Danıştay 13. Daire, Esas No: 2016/2057, Karar No: 2022/33

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/2057 E. , 2022/33 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/2057
Karar No:2022/33

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … FM Radyo Televizyon Yayıncılık Reklam Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av….

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Samsun iline yönelik olarak yerel radyo (R3) yayını yapmak üzere 1995 yılında Üst Kurul’a yaptığı başvuru sonucu almış olduğu izin gereğince radyo yayın hakkı bulunan davacı şirketin ulusal radyo (R1) lisansının verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı ile bildirilen … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; karasal ortamda yayında olan radyo ve televizyon kuruluşlarının; 3984 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesi uyarınca Üst Kurulca yayın yapmalarına müsade edilmiş olan yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla yayınlarına devam edecekleri, yeni frekans tahsisinin ancak yapılacak sıralama ihalesi ile yapılabileceği, 6112 sayılı Kanun hükümlerinde de yer aldığı üzere Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılıp, karasal yayın lisansları verilene kadar geçecek süre içerisinde, sadece 3984 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesi uyarınca karasal ortamda yayında olan radyo ve televizyon kuruluşlarının, Üst Kurulca yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla, yayınlarına devam edeceklerinin hükme bağlandığı, davacı şirketin (R1) lisans tipinde yayın yapılabilmesi için belli usuller çerçevesinde sıralama ihalesine girerek yayın lisansı alması gerektiği hususu dikkate alındığında, davacı şirketin yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin dava konusu Üst Kurul kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin kurulduğu tarihten itibaren 20 yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen, frekans tahsisine ilişkin ihaleler ve gerekli sair düzenlemelerin hâlen yapılmadığı, Anayasa’nın 133. maddesi gereğince, gerekli şartları taşıyan her kuruluşun radyo ve televizyon yayın faaliyeti yapma hakkı bulunduğu, davalı idarenin bir yandan kanuni yükümlülüğü olan sıralama ihalesini yapmadığı, diğer yandan ise ne zaman yapılacağı belli olmayan anılan ihalenin yapılacağından bahisle yayın alanının genişletilmesi taleplerini reddettiği, bu durumun Anayasal ifade ve basın özgürlüğü hakkını ihlal ettiği, aynı zamanda yayında olan kuruluşlar ile ilk defa yayın yapmak isteyen kuruluşlar arasında haksız rekabete yol açtığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, hâlihazırda karasal ortamdan yayın yapan kuruluşların bu yayınlarına mülga 3984 sayılı Kanun kapsamında Üst Kurul’a yapmış oldukları başvuruları kapsamında Üst Kurulca yayın yapmalarına müsaade edilmiş olan yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla yayınlarına devam ettikleri, davacı kuruluşun da bu kapsamda Samsun iline yönelik yerel (R3) radyo yayın faaliyetine devam ettiği ve buna ilişkin de yıllık frekans kullanım ücreti tahakkuk ettirildiği, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların 1995 yılında yapmış oldukları başvuruların, karasal ortamdan radyo yayın lisansı verilmesi amacıyla yapılacak frekans tahsis ihalesinde değerlendirilmek üzere alındığı, hâlihazırda hiçbir kuruluşun ulusal yayın lisansına sahip olmadığı, davacı kuruluşa da, diğer kuruluşlara olduğu gibi, sadece başvurusunda talep ettiği üzere yerel geçici yayın izni verildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir