Danıştay 6. Daire, Esas No: 2019/20551, Karar No: 2021/1916

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/20551 E. , 2021/1916 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2019/20551
    Karar No : 2021/1916

    DAVACI : … Tekstil Örme Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALILAR : 1- …- … 2- … Bakanlığı -…
    VEKİLLERİ : Av. …
    3- … Valiliği -…
    VEKİLİ : Av. …

    DAVANIN KONUSU : Tekirdağ İli, Çorlu İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, “Ergene Havzasındaki Organize Sanayi Bölgeleri Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinde Arıtılacak Atıksuların Marmara Denizine Derin Deşarjı Projesi” kapsamında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca, Tekirdağ Valiliği tarafından acele kamulaştırmasına ilişkin 18/05/2014 tarihli, 29004 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 05/05/2014 tarihli, 2014/6357 Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI : Acele kamulaştırmaya konu taşınmazda 2100 m² kapalı alanlı fabrika binası bulunduğu ve faaliyette olduğu, kollektör hattının bu taşınmazdan geçmesi durumunda binanın kullanılamayacağı ve yatırımlara engel olacağı, öte yandan, hattın buradan geçmesini zorunlu kılan teknik bir neden bulunmadığı belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmüştür.

    DAVALILARIN SAVUNMASI : … ile … Bakanlığı tarafından; Tekirdağ Valiliğinin… tarihli yazısı ile Ergene Havzası Organize Sanayi Bölgeleri müşterek atıksu arıtma tesislerinde arıtılmış atıksuların, Marmara Denizine deşarjını sağlayacak olan ve Bakanlıklarınca onaylı sınır kapsamında değerlendirilen kollektör hattı güzergahı üzerinde bulunan şahıs mülkiyetindeki parseller için, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunca acele kamulaştırma kararı alınması ve kamulaştırma işlemlerinin Tekirdağ Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca yapılmasının talep edilmesi üzerine, dava konusu işlemin tesis edildiği ve işlemde ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
    … Valiliği tarafından; Ergene Havzasında ve tüm Trakyada yaşanmakta olan kirliliğin önlenmesi amacı ile Ergene Havzası Koruma Eylem Planının hazırlandığı, Eylem Planının öncelikli hedefinin kirliliğin azaltılarak su kalitesinin arttırılması ve çarpık sanayileşme ile kentleşmenin kontrol edilerek koruma kullanma dengesinin kurulması olduğu, hedefe ulaşılabilmesi için atıksu arıtma tesislerinin planlanması ile alıcı ortamlara yapılan deşarjların denetlenmesi, mevcut sanayi tesislerinin rehabilite edilmesinin önemli temel araçlar olduğu, bu kapsamda, Meriç-Ergene Havzasındaki Merkezi Atıksu Arıtma Tesislerinde Arıtılan Atıksuların Marmara Denizine Derin Deniz Deşarjı Projesinin hazırlandığı, projede katılımcı olan Organize Sanayi Bölgeleri Müteşebbis Heyetlerince alınan kararlar doğrultusunda, 4562 sayılı OSB Kanunun 5. maddesi gereğince, proje güzergahının onaylı sınır kapsamına alınması ve kamulaştırma işlemlerinin Tekirdağ Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca yapılması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvurulduğu, proje güzergahının Bakanlıkça onaylanması sonrasında, bir an önce uygulanmasını sağlamak amacıyla dava konusu işlemle acele kamulaştırma kararı alındığı, kollektör hattının projeye göre parselin dereye cepheli kısmından, mevcut imar planına göre yasal çekme mesafelerine çok yakın bir konumdan geçtiği ve fabrika binasına bir engel oluşturmadığı, ayrıca, hattın parselin etrafından geçmesinin teknik olarak mümkün olmadığı belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ: Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında, Havzadaki kirliliğin önlenmesi amacıyla belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri ile bazı yerleşim yerlerinden kaynaklanan atıksuların, ileri biyolojik arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra, kollektör hattıyla toplanıp, Marmara Denizine derin deşarjında kamu yararının ve acelelik halinin bulunduğu, dolayısıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde belirtilen acele kamulaştırma şartının gerçekleştiği sonucuna varıldığından, sınırları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca onaylan projenin güzergahına rastlayan özel mülkiyete konu taşınmazlara acele el konulmasına olanak tanıyan dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI … DÜŞÜNCESİ: Dava, Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın kollektör hattına isabet eden 607,53 m²’lik kısmının daimi irtifak tesis alanı ve 2.393,68 m²’lik kısmının geçici irtifak tesis alanı olarak acele kamulaştırmasına ilişkin 18.05.2014 tarihli, 29004 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5.05.2014 tarihli, 2014/6357 sayılı Bakanlar Kurulu kararının istemiyle açılmıştır.
    Anayasa’nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa’ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden, Ergene Havzasındaki çarpık sanayinin düzenlenmesi, tarımın korunması, su kirliliğinin azaltılması ve su kalitesinin iyileştirilerek mevcut kirliliğin bertarafı için 15 adet eylem planı belirlendiği, eylem planı kapsamında, havzadaki dağınık sanayinin düzenlenmesi için organize sanayi bölgeleri kurulduğu, Tekirdağ ilindeki 8 adet organize sanayi bölgesi (Çerkezköy, Çorlu Deri İhtisas, Velimeşe, Veliköy, Karaağaç, Ergene-1, Ergene-2 ve Türkgücü) ve 1 adet ıslah organize sanayi bölgesi (Çerkezköy Veliköy Yalıboyu) ile bazı yerleşim yerlerinden kaynaklanan atıksuların ileri biyolojik arıtma tesislerinden arıtıldıktan sonra kollektör hattıyla toplanıp Marmara Denizine derin deniz deşarj projesi sistemi kurulması öngörüldüğü, OSB’ler tarafından, Tekirdağ Valiliği aracılığıyla, projenin onaylı sınırına alınarak kamulaştırma işlemi yapılabilmesi için Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvuru yapıldığı, 27.03.2014 tarihli Bakanlık onayı ile projenin onaylı sınırının belirlendiği, 05.05.2014 tarih ve 2014/6357 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile projenin geçtiği yerlere ilişkin acele kamulaştırma kararı alındığı, “Meriç-Ergene Havzası OSB Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinde Arıtılan Atıksuların Marmara’ya Derin Deniz Deşarjı Projesi” kapsamında, 27.03.2014 tarihli Bakanlık onaylı güzergah hattı üzerinde kalan … ada, … parsel sayılı taşınmazın kollektör hattına isabet eden 607,53 m²’lik kısmının daimi irtifak tesis alanı ve 2.393,68 m²’lik alanının geçici irtifak tesis alanı olarak acele el konulması için Tekirdağ Valiliğince … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava sonucunda … tarihli, E:… D.İş, K:… sayılı kararla davacıya ait taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve acele el konulmasına karar verildiği, daha sonra kamulaştırma prosedürü gereğince satın alma usulünün denenmesi için uzlaşmaya çağrı yazısının 28.09.2015 tarihinde tebliği üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    İncelenen davada,”Meriç-Ergene Havzası OSB Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinde Arıtılan Atıksuların Marmara’ya Derin Deniz Deşarjı Projesi” kapsamında bulunan uyuşmazlığa konu taşınmazın bir kısmının daimi irtifak, bir kısmının da geçici irtifak hakkı tesisi suretiyle acele kamulaştırılmasının, Ergene Havzası Koruma Eylem Planı ile belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi ve atıksu arıtma projesinin faaliyete geçebilmesi için bölgede bulunan fabrikalardan kaynaklanan atıksuların ivedi bir şekilde atıksu arıtma tesisine verilebilmesini sağlamak amacıyla kolektör hatları tamamlanıp derin deniz deşarj sistemi ile Marmara Denizine verilmeye başlandığında Ergene nehrine atıksuların kontrolsüz deşarjı engellenerek Ergene nehrindeki kirliliğin önlenmesine yönelik olması nedeniyle, olayda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27.maddesinin uygulanabilmesi için gerekli olan olağanüstü durumun, acelelik halinin ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının bulunduğu sonucuna varılmakla, dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY:
    Ergene Havzasında çarpık sanayinin düzenlenmesi, tarım alanlarının korunması, su kirliliğinin azaltılması ve su kalitesinin iyileştirilerek mevcut kirliliğin bertarafı için 06/05/2011 tarihinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından “Ergene Havzası Koruma Eylem Planı” yürürlüğe konulmuştur. Bu kapsamda, Havzadaki dağınık sanayinin düzenlenmesi için Tekirdağ ilindeki sekiz adet Organize Sanayi Bölgesi ve bir adet Islah Organize Sanayi Bölgesi kurulmuş ve bu Organize Sanayi Bölgeleri ile bazı yerleşim yerlerinden kaynaklanan atıksuların, ileri biyolojik arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra, kollektör hattıyla toplanıp, Marmara Denizine derin deşarjını sağlamak üzere proje hazırlanmıştır.
    Projede katılımcı olan Organize Sanayi Bölgeleri Müteşebbis Heyetlerince alınan kararlar doğrultusunda, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 5. maddesi gereğince, proje güzergahının onaylı sınır kapsamına alınması ve kamulaştırma işlemlerinin Tekirdağ Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca yapılması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvurulmuş, 27/03/2014 tarihli Bakanlık onayı ile projenin sınırları belirlenmiş ve 05.05.2014 tarih ve 2014/6357 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile proje kapsamında kollektör hattına isabet eden taşınmazların, Ergene Bölgesindeki Organize sanayi Bölgeleri adına Tekirdağ Valiliği Yatırım ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
    Anılan Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava sonucunda, … tarihli, E:… D.İş, K:… sayılı kararla, davacının maliki olduğu Tekirdağ İli, Çorlu İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, projenin kollektör hattına isabet eden 607,53 m²’lik kısmına daimi irtifak tesis alanı ve 2.393,68 m²’lik kısmına geçici irtifak tesis alanı olarak acele el konulmasına karar verilmiştir.
    Bakılan dava, kamulaştırma prosedürü gereğince, satın alma usulünün denenmesi için uzlaşmaya çağrı yazısının 28/09/2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, … tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararının davacının maliki olduğu taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasa’nın 35. maddesinde; “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” hükmü yer almaktadır.
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün “Mülkiyetin korunması” başlıklı 1. maddesinde; “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.” hükmüne yer verilmiştir.
    2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun işlem tarihinde yürürlükte olan 27. maddesinde; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değerinin, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktarın, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu, kurala bağlanmıştır.
    Öte yandan; 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunun 5. maddesinde; “OSB, müteşebbis heyetin veya genel kurulun vereceği karar üzerine yönetim kurulunun başvurusu üzerine Bakanlıkça verilen kamu yararı kararı ve sınırları belirlenmiş yetki çerçevesinde kamulaştırma işlemleri yaptırabilen bir özel hukuk tüzel kişiliğidir. OSB; kamulaştırma işlemlerini Valilik, İl Özel İdaresi, Belediye veya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına yaptırabilir. ” düzenlemesine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Anılan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; özel mülkiyet hakkına korunması gereken temel insan hakları arasında yer verildiği, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelerin olduğu, buna göre mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceği, ancak, müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük ya da orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda, müdahale mülkiyet hakkının ihlaline neden olacağı anlaşılmaktadır. Nitekim, Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususlar açık bir şekilde ortaya konulmuştur.
    Kamu gücü kullanılarak özel mülkiyetteki taşınmazların kamu eline geçirilmesini ifade etmesi anlamında kamulaştırmanın yargısal incelemesinde ise, mülkiyet hakkına söz konusu müdahalede yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde kamu yararının varlığının, kanuni düzenleme gereğinin ve orantılılık noktasında adil dengenin sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Diğer taraftan; 2942 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 27. maddesi incelendiğinde, acele kamulaştırma usulünün olağanüstü bir kamulaştırma usulü olarak öngörüldüğü, istisnai durumlarda uygulanacak bir yöntem olduğu, bu yöntemin uygulanmasının gerekçesi olarak olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına işaret eden şartların ortaya konulması gerektiği, bu kapsamda, kıymet takdiri dışındaki bazı kanuni işlemler sonraya bırakılarak, maddede öngörülen süre ve şekilde taşınmaza el konulmasına olanak tanındığı görülmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden; Ergene Havzasında yaşanmakta olan kirliliğin önlenmesi amacıyla, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 06/05/2011 tarihinde kamuoyuna açıklanan “Ergene Havzası Koruma Eylem Planı” ile havzadaki çevre sorunlarını çözmeye yönelik kalıcı hedefler belirlendiği, bu kapsamda, Havzadaki dağınık sanayinin düzenlenmesi için Tekirdağ ilindeki sekiz adet Organize Sanayi Bölgesi ve bir adet Islah Organize Sanayi Bölgesi kurulduğu ve bu Organize Sanayi Bölgeleri ile bazı yerleşim yerlerinden kaynaklanan atıksuların, ileri biyolojik arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra, kollektör hattıyla toplanıp, Marmara Denizine derin deşarjını sağlamak üzere proje hazırlandığı, projenin katılımcıları olan Organize Sanayi Bölgeleri Müteşebbis Heyetlerince alınan kararlar doğrultusunda, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 5. maddesi gereğince, güzergahın onaylı sınır kapsamına alınması ve kamulaştırma işlemlerinin Tekirdağ Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca yapılması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvuruda bulunulduğu, 27/03/2014 tarihli Bakanlık onayı ile projenin sınırlarının belirlendiği ve 05.05.2014 tarih ve 2014/6357sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile proje kapsamında kollektör hattına isabet eden özel mülkiyete konu taşınmazların, Ergene Blgesindeki Organize sanayi Bölgeleri adına Tekirdağ Valiliği Yatırım ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlıkta; Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yürürlüğe konulan Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında, Havzadaki kirliliğin önlenmesi amacıyla belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri ile bazı yerleşim yerlerinden kaynaklanan atıksuların, ileri biyolojik arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra, kollektör hattıyla toplanıp, Marmara Denizine derin deşarjında kamu yararının ve acelelik halinin bulunduğu, dolayısıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde belirtilen acele kamulaştırma şartının gerçekleştiği sonucuna varıldığından, sınırları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca onaylan projenin güzergahına rastlayan özel mülkiyete konu taşınmazlara acele el konulmasına olanak tanıyan dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Öte yandan; davacı tarafından, taşınmazda faaliyette olan bir fabrika binası bulunduğu, kollektör hattının bu taşınmazdan geçmesi durumunda binanın kullanılamayacağı ayrıca, hattın buradan geçmesini zorunlu kılan teknik bir neden bulunmadığı belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, görevsiz mahkemede yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, kollektör hattının davacıya ait taşınmazın dere tarafındaki batı bölümünden geçtiği ve fabrika binasına 35 m. mesafede olduğu ve fabrika binası ile üretim faaliyetine zarar vermesinin söz konusu olmadığı, ayrıca, jeolojik yapı ve kot değişimi nedeniyle, güzergahın parsel dışında belirlenmesinin teknik açıdan mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacının anılan iddiası yerinde bulunmamıştır

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.DAVANIN REDDİNE,
    2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    5. Varsa posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
    6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-g maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir