Danıştay 12. Daire, Esas No: 2021/396, Karar No: 2021/699

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/396 E. , 2021/699 K.

    “İçtihat Metni”


    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/396
    Karar No : 2021/699

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
    VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İzmir İli, Bergama İlçesi, … Mahallesi Camii Müezzin-Kayyımı olarak görev yapan davacının, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 25. maddesinde yer alan siyasetle ilgilenme yasağını ihlal ettiğinden bahisle görevine son verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 25. maddesini ihlal ettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 126. maddesi uyarınca yetkili amir tarafından davacının görevine son verilmesi istemiyle konunun Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmesi gerekirken, göreve son verilmesi konusunda yasal olarak karar alma yetkisi bulunmayan Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulu Kararı ve Başkanlık Makamının Oluru ile davacının görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle anılan işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, uyuşmazlığın esası incelendiğinde; dosyada yer alan bilgi, belge, soruşturma raporu ve tanık ifadelerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacının bir siyasi parti aleyhine, diğer bir siyasi partinin lehine siyasi faaliyette bulunduğunun sabit olduğu, davacının bu fiillerinin 633 sayılı Kanun’un 25. maddesinde ifade edilen, dini görevi içinde veya dışında, her ne suretle olursa olsun, siyasi partilerden herhangi birini veya onların tutum ve davranışını övme ve yerme yasağını ihlal ettiği sonucuna ulaşıldığından, davacının görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, usule ilişkin olarak; dava konusu işlemin yetki yönünden hukuka aykırı olduğu, disiplin cezası verme yetkisinin zaman aşımına uğradığı, aynı eyleminden dolayı kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırıldığından, aynı fiile birden fazla ceza verme ilkesinin ihlal edildiği; esasa ilişkin olarak, dava konusu işleme konu olan eylemine ilişkin olarak, kamu görevlisine görevlerinden dolayı hakaret suçu nedeniyle hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada beraat kararı verildiği, bu davada ifade veren tanıklar ile dava konusu işlemin dayanağı soruşturma raporunda ifade veren tanıkların aynı olduğu, soruşturma raporunda aleyhinde tanıklık yapan kişilerin, ceza davasında lehine tanıklık ettikleri, görevi gereği hiç bir siyasi ve ideolojik tartışmaya girmediği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı kararı uyarınca Dairemize devredilen dosyada Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    İzmir İli, Bergama İlçesi, … Mahallesi Camii müezzin-kayyımı olarak görev yapan davacı hakkında Devlet Büyüklerine hakaret ve küfür ettiği ve ayrıca siyaset yaptığı hususunda telefonla yapılan ihbar nedeniyle Bergama Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünce soruşturma başlatılmıştır.
    Soruşturma sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı soruşturma raporunda özetle; Devlet Büyüklerine ve bir siyasi parti mensuplarına hakaret ve küfür ettiği ve ayrıca siyaset yaptığı gerekçesiyle disiplin açısından; 657 sayılı Kanun’un 125/D-I maddesi uyarınca 2 yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması, idari açıdan; 633 sayılı Kanunun 25. maddesi hükmünü ihlal ettiğinden görevine son verilmesi, adli açıdan; Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması teklif edilmiştir.
    Bu teklif ile Diyanet İşleri Başkanlığı Müfettişliğinin görüş yazısının birlikte değerlendirilmesi sonucu, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile 633 sayılı Kanun’un 25. maddesinde yer alan siyasetle ilgilenme yasağını ihlal ettiğinden bahisle davacının görevine son verilmiş, bu karar Diyanet İşleri Başkanlığının … tarih ve … kararı ile onaylanmıştır.
    Bunun üzerine, davacının görevine son verilmesine ilişkin işlem iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasa’nın “Diyanet İşleri Başkanlığı” başlıklı 136. maddesinde, “Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.” kuralına yer verilmiştir.
    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık” başlıklı 7. maddesinde; “Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirilirken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunmazlar ve bu eylemlere katılamazlar. Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler.” hükmüne yer verilmiştir.
    633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Siyasetle ilgilenme” başlıklı 25. maddesinde; “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluşunun her derecesinde görev alan personel, Memurin Kanununun hizmetliler için yasak ettiği siyasi faaliyetten başka, dini görevi içinde veya bu görevin dışında, her ne suretle olursa olsun, siyasi partilerden herhangi birini veya onların tutum ve davranışını övemez ve yeremez. Bu gibi hareketleri tahkikatla sabit olanların, ilgili ve yetkili mercilerce işine son verilir.” kuralına yer verilmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Uyuşmazlıkta, dava konusu işleme konu olan eylemine ilişkin olarak, kamu görevlisine görevlerinden dolayı hakaret suçu nedeniyle hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada verilen … tarih ve E:…., K:… sayılı kararda; davacının söylediği iddia edilen sözlerin farklı zamanlarda farklı kişilerce öğrenildiği, yargılama aşamasında ifadelerini değiştirerek davacının hakaret sözünü duymadığını beyan eden tanık E.’nin soruşturma aşamasında duyduğunu iddia ettiği sözlerin, diğer tanıkların duyduklarını iddia ettiği sözlerin aynı ya da benzer sözler olmadığı, iddia edilen sözlerin söylendiği ortamda bulunan diğer tanıkların ise, davacının iddia edilen sözleri duymadıklarını beyan ettikleri hususları dikkate alınarak, davacının isnat edilen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile davacının beraatine karar verildiği ve bu kararın temyizden vazgeçme nedeniyle 24/05/2016 tarihinde kesinleştiği; dava konusu işleme dayanak soruşturma raporunda davacının siyaset yaptığı ve kamu görevlilerine hakaret ettiği yolunda ifade veren şahıslar ile beraat kararında ifadesine başvurulan şahısların aynı olduğu ve dolayısıyla ifadelerin çeliştiği; ifadesine başvurulan meslektaşlarının doğrudan bu tür söylemlere şahit olmadıklarını beyan ettikleri, davacı hakkındaki isnatlara ilişkin somut bilgi ve belgeler (sosyal medya yazışmaları veya fotoğraf vb.) olmadığı, dolayısıyla davacının isnat edilen eylemlerinin açıkça kanıtlamadığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda, davacı hakkında verilen beraat kararı ve soruşturma raporu birlikte değerlendiğinde, davacının siyaset yasağını ihlal ettiği hususunun her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle kanıtlanamadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, istinaf başvurusunun kabulü ve davanın reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, kararın kaldırılması, davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge Mahkemesi İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir