Danıştay 6. Daire, Esas No: 2020/10109, Karar No: 2021/1683

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/10109 E. , 2021/1683 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2020/10109
    Karar No : 2021/1683

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) : … Bakanlığı – …
    VEKİLİ : Av. …

    2- MÜDAHİL (DAVALI YANINDA): … Enerji Üretim A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR) :
    1- … … 28- … Köyü Muhtarlığı

    VEKİLLERİ : Av. …

    DİĞER DAVACILAR : 1- … Köyü Doğa ve Kültür Dayanışma Derneği 2- …
    VEKİLLERİ : Av. …

    İSTEMİN ÖZETİ : Artvin İli, Şavşat İlçesi, … Köyü, … Deresi üzerinde davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan “… Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali (3,697 MWm-3,547 MWe)” projesiyle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen … tarih ve … sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının iptali istemiyle açılan davada, davacılardan …ve … Köyü Doğa Kültür ve Dayanışma Derneği … Şubesi yönünden davanın ehliyet yönünden reddi, … Köyü Gençliği Kültür ve Dayanışma Turizm Derneği yönünden davanın süreaşımı nedeniyle reddi, diğer davacılar yönünden ise dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın iptale ilişkin kısmının, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

    SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının temyiz edilen kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
    İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
    Davalı idare yanında müdahil tarafından, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; proje alanının mansabında ve membasında yer alan 28 köyün de kümülatif etki değerlendirmesi kapsamında tarımsal sulama başta olmak üzere kadim su haklarının yeterince incelenmediği, nitekim 1970/1971 yıllarından beri var olan ve sayısı 40’ın üzerinde olan sulama kanallarının, Hanlı Deresi ve proje alanıyla olan hidrolik etkileşimlerinin, ÇED raporunda değerlendirilmediğinin ve su kullanım haklarında oluşabilecek olumsuzluklara karşı çevresel etkilerin azaltılması yönünde ne tür önlemlerin alınabileceği konusunda taahhütlerin verilmediğinin belirtilmesi nedeniyle, Mahkemenin iptal kararında, ÇED raporunun kümülatif etki değerlendirilmesi hususu bakımından alanı temsilden uzak ve yetersiz olduğu gerekçesine de yer verilmesinin hukuka uygun olmadığı, nitekim, mansap su kullanım hakları raporu ile mansaptaki bütün su haklarının belirlenerek güvence altına alınmış olduğu belgelendirildiğinden ek bilirkişi raporunda bu hususun düzeltildiği ileri sürülmüş ise de, kök bilirkişi raporunda alanın kadim su hakları bakımından kümülatif etki değerlendirmesinin yeterli olmadığının vurgulandığı ve ek bilirkişi raporunda da bu görüşün aksine bir değerlendirme yapılmadığı görüldüğünden, davalı yanında müdahilin bu iddiasına itibar edilmemiştir.
    … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın temyiz edilen kısmının ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 10/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir