Danıştay 10. Daire, Esas No: 2020/4384, Karar No: 2021/733

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/4384 E. , 2021/733 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2020/4384
    Karar No : 2021/733

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacının sahibi ve mesul müdürü olduğu … Eczanesi’nin muvazaalı olarak nakledilmek istendiğinin tespit edildiğinden bahisle eczane ruhsatının iptali ve davacının 5 (beş) yıl süreyle eczane açmasına izin verilmemesi yolunda tesis edilen Bursa Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 2016 yılında bir çok masraf yaparak açtığı eczanesini iki yıl sonra, iki yıllığına geçici olarak kapatarak ardından başka bir yere nakil yapmak istemesine rağmen, mevcut eczane dolaplarını yazılı bir belgeye dayanmaksızın mal sahibine bıraktığı ve nakil yapmak istediği eczane için yeniden masraf yaptığı, Bursa 20. Noterliğinin … tarih ve … sayılı taşınır mal satış sözleşmesiyle yeni dolaplar aldığı gözönünde bulundurulduğunda muvazaalı olarak nakil yapılmak istendiği sonucuna varıldığından ruhsatın iptal edilerek 5 yıl süreyle eczane açma yasağı uygulanmasına dair tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; dosya içinde mevcut rapor, ifade ve diğer tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi sonucu; davacının eczanesini açmak istediği yerde daha önce başkası tarafından muvazaa girişiminde bulunulmuş olmasının, davacının olayla ilgili bir irtibatı bulunduğuna dair herhangi bir tespit bulunmaması karşısında muvazaa yaptığına bir delil teşkil etmeyeceği; davacı hakkında daha önce şüphe üzerine muvazaa incelemesi yapılmış olmasının da, hakkında bir delil bulunmaması ve muvazaa yaptığına dair bir karar bulunmaması karşısında muvazaa yapıldığına bir delil oluşturmayacağı; davacının eski eczane yerindeki dolap ve demirbaşları satması ve yeni eczane için dolap ve demirbaş satın almasının, eski eczane yerinde yüksek bedeller ödediği halde iki yıl faaliyette bulunmaması hususlarının da muvazaa kanaati oluşması için yeterli delil olarak kabul edilemeyeceği; öte yandan davacının dava konusu işlem tesis edildikten sonra Eczacı Yerleştirme Sistemi üzerinden Elazığ ili, Maden ilçesine yerleşmek üzere tercihte bulunmuş olmasının da muvazaa yaptığına bir karine oluşturmayacağı; bu durumda, dava konusu davacıya ait eczanenin muvazaalı olduğu hususunun objektif bilgi ve belgelere dayalı olmadığı, dava dosyasına muvazaayı kanıtlar nitelikte şüpheden uzak, somut bilgi ve belge sunulamadığı, başka bir anlatımla muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine karar veren ilk derece Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bursa Eczacı Odası ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu davacının muvazaalı eczane çalıştırma girişiminde bulunduğu kanaati oluştuğundan … Eczanesinin ruhsatının iptal edildiği, davacının Bursa ilinde eczane açmak için olağanüstü masraflar yaparken bir taraftan da Elazığ ilinde eczacı olarak yerleşmeye çalışmasının, yapılan olağanüstü masraf ve devir hakkında belge ibraz edememesinin muvazaayı ispatladığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, tetkik hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
    2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir