Danıştay 13. Daire, Esas No: 2020/3810, Karar No: 2021/474

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/3810 E. , 2021/474 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2020/3810
    Karar No:2021/474

    TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) … Bakanlığı
    VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

    2. (DAVALI YANINDA MÜDAHİL)
    … Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Tarım ve Orman Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü Bolu Şube Müdürlüğü tarafından, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında açık teklif usulüyle, Mudurnu Sırçalı D.A. alanında 3 adet, Kıbrısçık D.A. alanında 1 adet, Seben Merkez G.A. alanında 1 adet, Seben Taşlıyayla D.A. alanında 1 adet olmak üzere toplam 6 adet kızıl geyik acente kotalarının av turizmi kapsamında avlattırılmasına ilişkin ihaleye çıkılması işleminin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; avlattırılacak kızıl geyiklerin belirlenmesine ilişkin etüt envanter çalışmalarında sahadaki hayvanların tümünün sayılmasının amaçlandığı, fakat gözlek metodu kullanılarak elde edilen verilerle dişi, erkek ve yavru geyik olmak üzere toplam popülasyon sayısına nasıl ulaşıldığının anlaşılamadığı, dosyaya sunulan envanter raporunda bu yönde herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, bu şekilde yapılan hesaplamaların sağlıklı sonuçlar elde etmeye elverişli olmadığı, yine popülasyonların yoğunluk seviyesine yönelik değerlendirmeler yer almakla birlikte, her bir popülasyon yönüyle sahip olması gereken en uygun yoğunluk seviyesine dair verinin mevcut bulunmadığı, popülasyon dinamiğine ilişkin etüt-envanter çalışmalarının yetersiz olduğu; popülasyon nüfusunda bir azalma olduğuna, yavru kızıl geyik sayısında bir azalma olduğuna, üreme oranlarının düştüğüne dair herhangi bir bilimsel ve teknik çalışmanın davalı idarece dosyaya sunulamadığı; dolayısıyla kızıl geyik popülasyonunun yıllar içinde gösterdiği özellikler dikkate alınarak popülasyonun devamı adına avlattırma faaliyetini gerekli kılan bilimsel ve teknik kayıtların dosya kapsamında bulunmadığı, ihale konusu avlaklarda bulunan kızıl geyik popülasyonlarının dinamiğine ilişkin yapılan etüt-envanter çalışmalarının yetersiz olduğu, kızıl geyik popülasyonunun devamı için avlattırılması hususuna dair somut ve bilimsel verilerin dosyaya sunulamadığı, av turizminin kızıl geyik faunasının korunmasına olumlu etkileri olacağının somut şekilde ortaya konulamadığı, kızıl geyiklerin avlanmasına yönelik dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, avcılık faaliyetlerinin 4915 sayılı Kanun’a dayanılarak yürütüldüğü, uluslararası düzeyde av turizmi potansiyeli olan kızıl geyiğin Bakanlığın koruma altına aldığı hayvanlar listesinde yer aldığı, Bakanlık tarafından koruma altına alınan türlerin avlanmasının yasak olduğu, ancak Bakanlık tarafından koruma altına alınan ve uluslararası düzeyde av turizmi potansiyeli olan büyük memeli yaban hayvanlarının av turizmi kapsamında avlanmasına kırsal kalkınmaya katkı amacıyla izin verileceği, avlanma planlarının ekolojik prensipler çerçevesinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi için yaban hayvanı popülasyonlarının birey sayısı, bunların yaş ve cinsiyet durumları, doğan yavruların yaşama oranları gibi popülasyon dinamiğine ilişkin temel bilgilere gerek duyulduğu, bu bilgilerin elde edilmesinin etüt-envanter çalışmalarıyla gerçekleştiği, herhangi bir genel veya devlet avlağında barınan ve av turizmi kapsamında avına izin verilen herhangi bir tür için belirlenen av turizmi kotasının popülasyon büyüklüğünün %1’ini geçmeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği, orman köylerinin ekonomik ve sosyal yetersizliklerine yeni kaynak ve üretim imkânlarıyla çözüm aranması maksadıyla av turizmi faaliyetleri yürütüldüğü; av turizmi faaliyetlerinin, koruyucu veterinerlik önlemi olarak popülasyonlarda meydana gelebilecek salgın hastalıkların izlenmesi ve önlenmesi, yaban hayvanlarının optimal yoğunluk seviyelerinde tutulması ve yabanıl güdülerini yitirmemiş, hastalıklara dirençli, ağır hava koşullarına daha dayanıklı bireylere sahip popülasyonlar oluşturulması, köylülerde yaban hayatı koruma bilinci oluşmasının sağlanması amacıyla kırsal kalkınmanın desteklenmesi amaçları çerçevesinde gerçekleştiği, kızıl geyik türünün uluslararası literatürde nesli tükenme tehlikesi bulunmadığı ileri sürülmektedir.
    Müdahil tarafından, 25 yıldır av turizmi alanında faaliyette bulunduğu, aldığı kotaları yabancı uyruklu avcılara satarak ülkeye döviz girişi sağladığı, bu suretle ülke ekonomisine katkı yaptığı, av turizmi acentelerinin istihdama katkısının büyük olduğu, avlanma faaliyetlerinin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’na uygun olarak yerel halkın ekonomik durumunun iyileştirilmesi amacıyla yürütüldüğü, kontrollü yapılan avlanma sonucunda kaçak avcılığın önüne geçildiği, yaban hayatının da korunduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı ve müdahilin duruşma istemleri yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin reddine,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
    4. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı yanında müdahile iadesine,
    5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya ve davalı yanında müdahile iadesine,
    6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
    7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 15/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir