Danıştay 13. Daire, Esas No: 2019/2516, Karar No: 2022/45

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2019/2516 E. , 2022/45 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2516
Karar No:2022/45

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrolcülük Taşımacılık Ticaret Sanayi İth. ve İhr. A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı ile faaliyet gösteren davacı şirket hakkında, bayisine ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimlerde otomasyon sisteminin doğru ve sağlıklı çalışmadığının, ayrıca istasyonda gizli tank bölmesi ve gizli düzenek bulundurulduğunun tespit edildiğinden bahisle toplam 1.169.498,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı şirketin bayisi olan ve “… Mahallesi, … Bulvarı, No:… İncesu/Kayseri” adresinde faaliyet gösteren … Petrol Ürünleri Madeni Yağ Nak. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından işletilen akaryakıt istasyonunda 30/04/2014 tarihinde yapılan denetimde otomasyon sisteminin doğru ve sağlıklı çalışmadığı, satışlarının sisteme yansımadığı ve sisteme bağlı olmayan pompaların tespit edildiği; 15-16/04/2015 tarihlerinde yapılan denetimlerde, İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatı’nda 2 adet tank görülmesine karşılık istasyonda 4 adet tankın bulunduğu, İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatı ile vaziyet planındaki tank sayısının uyumsuz olduğu, pompadan alınan numunenin marker testinde “geçersiz” sonuç vermesi üzerine yapılan incelemede tankın şamandırasına bir tahta parçasının sıkıştırılmış olduğu, tankın boş görülmesine karşılık yapılan incelemede tankta gizli bölme bulunduğu, istendiğinde pompalardan gizli bölmedeki akaryakıtın satılmasını sağlayacak gizli düzenek kurulduğu hususlarının tespit edildiği;
Bu durumda, dava dosyasında mevcut olan tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacı şirketin bayisinin kaçak akaryakıtı piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde vaziyet planı haricinde gizli bölmeli tank bulundurduğu, istasyonda otomasyon sistemine yansımayacak şekilde satış yapıldığı, denetim sistemini etkili bir şekilde uygulayamadığı sabit olduğu anlaşıldığından, davacı şirketin dağıtıcı sıfatı ile 5015 sayılı Kanun gereği bu fiillerden sorumlu sayılarak aynı Kanunla öngörülen para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idari para cezasının soruşturma zamanaşımı dolduktan sonra tesis edildiği, Anayasa’da düzenlenen suç ve cezaların şahsiliği ilkesine ve hakkaniyete aykırı olduğu, otomasyon sistemindeki tutarsızlığın kalibrasyon işlemiyle giderildiği, otomasyona bağlı olmayan pompalardan satış yapılmadığı, sistem verilerindeki tutarsızlığın yalnızca 3 gün sürdüğü, akaryakıt istasyonunda kurulu bulunan düzeneğin ortaya çıkarılmamasından mesul tutulmalarının hakkaniyete uygun olmadığı, verilen cezanın çok yüksek ve haksız olduğu, öte yandan, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin, 14/02/2019 tarih ve 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 32. maddesiyle değiştirildiği, anılan değişiklikle 4. maddenin 4. fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisansı sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağını öngören hükmün kaldırıldığı, lehe hüküm bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemin somut tespitlere dayandığı, usule uygun olarak soruşturma raporu tanzim edildiği, davacının savunmasının talep edildiği, savunmada ileri sürülen hususlar yeterli görülmeyerek Kanun’da öngörülen yaptırımın uygulandığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Dağıtıcı lisansı sahibi davacının bayisi olan ve “… Mahallesi, … Bulvarı, No:… İncesu/Kayseri” adresinde faaliyet gösteren … Petrol Ürünleri Madeni Yağ Nak. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait akaryakıt istasyonunda 30/04/2014 tarihinde yapılan denetimde otomasyon sisteminin doğru ve sağlıklı çalışmadığı, satışların sisteme yansımadığı, sisteme bağlı olmayan pompaların bulunduğu tespit edilmiş; 15-16/04/2015 tarihlerinde yapılan denetimlerde ise, akaryakıt istasyonunda gizli tank bölmesi ve gizli düzenek tespit edilmiştir. Söz konusu tespitlerden hareketle … tarihli ve … -…, …-… sayılı Kurul kararları gereğince davacı şirket nezdinde doğrudan soruşturma yapılarak … tarih ve … sayılı soruşturma raporu düzenlenmiş, davacının savunması yeterli görülmeyerek isnat edilen fiiller sabit görüldüğünden, otomasyon sisteminin çalışmadığı, otomasyon sistemindeki arızanın giderilmediği ve bu aykırılıkların Kuruma bildirilmediğinden bahisle 883.405,00-TL; dağıtıcı istasyonda vaziyet planında yer almayan gizli tank bulundurulduğu ve gizli düzenek tertip edildiğinden bahisle 286.093,00-TL idarî para cezası olmak üzere toplam 1.169.498,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararı tesis edilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, kabahat deyiminin, kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği belirtilmiş; “Genel kanun niteliği” kenar başlıklı 3. maddesinde, Kanun’un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin ise idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman bakımından uygulama” kenar başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, 26/09/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı kurala bağlanmış; söz konusu fıkra ile atıfta bulunulan 5237 sayılı Kanun’un “Zaman bakımından uygulama” kenar başlıklı 7. maddesinin 2. fıkrasında, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” kuralı yer almıştır.
11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6455 sayılı Kanun ile 5015 sayılı Kanun’un Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri başlıklı 4. maddesine (l) bendi eklenmiş buna göre lisans sahipleri, “Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmamak” ile yükümlü tutulmuşlardır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun fiil tarihinde yürürlükte olan “İdarî para cezaları” başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde, Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (I) bendinin ihlâli hâlinde sorumlulara bir milyon Türk Lirası idarî para cezası verileceği; (b) bendinde ise, 4. maddenin 4. fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisansı sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır. Ancak aynı Kanun’un 19. maddesi, 14/02/2019 tarih ve 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 32. maddesiyle değiştirilmiş ve anılan değişiklikle 4. maddenin 4. fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisansı sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağını öngören kurala madde metninde yer verilmemiştir.
Öte yandan, anılan kanun değişikliğinden önce Dairemizin 07/05/2018 tarih ve E:2018/797 sayılı kararıyla, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararının dayanağını oluşturan kanun maddesinin Anayasa’nın 2. ve 38. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmuş, Anayasa Mahkemesi’nin 10/04/2019 tarih ve E:2018/160, K:2019/23 sayılı kararıyla, “…Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının itiraz konusu (b) bendinde, 4. maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisans sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
4. Kanun’un itiraz konusu kuralı içeren 19. maddesi 14/2/2019 tarihli ve 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 32. maddesiyle değiştirilmiştir. Anılan değişiklikle 4. maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisans sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağını öngören itiraz konusu kurala madde metninde yer verilmemiştir.
5. Bu itibarla söz konusu değişiklik sonrasında bayilerin akaryakıt istasyonunda kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmama yükümlülüğünü ihlâl etmeleri hâlinde dağıtıcıya idari para cezası verilmesi mümkün değildir.

8. Anılan düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda idari para cezası verilmesinin dayanağını oluşturan kuralın 5015 sayılı Kanun’un 7164 sayılı Kanun’un 32. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinde yer almaması sonucu ortaya çıkan ve davacının lehine olan hukuki durumun itiraz başvurusunda bulunan Mahkemede bakılmakta olan davada dikkate alınması gerektiği açıktır. Nitekim Danıştayın içtihatları da bu doğrultudadır (DİDDK, E.2009/2519, K.2012/611, 19/4/2012; D13D, E.2012/3955, K.2014/3682, 20/11/2014). Bu itibarla, Kanun’un 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (l) bendinin bayilik lisansı sahipleri tarafından ihlâli hâlinde bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisans sahipleri hakkında (a) bendinde belirtilen cezanın dörtte birinin uygulanacağını öngören itiraz konusu kuralın bakılmakta olan davada uygulanma imkânı kalmamıştır.
9. Açıklanan nedenlerle konusu kalmayan iptal talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle başvuru hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, otomasyon sisteminin çalışmadığı, otomasyon sistemindeki arızanın giderilmediği ve bu aykırılıkların Kuruma bildirilmediğinden bahisle 883.405,00-TL idarî para cezası verilmesi yönünden davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmında hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, davacı şirketin bayisi konumunda olan istasyonda vaziyet planında yer almayan gizli tank bulundurulduğu ve gizli düzenek tertip edildiğinden bahisle 286.093,00-TL idarî para cezası verilmesi yönünden davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmı incelendiğinde ise;
Kabahatler Kanunu’nun 5. maddesi ile atıfta bulunulan Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca idarî yaptırım uygulanmasına ilişkin işlemin dayanağı olan kuralın yürürlükten kaldırılması veya işlemin tesisinden sonra idarî yaptırım uygulanan kişilerin lehine sonuç doğuracak nitelikte düzenleme yapılması hâlinde yeni hukukî durumun dikkate alınması gerekmektedir. Dolayısıyla işlendiği zamanın kanununa göre yaptırıma tâbi tutulan bir fiilin daha sonra yürürlüğe giren bir kanunla yaptırım kapsamı dışına çıkarılmış olması hâlinde, fiili işleyen kişinin lehine olan sonraki kanun uygulanacak, önceki fiilden dolayı ceza verilemeyecektir.
5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde yer alan ve bayilerin akaryakıt istasyonunda kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmama yükümlülüğünü ihlâl etmeleri hâlinde, dağıtıcı lisansı sahibine idarî para cezası verilmesini öngören kanun hükmü, 7164 sayılı Kanun’un 32. maddesiyle değiştirildiğinden ve maddenin yeni hâlinde anılan düzenlemeye yer verilmediğinden, davacı şirkete değişiklikten önceki fiilinden dolayı verilen cezanın iptal edilmesi gerektiği açıktır.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukukî isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine;
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, otomasyon sisteminin çalışmadığı, otomasyon sistemindeki arızanın giderilmediği ve bu aykırılıkların Kuruma bildirilmediğinden bahisle … -TL idarî para cezası verilmesi yönünden davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının ONANMASINA;
3. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne;
4. Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin bayisi konumunda olan istasyonda vaziyet planında yer almayan gizli tank bulundurulduğu ve gizli düzenek tertip edildiğinden bahisle …-TL idarî para cezası verilmesi yönünden davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA;
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 13/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir