Danıştay 12. Daire, Esas No: 2020/3678, Karar No: 2021/544
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/3678 E. , 2021/544 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3678
Karar No : 2021/544
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …’u temsilen … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Radyoloji kadrosunda sağlık teknikeri (röntgen) olarak alışan davacının, 2009-2012 yıllarına ilişkin fiili hizmet zammı sürelerinin, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 32. maddesinin (h) bendine göre her yıl için 3 ay olarak hesaplanması gerekirken, 5510 sayılı Kanun’un 40. maddesine göre 170,75 gün eksik hesaplandığından bahisle, eksik hesaplanan fiili hizmet süresi zammından yararlandırılması ile sonraki yıllarda fiili hizmet süresi zammının yıllık 90 gün olarak hesaplanması için yaptığı 08/11/2013 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davanın reddi yolundaki … tarih ve E: …, K:… sayılı kararının, Danıştay Onikinci Dairesinin 10/12/2019 tarih ve E:2019/6454, K:2019/9986 sayılı kararı ile davanın reddi yönünden onanması, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden ise bozulması üzerine, bozma kararına uyulmak suretiyle; ret kararı ile sonuçlanan dava , davalı idare tarafından vekil aracılığı ile takip edildiği halde, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği görüldüğünden, davada vekil ile temsil edilen davalı idare lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mesleği gereği radyasyonla bilfiil çalıştığı süreler için uygulanacak fiili hizmet süresi zammının, 5434 sayılı Kanun’un 32/h maddesine göre hesaplanması gerekirken 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre değerlendirilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, yasaya ve usule aykırı olan Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; …Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde radyoloji kadrosunda sağlık teknikeri (röntgen) olarak çalışan davacının, fiili hizmet zammı sürelerinin 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 32/ (h) maddesine göre hesaplanması gerekirken, 5510 sayılı Kanun’un 40. maddesine göre hesaplanmasının hukuka aykırı olduğundan bahisle, bu konudaki mağduriyetinin giderilmesi için yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı; … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davanın reddine karar verildiği; anılan kararın, Danıştay Onikinci Dairesinin 28/02/2019 tarih ve E:2018/5874, K:2019/1489 sayılı kararıyla onandığı; taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine de, Danıştay Onikinci Dairesinin 10/12/2019 tarih ve E:2019/6454, K:2019/9986 sayılı kararıyla, düzeltme istemi kabul edilerek, kararın, davanın reddine ilişkin kısmının onanması, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verildiği; bunun üzerine Mahkemece, bozma kararına uyulduğu belirtilerek, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; uyuşmazlığın esasına ilişkin kısmı yönünden davanın reddi yolundaki kararın kesinleşmesi, anılan kararın sadece vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulması nedeniyle, vekalet ücretinin bozulan kararın verildiği 19/02/2016 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenmesi gerekirken, bozma kararı üzerine yeniden karar verildiği 05/06/2020 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Tarife esas alınarak vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında olduğundan, temyize konu kararın, hüküm fıkrasında yer alan “davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresinin, “davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine, 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.000,00TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, “davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” yolundaki hüküm fıkrasının; “davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine, 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.