Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/21774, Karar No: 2021/886
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/21774 E. , 2021/886 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21774
Karar No : 2021/886
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … İnşaat Sanayi ve Maden Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2012 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle 2012/4 ila 12 dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri ile üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; Mahkemelerince defter ve belgelerin davacı şirketin iradesi dışında elinden çıktığı sonucuna varıldığı, defter ve belgelerin mücbir sebebin varlığı nedeniyle ibraz edilememiş olması ve vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti gereği Mahkemelerince ara kararı ile yasal defter ve belgeler istenilerek davalı idare tarafından yeniden inceleme yapılmasına karar verildiği, bunun üzerine davalı idare tarafından görevlendirilen vergi müfettişince hazırlanan … tarih ve … sayılı Görüş ve Öneri Raporunda, her ne kadar davacı şirketin 26/11/2011 tarihinde tasdik ettirilen yasal defterlerinin incelemeye ibraz edilmemesi, 10/12/2012 tarihinde tasdik ettirilen ve geriye dönük kayıt yapılan defterlerin incelemeye ibraz edilmesi nedeniyle ihticaca salih olmadığı ve 2012 yılına ilişkin alış belgelerinde yer alan katma değer vergisi tutarlarının indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiş ve davacı tarafından önceden tasdikli yasal defterler yerine 10/12/2012 tarihinde tasdik ettirilen defterler incelemeye ibraz edilmiş ise de, Mahkemelerince mücbir sebep nedeniyle yasal defterlerin incelemeye ibraz edilemediği kanaatine varıldığından ve görüş ve öneri raporunda davacı şirketin katma değer vergisi beyanlarında yer alan indirimleri ile ibraz edilen alış faturalarında yer alan katma değer vergisi tutarlarının dökümünün dönemler itibarıyla tablo halinde belirtildiği görüldüğünden, incelemeye ibraz edilen alış belgelerinde yer alan katma değer vergisi indirimlerinin kabulü, incelemeye ibraz edilmeyen belgelere istinaden indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin ise reddinin gerektiği, buna göre dava konusu 2012/1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11 dönemlerine ilişkin tarhiyatların sırasıyla 2.149,69 TL, 3.443,81 TL, 3.455,41 TL, 1.974,74 TL, 2.050,96 TL, 471,30 TL, 185,68 TL, 60,84 TL tutarındaki kısımlarında hukuka aykırılık, bu tutarı aşan kısımlarında, ödenmesi gereken katma değer vergisi çıkmaması nedeniyle 2012/12 dönemi için yapılan tarhiyatta ve mücbir sebebin varlığı nedeniyle dava konusu vergi ziyaı cezalarında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Defter ve belgelerin eski yönetim tarafından alıkonulduğu, bu sebeple eski yönetime karşı açılan ceza davalarının … Ağır Ceza Mahkemesi ve … Asliye Ceza Mahkemesinde devam ettiği, Mahkemece katma değer vergisi indirimleri reddedilen kısımların varlığının karşıt inceleme ve Ba formları ile tespit edilebileceği, Mahkemece ara kararı ile yaptırılan inceleme dışında kalan faturaların karşı firmalardan temin edildiği ve bu faturalar da incelenerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek, temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Verilen ek süreye rağmen davacı tarafından tasdikli bir defter ibraz edilmediği ve zayi belgesi de alınmadığı, Mahkemece idari yargı yetkisi aşılarak karar verildiği, incelenmek üzere Mahkemece idareye gönderilen davacı defterlerinin tasdik tarihinin ibraz yazısından sonra olduğu, davacı tarafından incelemeye başlama tarihinden sonra defter tutulmaya başlandığı belirtilerek, temyize konu kararın aleyhe olan hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararıyla; davacılar tarafından, mücbir sebep olmaksızın inceleme elemanına ibraz edilmeyen yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip defterlerdeki kayıtlar incelenip bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi idaresinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, aykırı içtihatların bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmiştir.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararı, ilk derece mahkemesi aşamasında defter ve belgelerin sunulabileceğinin ileri sürülmesi durumuna ilişkin olarak ortaya çıkan içtihat aykırılığının giderilmesine yöneliktir. Kararda, temyiz aşamasında defter ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi durumuna ilişkin olarak ise herhangi bir değerlendirme yapılmamış olup belirtilen durumda defter ve belgeler üzerinde mahkemece inceleme yapılmasına olanak bulunup bulunmadığına işbu davada karar verilmesi gerekmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B maddesi uyarınca vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin ortaya çıkarılması gerektiği dikkate alındığında, vergi idaresine ibrazdan kaçınılmış defter ve belgelerin ilk derece mahkemesi aşamasında mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde defter ve belgelerin kanıt değeri taşıdığı kabul edilmesine rağmen temyiz aşamasında bu iddianın ileri sürülmesi halinde aynı defter ve belgelerin kanıt değeri taşımadığından söz edilemez.
Defter ve belgelerin mahkemeye sunulabileceği yolundaki iddianın mahkeme aşamasında ileri sürülmesi ile temyiz aşamasında ileri sürülmesi arasında ayrım yapılmasını gerektirecek başkaca herhangi bir neden de bulunmadığından, davacının mahkemece verilen ilk kararın temyizi aşamasında ibraz edebileceğini belirttiği belgeler istenilerek Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararında belirtilen inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği görüşüyle davacının temyiz isteminin reddi yönündeki Dairemiz kararına katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY :
Davacı adına, 2012 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle 2012/4 ila 12 dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri ile üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı kısmen kabul, kısmen reddeden Vergi Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasında, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı maddenin 3. fıkrasında da, indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 2012 yılına ilişkin defter ve belgelerinin incelemeye ibrazına ilişkin … tarih ve … sayılı yazının 30/10/2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 13/11/2012 tarihinde davacı tarafından ek süre talep edildiği, ek süre talebinin davalı idarece kabulüne ilişkin 14/11/2012 tarihli yazının 21/11/2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı tarafından yalnızca 2012/4 ila 9 dönemlerine ilişkin 29 klasör belgenin ibraz edildiği, 26/12/2011 tarihinde tasdik ettirilmiş yasal defterlerin ise ibraz edilmediği, tasdikli defterlerin ve bir kısım belgenin ibraz edilmemesi nedeniyle davacının 2012 yılına ilişkin tüm katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan 2012/4 ila 12 dönemlerine ilişkin cezalı tarhiyatın kaldırılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, bu arada davacı tarafından, 24/04/2012 tarihinde şirket yönetiminde değişlikliğe gidilmesi ve eski yöneticilerin 2012 yılına ilişkin defterler ile o tarihe kadarki belgeleri alıkoyması nedeniyle, 2012 yılına ilişkin olarak 10/12/2012 tarihinde yeni defterler tasdik ettirildiği ve geriye dönük kayıt yapıldığı, Vergi Mahkemesince de davacı tarafından 10/12/2012 tarihinde tasdik ettirilen defterlerin ve bir kısım belgenin incelemeye ibrazı sağlanarak ve inceleme sonucu düzenlenen Görüş ve Öneri Raporu’nda yer alan tablo dikkate alınarak incelemeye ibraz edilen alış belgelerinde yer alan katma değer vergisi indirimlerinin kabulü, incelemeye ibraz edilmeyen belgelere istinaden indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, davacının defter ve belgeleri ibraz etmek için gösterdiği çaba Mahkemece mücbir sebep halinin varlığına karine olarak değerlendirilmişse de, bu çabanın şirket yönetiminin değiştiği tarih itibarıyla gösterilmesi, yani inceleme elemanı tarafından defter ve belgeler istenmeden önce yerine getirilmesi, devir alınamaması durumunda hemen defterlerin tasdik ettirilerek kayıt ve beyanlara yansıtılması gerekirdi.
Ancak buna rağmen yukarıda yer verilen kanun hükmü doğrultusunda defterlerin tasdik ettirildiği tarihten sonra bu tarih itibarıyla daha önceki dönemlere ilişkin işlemlerin yevmiye kayıtlarının yapılması şartıyla indirim hakkının bulunduğu da açıktır.
Bu durumda, davacının 10/12/2012 tarihinde tasdik ettirdiği defterlerine kaydettiği ve ibraz ettiği belgelerde gösterilen katma değer vergilerinin Aralık/2012 döneminde indirilmesi mümkün olduğundan önceki dönemlerde indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddine ilişkin vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, Mahkemece bu husus gözetilerek karar verilmesi gerektiği görüşüyle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi yönündeki Dairemiz kararına katılmıyorum.