Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/3631, Karar No: 2021/849

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3631 E. , 2021/849 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/3631
    Karar No : 2021/849

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı

    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, bir dönem ortağı olduğu asıl borçlu … Zirai Ürünleri Ticaret Sanayi Limited Şirketi adına re’sen tarh edilerek kesinleşen 1995 ve 1996 takvim yıllarına ait cezalı vergiler ve fer’ileri ile haksız çıkma zammı ve yargı harçlarının kaldırılması istemiyle yaptığı düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının … Zirai Ürünleri Ticaret Sanayi Limited Şirketindeki hisselerini 28/07/1995 tarihinde devrederek ortaklıktan ayrıldığı hususunun 08/08/1995 tarih ve 3845 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, adı geçen şirketin sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediğinden bahisle hakkında tanzim edilen … tarih ve … sayılı Basit Rapora istinaden 1995 ve 1996 yıllarına ait kurumlar vergisi ve katma değer vergisi matrah takdiri için sevk edildiği, takdir komisyonu kararlarına dayanılarak yapılan tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin ilanen tebliğ edildiği, söz konusu vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ise şirket müdürüne 20/06/2003 tarihinde tebliğ edildiği, anılan şirketin davacının hisselerini devrettiği tarihten sonra sahte fatura düzenlediği hususunun karşıt inceleme sonucunda tanzim edilen basit rapor ile ortaya konulduğu, asıl borçlu şirketten alınamayan kamu alacaklarının tahsili için davacı adına düzenlenen 17/07/2006 tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerine karşı açılan davaların süreaşımı nedeniyle reddedildiği, söz konusu kararların temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, yargılanmanın yenilenmesi istemini reddeden vergi mahkemesi kararına yöneltilen temyiz isteminin de reddedildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle davacı hakkında takibata geçildiği, davacının muhtelif malvarlıkları üzerine haciz uygulandığı, davacının … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin tebliğ alındısındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası üzerine açılan kamu davasında tebligatı yapan şahsın görevi ihmal suretiyle kötüye kullanma suçundan cezalandırıldığı, davacı tarafından asıl borçlu şirketteki hisselerini devrettikten sonra anılan şirketin sahte fatura düzenlediği, söz konusu fiilden kaynaklanan kamu alacaklarından sorumlu tutulamayacağı, ortada mükellefin şahsında hata halinin var olduğu iddia edilerek yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun düzeltme zamanaşımı süresinin sona erdiğinden bahisle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı olayda, düzeltme ve şikayet başvurusunun süresi içerisinde yapılabilmesi için ortada usulüne uygun olarak yapılmış bir tebliğ işleminin bulunması gerektiği, olayda tebligatı yapan şahsın ceza yargılaması sonucunda ceza aldığı dikkate alındığında, söz konusu tebligatın kurucu unsurlarında sakatlık bulunduğu, yazılı bildirim ve belgelendirme gibi asli unsurları taşımayan tebliğ işleminin yokluk hukuki yaptırımına tabi olduğu, yok hükmünde olan tebliğ işlemi nedeniyle de düzeltme zamanaşımı süresinin işlemeyeceğinden düzeltme zamanaşımı süresinde düzeltme ve şikayet yoluna başvurulduğu sonucuna ulaşıldığı, davacının asıl borçlu şirketteki hisselerini devrederek ayrıldığı 28/07/1995 tarihinden sonra herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, sorumlu olmadığı dönemlere isabet eden ve ödeme emirlerine konu edilen tarhiyatların mükellefin şahsında hata kapsamında olduğu, değinilen kamu alacakları ile mahkeme kararı sonucunda kanunen doğan bir borç niteliğinde olan haksız çıkma zammına yöneltilen düzeltme ve şikayet başvurusunun reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmediği, mahkeme kararında hüküm kurulmak suretiyle tahakkuk eden yargı harçlarının ise düzeltme kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin yargı harçlarına isabet eden kısmı yönünden dava reddedilmiş, diğer kamu alacakları ile haksız çıkma zammına ilişkin kısmı ise iptal edilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacıya 13/01/2017 tarihinde tebliğ edilen dava konusu işleme karşı en geç 13/02/2017 tarihine kadar dava açılması gerekirken, 28/02/2017 tarihinde açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusu kabul edilerek vergi mahkemesi kaldırıldıktan sonra dava süreaşımı nedeniyle reddedilmiş, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu ise bu nedenle reddedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 13/01/2017 tarihinde tebliğ edilen işleme karşı 16/01/2017 tarihinde dava açıldığı, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dilekçe ret kararının kendisine 03/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, devamında otuz günlük dava açma süresi içerisinde yenilenen dilekçelerle 28/02/2017 tarihinde … Vergi Mahkemesinin E:… ve … sayılı dosyalarında görülen davaların açıldığı, istinaf merciince, vergi dairesinden gelen tebligat ile vergi mahkemesinden gelen tebligatın birbirine karıştırıldığı, davanın süresinde olduğu ileri sürülerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 13/01/2017 tarihinde tebliğ edilen dava konusu işleme karşı 13/02/2017 tarihinde dava açılması gerekirken, 28/02/2017 tarihinde açılan davada süreaşımı bulunduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dilekçe ret kararının tebliğ tarihi araştırılarak ulaşılacak sonuca göre davanın süresinde olup olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Dava dosyası ile Danıştay Üçüncü Dairesinin E:2019/6895 sayılı dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, davacı tarafından yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine yönelik dava konusu işlemin tesis edildiği ve 13/01/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının malvarlığı üzerine uygulanan haciz işlemlerine, düzeltme ve şikayet kapsamındaki hususlara ve aleyhine sonuçlanan davalar nedeniyle hükmedilen vekalet ücretine karşı ayrı ayrı dava açılması gerektiği gerekçesiyle dava dilekçenin reddine karar verilmesi üzerine yenilenen dilekçelerle … Vergi Mahkemesinin E:… ve E:… sayılı dosyalarında görülen davaların açıldığı anlaşılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idarî davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idarî işlemin yazılı bildirim tarihinin, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, dava dilekçelerinin ve bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı düzenlenmiştir.
    Anılan Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasında, dava dilekçelerinin, görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 3. fıkrasının (e) bendinde, dilekçelerin süre aşımı yönünden de inceleneceği, 6. bendinde, yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında aynı Kanun’un 15.madde hükmünün uygulanacağı, 15.maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde süresinde açılmayan davanın reddine karar verileceği, 1. fıkrasının (d) bendinde ise, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti hâlinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği kurala bağlanmıştır.
    Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması bozma sebebi sayılmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Davacı tarafından, dava dilekçesinin reddine ilişkin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı üzerine yenilenen dilekçeyle 28/02/2017 tarihinde dava açıldığı dikkate alındığında, söz konusu dilekçe ret kararının tebliğ tarihi araştırılarak ulaşılacak sonuca göre davanın süresinde olup olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
    4.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir