Danıştay 10. Daire, Esas No: 2016/13245, Karar No: 2021/447
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/13245 E. , 2021/447 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/13245
Karar No : 2021/447
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVALI) : … Valiliği
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının gerekçe değiştirerek onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 27/04/2016 tarih ve E:2013/4546 K:2016/2391 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türk vatandaşıyla evli olan Endonezya uyruklu davacı tarafından, Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğin aile birliği içerisinde devam etmediği ve izinsiz çalıştığından bahisle ikamet tezkeresi süreninin kısaltılarak sınır dışı edileceği yönünde tesis edilen ve 16/08/2012 tarihli tebliğ tebellüğ belgesi ile bildirilen İzmir Valiliği işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacının evli olduğu Türk vatandaşı … isimli kişi ile fiilen evlilik birliği içinde olmadığı, evliliğin formalite bir evlilik olduğu kanaatine varılması üzerine dava konusu işlem tesis edilmiş ise de; dosya içerisinde yer alan 16/08/2012 tarihli rapor kapsamında yer verilen ifade tutanakları ile bu yönde yapılan araştırmaların davacının fiilen evlilik birliği kurma amacında olmadığı sonucuna ulaşmaya yeterli tespitler içermediği, dolayısıyla bu tespit ve araştırmaların evliliğin formalite bir evlilik olduğu sonucuna ulaşmaya imkan tanımadığının anlaşıldığı belirtilerek, eksik inceleme üzerine hazırlanan 16/08/2012 tarihli rapora bağlı olarak davacının ikamet tezkeresinin süresinin kısaltılmasında ve buna bağlı olarak sınır dışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, muvazaalı evlilik yaptığından bahisle davacının sınır dışı edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekmekte ise de; muvazaalı evliliğin ortaya konulamadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolunda verilen kararda sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin temyiz istemi reddedilerek temyize konu kararın gerekçe değiştirilerek onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 27/04/2016 tarih ve E:2013/4546 K:2016/2391 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Endonezya uyruklu davacı 01/11/2011 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenmiş, bu evliliği dolayısıyla davacıya ikamet tezkeresi tanzim edilmiştir.
Söz konusu evliliğe yönelik davalı idarece yapılan tahkikat sonucunda; davacının Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğin fiilen aile birliği içinde devam etmediği, ayrıca davacının çalıştığının da tespit edildiği gerekçeleriyle davacının ikamet tezkeresi süresinin kısaltılarak sınır dışı edileceğine ilişkin 16/08/2012 tarihinde tebliğ edilen İzmir Valiliği işleminin tesis edildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 6458 sayılı Kanun ile 04/04/2014 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılan (Mülga) 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun’un
“İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller” başlıklı 7. maddesinde,
“A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye’de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye’ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye’de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilmez” hükmüne yer verilmiştir.
“Muzır şahıslar” başlıklı 19. maddesinde ise, İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye’den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye’yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu işlemin davacının ikamet tezkeresi süresinin kısaltılması kısmı yönünden yapılan inceleme;
İdare Mahkemesince, davacının evliliğine ilişkin tahkikat sonucu hazırlanan 16/08/2012 tarihli rapor kapsamında yer verilen ifade tutanakları ve bu yönde yapılan araştırmaların; davacının fiilen evlilik birliği kurma amacında olmadığı sonucuna ulaşmaya yeterli tespitler içermediği, dolayısıyla bu tespit ve araştırmaların evliliğin formalite bir evlilik olduğu sonucuna ulaşmaya imkan tanımadığı belirtilerek, eksik inceleme üzerine hazırlanan rapora bağlı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiş ise de; yukarıda yer verilen kurallar incelendiğinde; Türk vatandaşı ile evli olan yabancılar hakkında, evliliklerinin muvazaalı olduğundan bahisle, ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesisi mümkün görülmemektedir. Bununla birlikte Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye’de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılar yönünden bu işlemlerin tesis edilebileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta; davacının, Türk vatandaşı ile olan evliliğine yönelik yapılan tahkikat sonucu düzenlenen 16/08/2012 tarihli rapor incelendiğinde; davacının ikamet izninin veriliş amacına aykırı olarak Türk vatandaşı eşi ile evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığının ve Türk kanun veya örf ve adetlerine ve idari icaplara aykırı bir durumun mevcut olduğunun somut olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde davacının ikamet izni süresinin kısaltılmasına ilişkin kısmı yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu işlemin davacının sınır dışı edilmesine yönelik kısmı açısından yapılan inceleme;
Uyuşmazlıkta; davalı idarece yapılan tahkikat neticesinde tanzim edilen 06/03/2012 tarihli tutanak ile davacının … Spa Merkezi isimli işletmede izinsiz çalıştığının tespit edildiği, bu durumun İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildirilmesi üzerine izinsiz çalıştığından bahisle davacı hakkında idari para cezası yaptırımı uygulandığı, daha sonra adı geçen spa merkezinde yabancı uyruklu kadınların çalıştırıldığına yönelik 06/08/2012 tarihli ihbar üzerine aynı tarihte söz konusu işyerinde denetim yapıldığı, bu denetimde davacının da aralarında bulunduğu yabancı uyruklu kadınların izinsiz çalıştığının tespit edildiği belirtilmiş ve davacının izinsiz çalıştığından bahisle sınır dışı edileceği yönünde işlem tesis edilmiş ise de İdare Mahkemesince bu yönde bir değerlendirme yapılmadan temyize konu kararın verildiği anlaşılmıştır.
Bu haliyle, davacının sınır dışı edilmesine ilişkin işlem açısından, anılan işlemin sebep unsuru olan izinsiz çalışma fiili yönünden yapılacak değerlendirme sonucunda bir karar verilmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesince, dava konusu sınır dışı etme işleminin sebebinin sadece davacının evliliğinin aile birliği içerisinde devam etmemesi olduğu değerlendirilerek verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; ikamet izninin süresinin kısaltılmasına ilişkin bölümünün ONANMASINA; işlemin davacının sınır dışı edilmesine ilişkin bölümü yönünden BOZULMASINA;
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 11/02/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.