Danıştay 6. Daire, Esas No: 2017/8225, Karar No: 2021/1326

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2017/8225 E. , 2021/1326 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2017/8225
    Karar No : 2021/1326

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Valiliği
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Tokat İli, Merkez, …Köyü, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda parselasyon yapılmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, parselasyonun, dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun olduğu, düzenleme sınırının Yükseköğrenim Kredi ve Yurt Kurumu Genel Müdürlüğüne tahsisli alan ile … Üniversitesi yerleşkesi dikkate alınarak ve mevzuata uygun olarak belirlendiği, 156.519,72 metrekare yüzölçümlü taşınmazın yurtların bulunduğu 150.520,13 metrekarelik kısmının ayırma çapı düzenlenerek düzenleme sınırı dışında bırakıldığı, taşınmazın 5.99959 metrekarelik kısmının düzenleme sınırına dahil edildiği, düzenleme ortaklık payı kesintisi sonrası yapılan tahsisin müstakil imar parseli tahsisi için yeterli olmadığı, eş değer alandan tahsis yapıldığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Parselasyon işlemi sonucunda kadastral parsele yaklaşık 200 metre uzaklıkta bulunan imar adasından tahsis yapıldığı, müstakil imar parseli tahsisi yapılmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya eş değer yerden tahsis yapıldığı belirtilmiş ise de, davacıya tahsis edilen … ada, … parselin davacının kadastral parseli sınırlarından kaldığı, … ada, … parselin ise davacının kadastral parseli sınırlarında kalmadığı, buna karşın büyük bir kısmı … ada sınırları içerisinde kalan taşınmaz maliklerine davacının kadastral parselinden tahsis yapıldığı, bu hususun teknik bir zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığının bilirkişilerce irdelenmediği görüldüğünden, bu tahsisin teknik bir zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususu gerekirse ek bilirkişi raporu alınmak suretiyle araştırılmak suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekçesiyle temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, Tokat Defterdarlığı yerine, Tokat Valiliğinin hasım mevkiine alınması suretiyle, gereği görüşüldü

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Tokat İli, Merkez, … Köyü, … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan alanda
    … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararıyla 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlığa konu 156.519,72 metrekare yüzölçümlü taşınmazın 5.999,59 metrekarelik kısmı ayırma çapı düzenlenerek parselasyona dahil edilmiştir. Anılan karar uyarınca hazırlanan parselasyon işlemi ve dağıtım cetvelleri 29.03.2016 tarihli, 229 sayılı belediye encümeni kararıyla onaylanmıştır. Davacı idare tarafından söz konusu parselasyon işlemine yapılan itirazın … tarihli, … sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine parselasyonun onaylanmasına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan İmar Kanunu’nun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımındaki Esaslar” başlıklı 10. maddesinde, “İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır.
    a) Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır.
    b) Plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır.
    c) Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, imar parselasyon planları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar adaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebilir.” kuralına yer verilmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dosyanın incelenmesinden, davacının kadastral parselinin, parselasyon sonucu oluşan …sayılı ada sınırları içerisinde kaldığı, davacının taşınmazının parselasyona dahil edilen kısmından 0,2958755 oranında düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra davacıya … ada, … parsel ve …ada, … sayılı parselden tahsis yapıldığı, büyük bir kısmı … sayılı ada sınırları içerisinde kalan … ve … parsel sayılı taşınmaz maliklerine ise davacının kadastral parselinin yer aldığı … adadan tahsis yapıldığı görülmüştür.
    Her ne kadar, İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya eş değer yerden tahsis yapıldığı belirtilmiş ise de, davacıya tahsis edilen …ada, … sayılı parselin davacının parselasyona altlık olan kadastral alanında kaldığı, … sayılı ada, … parselin ise davacının parselasyona altlık olan kadastral alanında kalmadığı, buna karşın büyük bir kısmı … sayılı ada sınırları içerisinde kalan taşınmaz maliklerine davacının parselasyona altlık olan kadastral alanından tahsis yapıldığı, bu hususun teknik bir zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığının bilirkişilerce irdelenmediği görüldüğünden, bu tahsisin teknik bir zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususu gerekirse ek bilirkişi raporu alınmak suretiyle araştırılmak suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
    Diğer taraftan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 156.519,72 metrekare yüzölçümlü taşınmazının yurtların bulunduğu 150.520,13 metrekarelik kısmının ayırma çapı düzenlenerek düzenleme sınırı dışında bırakıldığı, taşınmazın 5.99959 metrekarelik kısmının düzenleme sınırına dahil edildiği, düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra 4.224,46 metrekare tahsis alanının kaldığı, imar planı hükümleri uyarınca düzenleme alanında 5000 metrekareden küçük imar parseli oluşturulamadığı, bu nedenle davacıya müstakil parsel tahsis edilemediği belirtilmiş ise de, davacının kadastral parsel yüzölçümünün oldukça geniş olduğu, davacının taşınmazının daha fazla kısmının parselasyon düzenleme sınırına dahil edilmesi durumunda davacıya müstakil imar parseli tahsis edilebilme imkanının doğabileceği görüldüğünden, uyuşmazlığın esası hakkında yeniden karar verilirken ayrıma çapıyla davacının taşınmazının daha fazla kısmının parselasyon düzenleme sınırına dahil edilip edilemeyeceğinin de araştırılması gerekmektedir.
    Bu itibarla, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 04/02/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir