Danıştay 10. Daire, Esas No: 2021/31, Karar No: 2021/637
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/31 E. , 2021/637 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/31
Karar No : 2021/637
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Komutanlığı
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılardan …’ın, 24/08/2008 tarihinde Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, Armutdüzü köyü yakınlarında Hakkari Dağ Komando Tugayına bağlı jandarma birliklerince açılan ateş sonucunda yaralanarak yaşam boyu sakat ve bakıma muhtaç hale gelmesi olayında davalı idarenin ağır hizmet kusuru olduğundan ve Atiman/ Türkiye davasında AİHM tarafından “Yaşam Hakkının” hem usul hem de esas yönünden ihlal edildiğine karar verilmesi dikkate alınarak ihlalin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması gerektiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olarak; … için 1.000,00 TL (27/10/2017 kayıt tarihli dilekçeyle miktar artırılarak 431.829,57 TL) iş gücü kaybı, 500,00 TL tedavi masrafı, 500,00 TL bakıcı gideri, 500,00 TL protez ve tekerlekli sandalye masrafı olmak üzere toplam 433.329,57 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi, eş … için de 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olay tarihinde yapılan yol kontrolü sırasında, jandarma erlerince yakıt kaçakçılığı şüphesi ile bir kamyonun durdurulduğu, daha sonra davacının içerisinde bulunduğu ikinci kamyonun kontrol noktasına yaklaştığı, yapılan dur ihtarı üzerine aracı kullanan şahsın camdan bağırarak ve el kol hareketleriyle frenlerinin tutmadığını ve duramadığını ifade etmeye çalıştığı, olay yerinde bulunan iki görgü tanığının söz konusu ifadeleri doğruladığı ve buna ilaveten aracın kaçmaya çalışmadığını beyan ettikleri, ancak dur ihtarına uyulmaması nedeniyle ateş açıldığı; davalı idare ajanları tarafından tehlikenin daha hafif önlemlerle giderilmesi noktasında hiçbir çaba gösterilmediği, kapan ya da ikili devre usulünün olayda kullanılmadığı, havaya yapılan uyarı atışında ve sayısında şüpheye düşüldüğü hususları ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Atiman/Türkiye kararında silah kullanma yetkisinin belirliliği noktasında mevzuatın yetersiz olduğuna vurgu yapılarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkına ilişkin 2. maddesinin esas bakımından ihlal edildiğine karar verildiği birlikte değerlendirildiğinde, olayın meydana gelmesinde davalı idarelerin kusurlu olduğu sonucuna varıldığından, davacılardan …’ın %72 tüm vücut fonksiyon kaybı nedeniyle işgücü kaybından kaynaklı maddi zararının hesaplanması için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor hükme esas alınarak, 431.829,57 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL’lik kısmının idarelere başvuru tarihinden, geri kalan kısmının miktar artırım dilekçesinin verildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, protez, tekerlekli sandalye ve tedavi masraflarını tesvik edici herhangi bir bilgi, belge, fatura sunulamadığından, bakıcı gideri yönünden de davacının bakıma muhtaç olduğuna dair bir rapor alınamadığı belirtildiğinden fazlaya ilişkin 1.500,00 TL maddi tazminat isteminin ve bu kısma ilişkin faiz talebinin reddine; uyuşmazlık konusu yaralama olayından duyulan elem ve ızdırap sebebiyle, davacı … için 20.000,00 TL, eş … için 10.000,00 TL manevi tazminatın idarelere başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; ilk derece Mahkemesinin davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kararına karşı taraflarca yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin kararının, davalı Jandarma Genel Komutanlığı ve davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin 10/10/2019 tarih ve E:2019/7520, K:2019/6506 sayılı kararıyla, davacılardan …’ın olay nedeniyle %72 oranında tüm vücut fonksiyon kaybına uğradığı dikkate alındığında, İdare Mahkemesince davacılara ödenmesine hükmedilen manevi tazminat miktarının duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa giderecek düzeyde olmadığı, davacıların temyiz isteminin bu yönden kabulüyle manevi tazminatın amaç ve niteliği esas alınarak mahkemece yeniden belirlenmesi gerektiği, davacılar yakınının içinde bulunduğu araca jandarma kontrol noktasında dur ihtarı yapılmasına rağmen aracın durmadığı ve kendisinden önce durdurulmuş olan kamyonun yanından geçerek yoluna devam etmeye çalıştığı hususları dikkate alındığında, bu haliyle güvenlik güçlerinin yaptığı ihtara uyulmaması sonucu meydana gelen zararda davacılardan …’ın da kusurunun olduğu, davacıların uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazminine karar verilirken, zarar görenin kusurlu davranışı da gözetilip meydana gelen olayda davacılara düşen kusur oranı (müterafik kusur) takdiren belirlendikten sonra hükmedilecek tazminat miktarından indirime gidilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi yolunda verilen temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığı, davacıların temyiz isteminin faiz başlangıç tarihlerine ilişkin kısmına gelince; yargı yerince hükmedilecek tazminat miktarına ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay’ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiş olup, temyize konu kararda bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte; 2577 sayılı Kanun’da, tam yargı davalarında dava dilekçesindeki miktarın artırımına olanak tanıyan düzenleme uyarınca, arttırılan tazminat miktarı yönünden davanın kabul edilmesi halinde, arttırılan tazminat miktarı yönünden faize, idarenin temerrüde düştüğü tarih olan miktar artırımına ilişkin dilekçenin idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uyulmak suretiyle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacı … için 431.829,57 TL işgücü kaybı tazminatından %20 kusur oranına tekabül eden 86.365,91 TL mahsup edilerek 345.463,66 TL tazminatın ve olayın oluş şekli dikkate alındığında, uyuşmazlık konusu yaralama olayından duyulan elem ve ızdırap sebebiyle, davacı … için 75.000,00 TL, eş … için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın, davalı idareler tarafından davacılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davalı idarelerin ve davacıların istinaf istemlerinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, maddi tazminat isteminin 345.463,66 TL’lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin kısmının reddine, manevi tazminat isteminin 100.000,00 TL’lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin kısmının reddine, 345.463,66 TL maddi tazminatın, 1.000,00 TL’lik kısmı için idarelere başvurulduğu 13/01/2015 tarihinden, kalan 344.463,66 TL’lik kısmı için de ıslah dilekçesinin davalı idarelere tebliğ edildiği 09/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, 100.000,00 TL manevi tazminatın, idarelere başvurulduğu 13/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, …’ın söz konusu araçta yolcu olarak bulunduğu, müterafik kusur indiriminin hatalı olduğu, ıslah edilen tazminat miktarına olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu, aleyhine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı Jandarma Genel Komutanlığı tarafından, hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu, kusur yönünden Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, olayda davacı …’ın kusurlu olduğu, zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunmadığı ileri sürülmeketdir.
Davalı Milli Savunma Bakanlığı tarafından, olayda kendilerinin kusursuz olduğu, kamyonun freninin bozuk olmadığının tespit edildiği, bu nedenle davacı …’ın camdan bağırarak frenin bozuk olduğunu söylemesinin objektif bir tespite dayanmadığı, tüm ikazlara rağmen mevzuatın güvenlik güçlerine tanıdığı silah kullanma yetkisinin kullanıldığı, kasten yaralama kastıyla ateş edilmediği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı Jandarma Genel Komutanlığının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle ödenmemiş olan temyiz aşamasına ait yargılama giderlerinin davacılardan tahsili için Mahkemesince ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde aidiyetine göre davalı idarelere iadesine, 18/02/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.