Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2019/1098, Karar No: 2021/185
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2019/1098 E. , 2021/185 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1098
Karar No : 2021/185
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Otomotiv Makina İmalat İthalat ve İhracat
Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı – ANKARA
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale edilen “100 Adet Doğalgaz Yakıtlı Otobüs Alımı İşi”ne ilişkin 2014 yılının Ocak dönemine ait hak ediş ödemesi üzerinden hesaplanarak beyan edilip ödenen damga vergisinin, vergi, resim ve harç istisnası belgesi alındığı ve söz konusu işin 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun ek 2. maddesi uyarınca döviz kazandırıcı faaliyet kapsamında bulunduğu ileri sürülerek faiziyle birlikte iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine yapılan şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun uyuşmazlık konusu olay tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ek 2. maddesinin birinci fıkrasında, döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kâğıtların damga vergisinden müstesna olduğu; beşinci fıkrasında ise bu maddenin uygulanması bakımından döviz kazandırıcı faaliyetlerin neler olduğu ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından birlikte tespit edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Davacı tarafından, ödenen damga vergisinin iadesi istemiyle 05/01/2017 tarihinde Meram Vergi Dairesi Müdürlüğüne yapılan düzeltme başvurusunun, damga vergisi ve ihale karar pulu harcının Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsil edildiği, dairelerince herhangi bir işlem yapılmadığı ve talebin öncelikle Konya Büyükşehir Belediyesine yapılması gerektiği belirtilerek 11/01/2017 tarihli işlemle reddedildiği, ardından 31/01/2017 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığına yapılan şikayet başvurusunun zımnen reddedilmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü, davacının üstlendiği ihale ve bu ihale sonucunda yapılacak işin döviz kazandırıcı faaliyet kapsamında olup olmadığı hususunun hukuki nitelemesinin yapılmasına bağlıdır. Bunun ortaya konulabilmesi ise 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1, 4 ve ek 2. maddeleri ile 1 ve 4 Seri No’lu Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında Tebliğ’lerde yer alan hükümlerin değerlendirilmesine ve yorumlanmasına bağlı olduğu açıktır.
Bu durumda, uyuşmazlığın herhangi bir kuşku ya da hukuki tartışmaya meydan bırakmayacak şekilde nitelendirilebilecek açık bir vergi hatası kapsamında olmadığı, hukuki bir sorun niteliğinde olduğu, diğer bir ifadeyle, ihtilafın çözümünün maddi olayların ve mevzuatın değerlendirilmesi ve yorumunu gerektirdiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Nitekim, Danıştay Dokuzuncu Dairesi tarafından bu yönde verilen 06/03/2014 tarih ve E:2013/758, K:2014/835 sayılı bozma kararı üzerine … Vergi Mahkemesince verilen ısrar kararı, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Danıştay Dokuzuncu Dairesi kararında yer alan gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkeme bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.
Davacının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Vergi Dava Dairesi, istinaf istemine konu edilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf istemini reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 20/12/2018 tarih ve E:2018/4002, K:2018/10952 sayılı kararı:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 5035 sayılı Kanun’la eklenen ek 2. maddesinin beşinci fıkrasında, Maliye Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığına döviz kazandırıcı faaliyetlerin neler olduğunun belirlenmesi ile sınırlı yetki verilmiştir. Maddede, istisnadan yararlandırma bakımından bir takım kayıt ve koşulların da öngörülebileceği yolunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun ek 2. maddesi ile verilen yetkiye dayanılarak 27/02/2004 tarih ve 25386 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No’lu Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında Tebliğ ve 05/12/2008 tarih ve 27075 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Seri No’lu Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında Tebliğ’de döviz kazandırıcı faaliyetlerin neler olduğu belirtilmiş olup bir işin döviz kazandırıcı faaliyet kapsamında olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin bu Tebliğ’lerde yer alan hükümler esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Ayrıca, söz konusu Tebliğ’ler ile yalnızca döviz kazandırıcı faaliyet türleri belirlenmekle kalınmamış, döviz kazandırıcı faaliyetler nedeniyle vergi istisnasının, ilgili kuruluşlarca bu konuda düzenlenmiş bulunan vergi, resim ve harç istisnası belgesinin ibrazı üzerine re’sen uygulanacağı ve söz konusu belgenin alınmasından önce veya belgenin geçerlilik süresinin dolmasından sonra belgeye bağlanan iş ile ilgili olarak yapılan işlemlere damga vergisi istisnasının uygulanmayacağı yolunda düzenleme de yapılmıştır. Bu düzenleme Kanun’la verilen yetki aşılarak yapıldığından usul ve kanuna aykırıdır.
Olayda, İhracat Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 20/02/2014 tarih ve 171 sayılı “Vergi, Resim ve Harç İstisnası Belgesi” ile davacı şirket tarafından üstlenilen ihalenin, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun ek 2. maddesi uyarınca döviz kazandırıcı faaliyet kapsamında bulunduğunun kabul edildiği anlaşılmış olup bu hususun vergilendirme hatası kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca Kanun’da öngörülmeyen bir takım kayıt ve koşulların genel tebliğler ile getirilmesi suretiyle yasal bir hakkın kullanılmasının engellenmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemde ve davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden bölge idare mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Dava Dairesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ekonomi Bakanlığından vergi, resim ve harç istisnası belgesinin alındığı, söz konusu belgenin verilmesinin inşai değil belirleyici bir idari işlem olduğu, bu nedenle belgenin düzenlenme tarihinin istisna hükmünün uygulanıp uygulanmamasına bir etkisinin bulunmadığı, uluslararası ihaleye çıkarılan işin döviz kazandırıcı faaliyet olduğu, vergiden istisna edilen işlemler üzerinden vergi alınmasının mevzuda hata kapsamına girdiği gerekçesiyle verilen yargı kararları bulunduğu, damga vergisinin istenebilmesi için yazılıp imzalanmak suretiyle düzenlenen bir kağıdın olması ve bu kağıdın da Damga Vergisi Kanunu’na ekli tabloda yer alması gerektiği, damga vergisine tabi bir kağıdın bulunmaması nedeniyle hak ediş ödemesi üzerinden hesaplanan damga vergisi bakımından bu şartların gerçekleşmediği, davalı idarenin kusurunun olması nedeniyle ödenen damga vergisinin faiziyle birlikte iade edilmesi gerektiği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Uyuşmazlığın vergi hatası kapsamında bulunmadığı, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu kararının da bu yönde olduğu, vergi, resim ve harç istisnası belgesinin alınmasından önce düzenlenen kağıtlar istisna kapsamında bulunmadığından hak ediş ödemesi nedeniyle düzenlenen kağıdın istisnadan yararlanamayacağı, ihale kararı, sözleşme ve ödeme belgelerinin ayrı ayrı damga vergisine tabi olduğu, dolayısıyla aynı kağıttan iki defa vergi alınmasının söz konusu olmadığı, yargı kararları uyarınca iadesi gereken vergiler için faiz ödenmesini gerektirecek herhangi bir kanun hükmünün bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
4- Yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden, yatırılan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
24/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
X – KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.