Danıştay 12. Daire, Esas No: 2021/152, Karar No: 2021/840

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/152 E. , 2021/840 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/152
    Karar No : 2021/840

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
    VEKİLİ : …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem : Hatay İli, İskenderun İlçesi, … Camiinde müezzin- kayyım olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5/1-(b) maddesinde yer alan ortak nitelik niteliği kaybettiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; soruşturma dosyasında yer alan bilgi, belge ve soruşturma kapsamında davacı tarafından verilen ifade birlikte değerlendirildiğinde, davacının Afganistan’da eğitimini almaksızın lise diploması aldığının, bu diplomaya denklik belgesi alarak Diyanet İşleri Başkanlığı Vaizlik, Kur’an Kursu Öğreticiliği, İmam-Hatiplik ve Müezzin-Kayyımlık Kadrolarına Atama ve Bu Kadroların Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliğinin 13. maddesinde belirtilen “lise veya dengi okul mezunu olmak” şartını sağlamaksızın göreve başladığının belirlendiği, din görevlisi olan davacının toplumu dini konularda aydınlatma görevi bulunan çevresinde doğruluğu, sadakati güvenilirliği ve davranışlarıyla örnek bir kişi olması gerektiğinden, sahte diploma ile işe başlama eyleminin Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 5/1-b bendinde belirtilen özel şartı kaybettirecek nitelikte bir eylem olduğu sonucuna varıldığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davacının Türkçe kelimelerin tam olarak ne anlama geldiği konusunda sıkıntı yaşadığı, davalı idarenin Afganistan’ın ilgili bakanlıklarından durumu sorulup aydınlatması gerekirken soruşturma kapsamında sahte diploma iddiasını şüpheye mahal vermeyecek kesin delillerle ispatlamadan sadece ifadesine dayanarak değerlendirme yaptığı, bu nedenlerle soruşturmanın eksik yapıldığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının işlediği fiillerin ilgili Yönetmelik hükmü gereğince din görevliliği ile bağdaşmasının mümkün olmadığı zira din görevlisinin dini konularda toplumu aydınlatıcı, insanları dini yasaklardan sakındırıcı, onlara iyiyi, güzeli, doğruyu telkin edici durumunda olduğu, bu nedenlerle dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

    DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı “Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı” uyarınca Dairemize devredilen dosya incelendi, dosya tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Davacı ile beraber bir kısım müezzin- kayyım ile imam hatibin, Afganistan’da okumadıkları halde 1000 dolar karşılığı sahte diploma aldıkları ve bu diplomalara denklik belgesi alarak görev aldıkları ihbarı gelmesi üzerine soruşturma başlatılmıştır.
    Soruşturma sonucunda Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişliğince düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda; davacının göreve müracaatı sırasında ibraz ettiği lise diplomasının sahte olduğu gerekçesiyle, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5/1-b maddesinde yer alan ortak nitelikleri kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Kanun’un 98/b maddesi gereğince memuriyetinin sona erdirilmesinin uygun olacağı teklif edilmiştir.
    Söz konusu rapora istinaden Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile davacının görevine son verilmesine karar verilmiş, bu karar Diyanet İşleri Başkanlığının … tarih ve … kararı onanmıştır.

    Bunun üzerine, davacının görevine son verilemesine ilişkin söz konusu işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendinde, memurluğa alınacaklarda aranacak özel şartlar arasında, “kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak” şartına yer verilmiş; 98. maddesinin (b) bendinde, memurların “memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi” hali, Devlet memurluğunu sonra erdiren sebepler arasında sayılmıştır.
    Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, “Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak” Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarına atanacaklarda aranacak genel şartlar arasında sayılmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda görev yapan personelin; 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendi ile aynı Kanun’un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca Yönetmelikle aranılan “itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu” şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle görevine son verme işleminin tesisi için ”İslam törelerine uygun olmayan bir eylemin bulunmasının” yanında diğer bir şart olarak ”bu eylemin çevresinde bilinir olması gerektiği”, ancak bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi durumunda görevine son verilebileceği açıktır.
    Soruşturma kapsamında, davacı ile birlikte Afganistan’da diploma alan şahısların ifadeleri alınmış, davacı ve bir arkadaşı olayı ikrar ederken geri kalanlar para karşılığı diploma getirtme olayının doğru olmadığını ifade etmişlerdir. Dava konusu işleme dayanak soruşturma raporunda; denklik belgesi ile ilgili yapılan incelemede; İl Milli Eğitim Müdürlüğünce kurulan Denklik Belgesi Komisyonunca alınan belgenin tercüme ettirilerek not verildiği, yapılan değerlendirmeyle diplomaya tekabül eden belgenin verildiği anlaşılmıştır. Afganistan’da eğitim gören kişilerin bir kısmının Afganistan’da eğitim görerek veya açıktan okuyarak diploma aldıkları, bir kısmının Türkiye’de açık lise ya da açık imam hatip lisesi bitirme sınavlarına girdikleri, yine bu kişilerden bazılarının Afganistan’da hafızlık belgelerini alırken bir kısmının Hafızlık Tespit Sınavına girerek belgelerini aldıkları, kimlerin Afganistan’daki okullarda okuyup hak ederek diploma aldığının ayırt edilmesinin oldukça zor olduğu, durumun mahalline gidilerek incelenmesinin ve soruşturulmasının mümkün olmadığı, en son yapılan yeterlilik sınavına da 15’e yakın Afganlı vatandaşın katıldığı, şifahi olarak bazı kişiler tarafından yasal olmayan yollardan diploma getirtmeye çalışıldığının öğrenilmesine rağmen diplomalarının nasıl alındığına ilişkin tespitin yapılamadığı belirtilerek davacının soruşturma sırasında alınan ifadesine dayanılarak lise diplomasının sahte olduğuna kanaat getirilerek Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 5/1-b maddesinde yer alan ortak niteliği kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Kanun’un 98/b maddesi gereğince memuriyetinin sona erdirilmesine karar verilmiştir.
    Olayda, dava konusu işlemin, davacının ifadesine dayanılarak tesis edildiği, diğer ifadelerin Afganistan’dan para karşılığı diploma getirtme olayını doğrulamadığı, konunun aydınlatılması amacıyla Dışişleri Bakanlığı’na yazılan yazıya cevap verilmediği, davacının lise diplomasının sahte olduğu konusunda şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı başkaca delil elde edilmediği açıktır.
    Bu durumda, dava konusu işleme esas alınan soruşturmanın olayı tüm yönleriyle ortaya koyacak nitelikte olmadığı ve eksik yapıldığı sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
    Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :

    Temyize konu İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olduğundan, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir