Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/17031, Karar No: 2021/1112

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/17031 E. , 2021/1112 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/17031
    Karar No : 2021/1112

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, adına kayıtlı araçları oto kiralama işinde kullandığından bahisle re’sen tesis edilen vergi mükellefiyetinin iptali ile 2014 yılı gelir vergisi, 2014/7-9 ila 2015/1-3 dönemleri geçici vergi ve 2014/8 ila 2015/4 dönemleri katma değer vergisi beyannamelerini elektronik ortamda süresi içinde vermediğinden bahisle 213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, davacı hakkında yapılan ihbarlar sonucu adına oto kiralama işinden dolayı mükellefiyet tesis edildiği anlaşılmış ise de, dava dosyasında mevcut belgelerden davacının söz konusu işi yaptığı, otomobilini para karşılığı kiraladığı ve gelir elde ettiği konusunda hiçbir somut tespite yer verilmediği, kiracılar nezdinde herhangi bir araştırma yapılmadığı, ihbar dilekçelerinde yer alan hususların araştırılmasına yönelik herhangi bir tespite yer verilmediği anlaşıldığından, bu aşamada davalı idarece herhangi bir somut tespit yapılmaksızın davacı hakkında hukuka aykırı olarak re’sen tesis edilen mükellefiyette yasal isabet bulunmadığı gibi mükellef olmayan davacı adına beyannamelerini elektronik ortamda vermediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezalarında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Adına kayıtlı araçları oto kiralama işinde kullandığı halde bu hususa ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmadığı ve faaliyette bulunduğu dönemlere ilişkin vergi beyannamelerini vermediği tespit edilen davacı adına tesis edilen işlemlerin yasal ve yerinde olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    TETKİK HÂKİMİ : …

    DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir