Danıştay 6. Daire, Esas No: 2020/557, Karar No: 2021/1591

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/557 E. , 2021/1591 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2020/557
    Karar No : 2021/1591

    TEMYİZ EDENLER :1-(DAVALI) … Bakanlığı-…
    VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
    2-(DAVALI YANINDA MÜDAHİL) … Sanayi ve Tic. A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı-…
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN ÖZETİ : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Tekirdağ ili, Ergene ilçesi, … Mevkii, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …parsel sayılı taşınmazların “sanayi ve depolama bölgesi” olarak düzenlenmesine yönelik … tarihli, … sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onayı ile kabul edilen Tekirdağ ili 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin ve anılan plan değişikliğine Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan … tarihli, … sayı itirazın reddine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işleminin iptali i istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İl Çevre Düzeni Planında yapılan değişiklikle daha önce “tarımsal açıdan birinci öncelikli (mutlak) korunacak alan”, “aşırı yeraltı suyu çekim alanı” kullanımı getirilen dava konusu taşınmazların “sanayi ve depolama alanı” olarak belirlendiği, 24.08.2009 tarihli 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planında ise dava konusu parsellerin kısmen “sanayi alanı”, kısmen de “tarım arazisi” fonksiyonunda kaldığı, ayrıca dava konusu parsellerin de içinde yer aldığı bölgenin Ergene Havzası sınırı ve aşırı yer altı suyu çekim alanı lejantında kaldığı, gerek dava konusu 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İl Çevre Düzeni Planında gerekse 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında tarım alanlarının tarımsal amaç dışında kullanımlara açılmaması gerektiğinin amaçlandığı, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 13. maddesinde mutlak tarım arazilerinin, alternatif alan bulunmaması ve Toprak Koruma Kurulunun uygun görmesi şartıyla amaç dışı kullanımına izin verildiği, her ne kadar Toprak Koruma Kurulunun … tarihli, …sayılı kararı ile dava konusu taşınmazların tarımsal amaç dışında kullanılmasına izin verilmiş ise de, dava konusu taşınmazların hemen komşuluğunda bulunan Ergene-2 Organize Sanayi Bölgesinin doluluk oranın %56 olduğu, yatırıma müsait %44 alan olduğu, dava konusu taşınmazlar üzerinde yapılması planlanan yatırımın Ergene-2 Organize Sanayi Bölgesi içerisinde değerlendirilebileceği, dolayısıyla 5403 sayılı Kanunun 13. maddesinde alternatif alan bulunmaması halinde ilgili kurul görüşü doğrultusunda tarım arazilerinin farklı bir kullanıma ayrılabileceği yönündeki istisnai durumun gerçekleşmediği, 5403 sayılı Kanunun 1. maddesinde, kanunun amacının bu tür tarımsal alanların niteliğinin korunması olduğundan taşınmazın tarımsal niteliği korunacak alanlar lejantından çıkarılmasının plan bütünündeki kararları olumsuz yönde etkileyeceği bu nedenlerle dava konusu işlemlerin imar mevzuatına, planlama ve şehircilik ilkelerine dolayısıyla kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davalı vekili tarafından, dava konusu işlemin ilgili kanunlara, kamu yararına, hizmetin gereklerine uygun olduğu dava konusu işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı yanında müdahil vekili tarafından, uzman devlet kurumlarının yaptıkları hiçbir değerlendirme ve uygunluk görüşü nazar-ı dikkate alınmadığı, bilirkişi heyetince hazırlanan çelişkili rapor esas alınarak verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Davalı yanında müdahilin duruşma istemi yerinde görülmedi.

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY : Tekirdağ ili, Ergene ilçesi, … Mevkii sınırları içerisinde bulunan ve … San. ve Tic. A.Ş. mülkiyetinde olan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … sayılı parsellerin “Tarımsal Açıdan Birinci Öncelikli (Mutlak) Korunacak Alan” foksiyonunun “Sanayi ve Depolama Bölgesi” olarak değiştirilmesine yönelik Tekirdağ İli 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin ve anılan plan değişikliğine Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarihli, … sayılı yazısı ile yapılan itirazın reddine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü’nün … tarihli, … sayılı işleminin iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    3194 sayılı İmar Kanununun 9. maddesinin 1. fıkrasında; “Bakanlık gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ve enerji tesisleriyle ilgili alt yapı, üst yapı ve iletim hatlarına ilişkin imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re’sen onaylamaya yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 4/7/2011 tarihli 27984 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, yerleşme, yapılaşma ve arazi kullanımına yön veren, her tür ve ölçekte fiziki planlara ve uygulamalara esas teşkil eden üst ölçekli mekânsal strateji planlarını ve çevre düzeni planlarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak hazırlamak, hazırlatmak, onaylamak ve uygulamanın bu stratejilere göre yürütülmesini sağlamak, (c) bendinde ise, havza ve bölge bazındaki çevre düzeni planları da dâhil her tür ve ölçekteki çevre düzeni planlarının ve imar planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek, havza veya bölge bazında çevre düzeni planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak ve bu planların uygulanmasını ve denetlenmesini sağlamak, Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.
    Ancak söz konusu Kanun Hükmünde Kararname 9/7/2018 tarihli 30473 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kaldırılmış ve yerine 10/7/2018 tarihli 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 102.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, yerleşme, yapılaşma ve arazi kullanımına yön veren, her tür ve ölçekte fiziki planlara ve uygulamalara esas teşkil eden üst ölçekli mekânsal strateji planlarını ve çevre düzeni planlarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak hazırlamak, hazırlatmak, onaylamak ve uygulamanın bu stratejilere göre yürütülmesini sağlamak, (c) bendinde ise, havza ve bölge bazındaki çevre düzeni planları da dâhil her tür ve ölçekteki çevre düzeni planlarının ve imar planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek, havza veya bölge bazında çevre düzeni planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak ve bu planların uygulanmasını ve denetlenmesini sağlamak Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.
    14.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde Çevre Düzeni Planı, “Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan plan” olarak tanımlanmıştır.
    Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 20. maddesinin 2. fıkrasında, çevre düzeni planı değişikliği esasları belirlenerek “Çevre düzeni planı ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğü bozmayacak nitelikte, plan değişikliği yapılabilir. Çevre düzeni planı değişikliklerinde; a) Kamu yatırımlarına, b) Çevrenin korunmasına, c) Çevre kirliliğinin önlenmesine, ç) Planın uygulanmasında karşılaşılan güçlükler ve maddi hataların giderilmesine, d) Değişen verilere bağlı olarak planın güncellenmesine, dair yeterli, geçerli ve gerekçeleri açık olan, altyapı etkilerini değerlendiren raporu içeren teklif ve talepler; idarece planın temel hedef, ilke, strateji ve politikaları kapsamında teknik ve yasal çerçevede değerlendirmeye alınarak sonuçlandırılır.” kuralına yer verilmiştir.
    5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun “Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı” başlıklı 13. maddesinde: “Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla;
    a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,
    b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı,
    c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,
    ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri,
    d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar,
    e) (Ek: 31/1/2007-5578/3 md.) Kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar,
    f) (Ek: 26/3/2008-5751/1 md.) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun talebi üzerine
    20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca yenilenebilir enerji kaynak alanlarının kullanımı ile ilgili yatırımları,
    g) (Ek: 26/3/2008-5751/1 md.) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, İçin bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. (Ek cümle: 31/1/2007-5578/3 md.) Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir.
    Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir.
    Tarımsal amaçlı yapılar için, projesine uyulması şartıyla ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki tarım arazisi valilik izni ile kullanılır.
    (Ek fıkra: 28/10/2020-7255/21 md.) İmar planlarında tarımsal niteliği korunacak alan olarak ayrılan yerler ile kamu yararı kararı alınarak tarım dışı amaçla kullanım izni verilen yerler, yeniden izin alınmaksızın bu amaç dışında kullanılamaz ve planlanamaz. Ancak yerleşim alanlarının gelişim alanı ihtiyaçlarını karşılamak için izin verilerek planlanmış alanlarda yeniden izin şartı aranmaz.
    Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentleri kapsamında izin alan işletmeciler, faaliyetlerini çevre ve tarım arazilerine zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler.
    Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.
    Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı kullanımına dair uygulamaların usûl ve esasları yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Uyuşmazlık, 24.08.2009 tarihli 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planında kısmen “sanayi alanı”, kısmen de “tarım arazisi” fonksiyonunda bulunan, 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İl Çevre Düzeni Planında da “tarımsal açıdan birinci öncelikli (mutlak) korunacak alan”, “aşırı yeraltı suyu çekim alanı” ile “ıslah edilecek sanayi alanları” kullanımlarında kalan dava konusu taşınmazların … tarihli, … sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onayı ile kabul edilen 1/25.000 ölçekli il çevre düzeni planı değişikliği ile “sanayi ve depolama alanı” olarak belirlenmesinden kaynaklanmaktadır.
    İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası 1/100.000 ölçekli revizyon çevre düzeni planının 2.10.4. sayılı plan hükmünde: “Plan paftasında çizilen arazi kullanım kararlarına ait sınırlar şematik olarak gösterildiğinden; bu plan üzerinden plan ölçeği ile ölçü alınamaz, yer tespiti ve uygulama yapılamaz. Hakim fonksiyonun belirtildiği bu alanların ve bu alanlar içerisinde yer alacak diğer fonksiyonların dağılımları ve bu dağılımların yoğunlukları, sınırları ve detayları ilgili kurum ve kuruluş görüşleri doğrultusunda doğal, yapay ve yasal eşikler dikkate alınarak alt ölçekli planlarda belirlenecektir.” düzenlemesinin yer aldığı, bu düzenlemeye göre, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planındaki arazi kullanım kararlarına ait sınırların şematik olduğu, bu plan üzerinden ölçü alınamayacağı ve uygulama yapılamayacağı, hakim fonksiyonun belirtildiği alanların kesin sınırlarının ilgili kurum ve kuruluş görüşleri, doğal, yapay ve yasal eşikler çerçevesinde belirleneceği, dava konusu …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … parsel sayılı taşınmazların 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında kısmen “sanayi”alanı kısmen de “tarım alanı” olarak gösterilmekle birlikte hakim fonksiyonun sanayi alanı olduğu, dava konusu …, …, ve … parsel sayılı taşınmazların ise 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında sanayi alanında bulunduğu, (dava konusu değişiklikten önce Tekirdağ İli 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda ise “ıslah edilecek sanayi alanları”nda kaldığı) üst ölçekli planlardaki şematik çizim, gösterim ve plan kararlarının alt ölçekli planlarda uygulamaya esas teşkil edecek şekilde düzenlenecek olması nedeniyle plan hiyerarşisinin uygun olduğu belirtilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, 1/25.000 ölçekli il çevre düzeni planı değişikliğine konu alanda yapılmak istenen projeye ilişkin olarak … tarihli, …sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının verildiği, anılan “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının iptali için dava açılmadığı, 5403 sayılı Yasanın 13. maddesinin (d) bendine göre tarım dışı amaçla arazi kullanım talepleri için Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından … tarihli, … sayılı kamu yararı kararının alındığı, Tekirdağ Valiliği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün …. tarihli, … sayılı yazısı ile plan değişikliğine konu alanın Tekirdağ Valiliği Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne verilen … tarihli Taahhütnamede belirtilen hususların ve DSİ 11. Bölge Müdürlüğü görüşünde yer alan şartların yerine getirilmesi, amacı dışında kullanılmaması ve çevre tarım arazilerine zarar verilmemesi şartıyla tarım dışı amaçla kullanılmasının uygun görüldüğü anılan kamu yararı ve tarım dışı amaçla kullanımın uygun olduğuna ilişkin işlemlere karşı dava açılmadığı, ilgili kurum ve kuruluş görüşlerinin alındığı, bu kapsamda, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarihli ve … sayılı yazısı ile “plan değişikliğine konu parsellerin herhangi bir proje içerisinde yer almadığı, tesisten çıkacak atıklar konusunda ilgili Kanun ve yönetmelik hükümlerine uyulması gerektiği, dere yatakları ve taşkınlar hakkındaki 2006/27 sayılı Başbakanlık Genelgesine uyulması gerektiği, kullanılacak alanlarda depolanan malzemenin yağmur suları ve diğer etkenler ile harekete geçerek yüzey ve yer altı sularına karışmasını engelleyecek her türlü önlemin alınması gerektiğinin” belirtildiği, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde yer alan gösterimlerde çevre düzeni planı gösterimlerinden faydalanıldığı, çevre düzeni planı gösterimlerinde depolama alanlarına ilişkin olarak sadece “sanayi ve depolama alanı” gösterimi yer aldığından plan değişikliğine konu alanın “sanayi ve depolama alanı” olarak belirlendiği, ayrıca dava konusu plan değişikliği yapılan …-… sayılı plan paftasında yer alan, “Plan değişikliği onama sınırı içerisinde kalan alan “Depolama” amaçlı olup Tekirdağ ili 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın “3.3.2.9. Depolama Alanları” başlığı altında yer alan hükümler geçerlidir.” hükmü uyarınca plan değişikliğine konu alanda depolama faaliyeti dışında bir faaliyetin yürütülemeyeceği şeklinde plan notu bulunduğu, Ergene -2 Organize Sanayi Bölgesi Bölge Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı OSB sınırları içerisinde atık kağıt depolanmasına izin verilemeyeceğine dair yazısının olduğu görülmüştür.
    Bu durumda uyuşmazlık konu plan değişikliğinin üst ölçekli planlardaki şematik çizim, gösterim ve plan kararlarının alt ölçekli planlarda uygulamaya esas teşkil edecek şekilde düzenlenecek olması nedeniyle plan hiyerarşisine uygun olması, her ne kadar imar planı paftasında “sanayi ve depolama” lejantı ile gösterimde bulunulmuş ise de, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde yer alan çevre düzeni planı gösterimlerinde depolama alanlarına ilişkin olarak sadece “sanayi ve depolama alanı” gösteriminin yer alması, değişikliğe konu alanda sadece depolama faaliyetinin gerçekleştirilecek olduğunun plan notu ile açık bir şekilde belirtilmesi çevre kirliliği ile ilgili olarak değişikliğe konu alan için … tarihli, … sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararının bulunması ve anılan karara dava açılmaması, dava konusu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanılması için 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında gerekli izinlerin ve kamu yararı kararının alınmış olması ve bu işlemlere karşı dava açılmaması, plan değişikliği için ilgili kurumlardan görüşlerinin alınmış olması karşısında dava konusu plan değişikliğinin “sanayi gelişiminin üst ölçekli plan kararlarına uygun mevcut planlı sanayi alanları ile sınırlandırılacağına” dair plan hükümlerine, mevzuata şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla dava konusu işlemlerin iptali yolundaki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu İdari Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 10/02/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir