddine, yeniden açılacak dava için ayrıca harç alınmayacağının ve aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddine karar verileceğinin bildirilerek dilekçenin bir örneğinin davacıya gönderilmesine, davanın yenilenmemesi durumunda kullanılmayan posta gideri avansı ile yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 04/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.