Danıştay 8. Daire, Esas No: 2016/3610, Karar No: 2021/945

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2016/3610 E. , 2021/945 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2016/3610
    Karar No : 2021/945

    Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): … Başkanlığı
    Vekili : Av. …

    Karşı Taraf (Davacı): …
    Vekili : Av. …

    İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    Danıştay Tetkik Hakimi: …

    Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

    Dava; davacı tarafından, … olarak katıldığı … Esnaf ve Sanatkarlar Odası seçimleri sebebiyle, seçim çalışmaları kapsamında kullanılmak üzere odaya kayıtlı bulunan esnaf ve sanatkarların adres, telefon ve işkolu bilgilerini içeren listenin verilmesi istemiyle yapılan 11.11.2013 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, … Esnaf ve Sanatkarlar Odası seçimlerinde aday olanlar arasında fırsat eşitliği sağlanarak seçimin adil bir şekilde gerçekleşmesi için odaya kayıtlı esnaf ve sanatkarların adres, iletişim ve işkolu bilgilerinin seçim çalışmaları kapsamında kullanılması amacıyla davacıya verilmesinde mevzuat hükümleri uyarınca bir engel bulunmadığı sonucuna varıldığından, başvurunun zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Anayasa’nın “Özel hayatın gizliliği” başlıklı 20. maddesinde, “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz… Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” kuralına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Özel ve aile hayatına saygı hakkı” başlıklı 8. maddesinde de, “1-Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.” kuralına yer verilmiştir.
    4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun “Bilgi verme yükümlülüğü” başlıklı 5. maddesinde, “Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler. Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.” kuralı ve “Özel hayatın gizliliği” başlıklı 21. maddesinde, “Kişinin izin verdiği hâller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında, açıklanması hâlinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, meslekî ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır. Kamu yararının gerektirdiği hâllerde, kişisel bilgi veya belgeler, kurum ve kuruluşlar tarafından, ilgili kişiye en az yedi gün önceden haber verilerek yazılı rızası alınmak koşuluyla açıklanabilir.” kuralı düzenlenmiştir.
    Öte yandan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nun 2009/74 sayılı Genelgesi’nde “…Seçme ve seçilme seçilme hakkını kullanmak isteyen üyelere, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 5. maddesi gereğince, oda üye listelerinin, listede bulunan üyelere ait özel nitelikli bilgilerin (T.C. kimlik no, doğum tarihi, doğum yeri gibi) çıkartılarak talep sahibine verilebileceği…” düzenlenmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacının … olarak katıldığı Kemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası seçimleri sebebiyle, seçim çalışmaları kapsamında kullanılmak üzere odaya kayıtlı bulunan esnaf ve sanatkarların adres, telefon ve iş kolu bilgilerini içeren listenin verilmesi istemiyle yaptığı ilk iki başvuru neticesinde verilen listelerin oda mensuplarının adres ve iletişim bilgilerini içermediği, seçim çalışmalarında kullanılmaya uygun olmadığı kanaatiyle davacı tarafından üçüncü olarak 11.11.2013 tarihli başvurunun yapıldığı, davalı idare tarafından bu başvurunun zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Özel yaşamın gizliliğinin korunması ilkesinin, bireyin temel haklarından olması nedeniyle, Anayasada ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığı açıktır.
    Yargıtay … Kurulu’nun … tarih, E:… ve K:… sayılı kararında, kişilere ait kişisel veri kapsamında şu bilgi veya veriler sayılmıştır: Nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri (adres), banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, parmak izi, DNA’sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları. Sayılan veriler, kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli bilgilerdir. Öte yandan, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda, kişisel veri “belirli veya kimliği belirlenebilir bir kişiye ilişkin bütün bilgiler” olarak tanımlanmış olup, buna göre gerek yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden gerekse anılan Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararından, adres ve iletişim (telefon numarası) bilgilerinin kişisel veri olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu bilgilerin ilgili kişilerin bilgisi ve rızası olmaksızın paylaşılmasının özel hayatın gizliliğini ihlal edeceği kanaatine varılmıştır.
    Sonuç olarak, odaya kayıtlı esnaf ve sanatkarların adres, iletişim ve işkolu bilgilerinin seçim çalışmaları kapsamında kullanılması amacıyla davacıya verilmesinde hukuka aykırılık görmeyerek davalı idare işleminin iptaline karar veren Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir