Danıştay 6. Daire, Esas No: 2017/1627, Karar No: 2021/1586
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2017/1627 E. , 2021/1586 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/1627
Karar No : 2021/1586
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, … Mahallesi … ada, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alanı kapsayan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planının, anılan taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazların 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planında ”2. ve 3. Derece Merkezler” olarak planlandığı, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında ise, üst ölçekli çevre düzeni planına uygun olarak ”ticaret-konut alanı” olarak belirlendiği, plan açıklama raporunda, bu alanların mahalle merkezi niteliğindeki ticaret-konut karma kullanım alanları olduğu, yenilemeye uygun nitelikteki söz konusu alanlarda, bu planın kullanım ve yoğunluk kararlarına uygun olmak kaydıyla, mevcut uygulamalar da göz önüne alınarak, yerleşmenin genel silüetini bozmayacak, birbirleri ile bütünlük ve süreklilik sağlayacak şekilde, 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun olarak, alan bütününe yönelik 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu yapılarak, kullanım kararları ve yapılaşma koşulları belirleneceğinin belirtildiği, bu itibarla uyuşmazlık konusu taşınmazların yapılaşma hakkının 4 kattan, 3 kata düşürülmesi ile ilgili olarak uyuşmazlık konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planında, plan uygulama hükümleri ve plan açıklama raporunda herhangi bir ifadenin de yer almadığı, hukuka ve imar mevzuatı hükümlerine aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava sırasında yeni bir revizyon imar planı yapıldığı, davalı idarenin dava konusu olmayan imar planını dosyaya sunduğu, davanın konusuz kaldığı, haksız olarak aleyhe yargılama gideri ve yargılama giderinden olan vekalet ücreti hükmedildiği bu nedenlerle kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planının, davacının maliki olduğu, İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, … Mahallesi … ada, …, …, … ve … parsel sayılı … ada, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının; daha önce tarafına verilmiş yapılaşmaya ilişkin haklarının yok sayıldığı, ada bazında bitişik nizam yapı düzeni bulunmasına ve adanın bütününde 4 kat olarak yapılmış inşaatlar olmasına, hatta karşı adada 4 kat yapılmış inşaatlar olmasına rağmen, 1/5000 ölçekli nazım imar planında yapılaşma hakkının 3 kata düşürülmesinin şehircilik ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülerek bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanununun 31/1. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinin, 1. fıkrasının, (ğ) bendinde vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış, 326. maddesinin 1. fıkrasında, kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 2. fıkrasında da, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağı, 331. maddesinde ise; davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ederek hüküm altına alacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelen mahkemeye erişim hakkının da adil yargılanma hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hale getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren ya da dava açılmasının, davacıyı dava açmadan önceki durumundan daha da geriye götürmesi durumlarında mahkemeye erişim hakkının özüne dokunulacak şekilde sınırlandığının kabulü gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, 9.03.2015 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planına karşı davacı tarafından 29.9.2015 tarihinde dava açıldığı, dava açılan tarihte 9.03.2015 tarihli nazım imar planında davacının uyuşmazlık konusu yaptığı, ticaret ve konut alanlarında kat saysının 3 katı geçemeyeceğine dair plan notunun bulunduğu, dava sırasında 16.10.2015 tarihinde anılan nazım imar planında değişiklik yapıldığı ve uyuşmazlığa konu plan notunun kaldırıldığı, davacı tarafından nazım imar planına yapılan itirazın da İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.11.2015 tarihli kararıyla itiraza konu hususun 16.10.2015 tarihli belediye meclisi kararıyla düzenlendiğinden konusuz kaldığı gerekçesiyle reddedildiği görülmüştür.
Davacı tarafından her ne kadar temyiz dilekçesinin sonuç bölümünde vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulması istenilmiş ise de, dilekçe içeriğinden dava sırasında nazım imar planı değişikliği yapıldığı belirtilerek bu nedenle temyiz konusu kararda davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda karar verilmesi de temyiz konusu yapılmıştır.
İdare Mahkemesince yürürlükte olan nazım imar planında dava açılmasına sebep olan plan notu bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava açıldığı tarihten sonra yapılan imar planı değişikliği ile uyuşmazlık konusu plan notunun kaldırıldığı dikkate alındığında davanın konusuz kaldığı ve davalı idarenin dava açmaya sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın dava sırasında yapılan 16.10.2015 tarihli nazım imar planı değişikliği ile konusuz kaldığı, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumları incelendiğinde yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden davalı idare sorumlu tutulması gerekirken davanın reddi ile davacı aleyhine yargılama gideri ve yargılama giderinden olan vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 10/02/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.