Danıştay 13. Daire, Esas No: 2015/5195, Karar No: 2021/4538

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2015/5195 E. , 2021/4538 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5195
Karar No:2021/4538

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sınai ve Ticaret Yatırımlar A.Ş.

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin kamuya açıklanan 30/11/2010, 28/02/2011, 31/05/2011 ve 31/08/2011 tarihli hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında, futbolcu sözleşme bedellerini “Maddi Olmayan Duran Varlıklar” başlıklı 38 no.lu Uluslararası Muhasebe Standardı’na (UMS 38) aykırı olarak yeniden değerleme yöntemi ile değerlemesi suretiyle oluşan finansal tabloların Seri:XI, No:29 sayılı Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya ilişkin Esaslar Tebliği’nin 5. maddesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile davacı şirkete 369.834,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; UMS 38’de belirlenen (piyasada ticareti yapılan kalemlerin homojen olduğu, normal koşullar altında her zaman için istekli alıcı ve satıcılar bulunduğu, fiyatların kamuoyuna açık olduğu) aktif piyasa koşullarının futbol sözleşme bedelleri için geçerli olup olmadığını değerlendirildiğinde; futbolcu sözleşme bedellerinin her futbolcu için önemli ölçüde farklılıklar gösterdiği, dolayısıyla homojen bir yapıda olmadığı, ayrıca futbolcu sözleşme bedellerinin ticareti için her zaman istekli alıcı ve satıcı bulmanın mümkün olmadığı, transfer sezonlarının ilgili futbol federasyonları tarafından belirli süreler için belirlendiği, bu sürelerin dışında transfer yapılamadığı, gerçekleşen futbolcu sözleşme bedellerinin spor kulüpleri, menajerler ve futbolcular arasında pazarlık usulü ile belirlendiği, pazarlık öncesi futbolcu sözleşme bedellerinin ilanının yapılmadığı hususlarının anlaşılması karşısında, futbolcu sözleşmelerinin UMS 38 ile belirlenen aktif piyasa koşullarının üçünü de karşılamadığının görüldüğü; bu durumda, futbolcu sözleşme bedellerinin UMS 38’de belirtilen aktif piyasa koşullarını sağlamaması nedeniyle maliyet bedeli ile izlemesi gerekirken davacı şirket tarafından yeniden değerleme yöntemi ile izlenildiği, bu durumun ise Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya ilişkin Esaslar Tebliği’nin “Finansal tabloların hazırlanmasında esas alınacak standartlar” başlıklı 5. maddesinde aykırı olduğu anlaşıldığından, davacı şirkete 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 103. ve 105. maddeleri uyarınca 369.834,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davaya konu aykırılık eylemine dayanak olduğu ileri sürülen muhasebe standartlarının kesin hüküm içermeyen, yorumsal nitelik taşıyan ve uygulayıcının somut olaya göre karar verebileceği kurallar olduğu, aktif piyasanın varlığına ilişkin açık ve net kriterlerin belirlenmediği, şirket yönetiminin 14/05/2011 tarihinde değişmesi ile birlikte bağımsız denetim firması değişikliğine gidildiği, yeni firmanın “haklar” hesabında takip edilen Profesyonel A takımı ve alt yapı biriminin/Futbol Akademisinin UMS 38’e göre “maliyet yöntemi” ile değerlenmesinin “yeniden değerleme” yöntemine nazaran daha doğru olacağı yönündeki görüşünün şirket yönetim kurulu tarafından da kabul edildiği, muhasebe politikası değişikliğinin hiçbir finansal raporlama standardında bir hatanın düzeltilmesi olarak algılanmaması gerektiği, bağımsız denetim raporlarında açık ve ayrıntılı bir şekilde değerleme yapıldığı ve değerlemenin tutarları ile etkilerinin gösterildiği bir durumda ve üstelik bahse konu husus yoruma açık ve tartışmalı bir husus iken ceza uygulanmasının haksız olduğu, birleşme işlemi Kurul tarafından onay verilen bir işlem olup aynı işlemde en üst limitten ceza verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, dava dışı şirket olan … A.Ş.’ye yönelik gerekli bildirim yapılmasına karşın şirketlerine böyle bir bildirim yapılmadan ceza tayininin doğru olmadığı, idari para cezasının hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine uygun takdir edilmediği, teknik bir konu olması hasebiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesi nedeniyle kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, UMS 38’e göre yeniden değerleme yapmak için gerçeğe uygun değerin aktif bir piyasa ile ilişkilendirilmesi gerektiği, bahsi geçen aktif piyasanın ise, piyasada ticareti yapılan kalemlerin homojen olduğu, normal koşullar altında her zaman için istekli alıcı ve satıcıların bulunduğu ve fiyatların kamuoyuna açık olduğu piyasa olarak tanımlandığı, ancak futbolcu sözleşme bedellerinin, UMS 38’de belirtilen aktif piyasa koşullarını sağlamadığı için makul değerle finansal tablolara alınmasının mümkün olmadığı, bunların maliyet bedeli ile izlenmesi gerektiğinin UMS 38’in 78. paragrafında hiçbir tereddüde mahal vermeyecek şekilde açıklandığı, Kurul’un birleşme işlemine onay vermiş olmasının belgelerin içeriğinin Kurul’ca incelendiği anlamına gelmediği, Kurul’ca idari para cezası tesis edilmesine engel olmadığı, Kurul’un … A.Ş.’nin UMS 38’in uygulanması ile ilgili Kurul’dan görüş talep etmesi üzerine bu konuda dava konusu olayda idari para cezası verilmesine yol açan uygulama ile ilgili bilgilendirme yapıldığı, ancak başka bir şirketin bilgi edinme amaçlı sorduğu her hususun ve bu konuda verilen cevabın kamuoyu ile paylaşılmasına gerek olmadığı gibi böyle bir yükümlülüğün de Kurul’a yüklenmediği, dava konusu olayın çözümü hukuk kurallarında olmayan teknik bir konu olmadığı, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 15/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir