Danıştay 12. Daire, Esas No: 2020/5162, Karar No: 2021/904

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/5162 E. , 2021/904 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2020/5162
    Karar No : 2021/904

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı

    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Hakkari Belediye Başkanlığı’na bağlı “Hakbel” Hakkari Belediyesi Personel Hizmet Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi nezdinde daimi işçi olarak çalışan davacının, hakkında yapılan inceleme neticesinde güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle sigortalı çalışmasının sona erdirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; kamu gücü kullanılarak tesis edilen ve tek taraflı irade beyanına dayalı olarak hukuki sonuç doğuran tasarruflar olarak tanımlanan idari işlemlerin, kural olarak idare makamlarınca tesis edildiği, ancak, idare işleviyle ilgili kamusal yetki ve usulleri kullanmaya yetkili olduğu özel yasal düzenlemeyle istisnai olarak kabul edilen özel hukuk tüzel kişilerinin, tek taraflı irade beyanlarıyla hukuki sonuç doğuran, doğrudan uygulanabilir nitelikli işlemlerinin de, idari işlem niteliği taşıdığının kabulü gerektiği, zira bir işlemin idari işlem olup olmadığı konusunda asıl ayırt edici unsurun, işlemin idare işleviyle ilgili bir alanda, kamusal yetki ve usuller kullanılarak yapılması, başka bir deyişle idare hukukunun ilke ve kurallarına tabi olması olduğu; idari makamların, idari faaliyetin görülmesi sırasında kullandıkları kamu gücü, söz konusu makamlara, bireyler ile girdikleri ilişkilerde, onların iradesinden bağımsız bir şekilde, hatta karşıt iradelerine rağmen, tek yanlı olarak hukuki sonuçlar ve etkiler doğurabilecek işlemler yapabilme yetki ve yeteneği tanıdığından, kamu gücünün kullanılmasından doğan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görülmesi gerektiği; öte yandan, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyelerin Görev ve Sorumlulukları” başlıklı 14. maddesinde, ”Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları (Bu Kanunun 75 inci maddesinin son fıkrası, belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler tarafından, orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları ile Devlete ait her derecedeki okul binalarının yapım, bakım ve onarımı ile tefrişinde uygulanmaz.); sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır…” hükmüne yer verilmiş olup, 70. maddesinde de; belediyenin kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usûllere göre şirket kurabileceğinin düzenlendiği; Anayasa’nın 127. maddesinde belirtildiği üzere, kamu tüzel kişiliğini haiz olan belediyelere, birtakım hak ve yetkiler verildiği ve kamusal ayrıcalıklar tanındığı, belediyeler tarafından, 5393 sayılı Kanun’un 70. maddesi hükmü uyarınca kurulan veya ortak olunan şirketlerin ise, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi sermaye şirketleri olup, belediyelerin tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız özel hukuk tüzel kişileri olduğu, belediyelerin kurdukları veya ortak oldukları ticaret şirketlerine kamu tüzel kişiliği kazandıran herhangi bir kanun hükmü bulunmadığı gibi, bu şirketlere kamusal yetki ve ayrıcalıklar da tanınmadığı, dolayısıyla bu şirketlerin kamu tüzel kişisi ya da kamu kurum ve kuruluşu olduklarının kabul edilemeyeceği; bu durumda, uyuşmazlık, her ne kadar kamu hizmetinin görülmesine matuf bir işten kaynaklanmış ise de, idari makamca tesis edilen idari işlem bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın, 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca imzalanan özel hukuk sözleşmesinin sona erdirilmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle iş sözleşmesi için süre uzatımı yapılmamasına ilişkin davanın görüm ve çözümünde, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kamu gücü kullanılarak işlem tesis edildiğinden, görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğu ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Dava, Hakkari Belediye Başkanlığı’na bağlı Hakbel Hakkari Belediyesi Personel Hizmet Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi nezdinde daimi işçi olarak çalışan davacı hakkında yapılan inceleme neticesinde güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle sigortalı çalışmasının sona erdirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, idari dava türleri olarak; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptali için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaların sayıldığı ve idari yargının, idari eylem ve işlemlerin hukuki denetimini yapmakla görevli olduğu kurala bağlanmıştır.
    7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının; iş mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usullerini düzenlemek olduğu, 5. maddesinde ise; (1) İş mahkemelerinin; a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işlere bakmakla görevli oldukları belirtilmiştir.
    24/12/2017 tarihli ve 30280 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 126. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Ek 20. maddenin 1. fıkrasında, “İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22 nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir.”; 3. fıkrasında, ” Bu madde kapsamındaki şirketlerde işçilerin işe alımı, işçilere ilişkin personel giderlerinin toplam giderler içindeki payına ilişkin üst sınırları, ilk defa alınacak işçilere ilişkin belirlenecek ölçütleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları izlemeye ilişkin usul ve esasları belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.” hükümlerine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının, idari dava türlerinden biri olduğu, idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
    İdare, İdare Hukuku alanında, kamu gücüne dayalı olarak re’sen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlerle, hukuk alanında yeni durum oluşturmasıyla işleme idari işlem kimliği kazandırmakta ve kural olarak bu işlemler, özel yasal düzenlemeler dışında idari yargı denetimine tabi bulunmaktadır.
    … İdare Mahkemesinin … tarihli ve E:… sayılı ikinci ara kararına idarece verilen cevapta da belirtildiği üzere; “Hakbel” Hakkari Belediyesi Personel Hizmet Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, 375 sayılı KHK’nın Ek 20. maddesi uyarınca kurulmuş ve davacı da bu maddeye istinaden, Cumhurbaşkanınca belirlenen usul ve esaslar kapsamında işe alınmıştır.
    Davacı hakkında Valilik tarafından yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz olması nedeniyle sigortalı çalışmasının … tarih ve … sayılı işlem ile sona erdirilmesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemin de, iş akdinden kaynaklanan bir nedene dayanmayıp, idarenin tek taraflı irade beyanıyla kamu gücüne dayanarak, güvenlik soruşturması sonucu elde edilen bilgiler üzerine tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda; sigortalı çalışmasının sona erdirilmesine ilişkin dava konusu işlem, idarenin kamu gücüne dayalı tek yanlı tasarrufu ile tesis edilen idari nitelikte bir işlem olduğundan, bu nitelikteki işlemlerin usule ve hukuka uygun olup olmadıklarının incelenmesi hususunun idari yargının görev alanına girdiği açık olup, İdare Mahkemesince uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle görev yönünden reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/02/2021 tarihinde, kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Davacının temyiz talebinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın onanması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir