Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/9637, Karar No: 2021/1249

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/9637 E. , 2021/1249 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2016/9637
    Karar No : 2021/1249

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Enerji ve Akaryakıt Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, katma değer vergisi iade işlemlerinin teminat alınmadan genel esaslara göre yerine getirilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dayanağını Anayasaya uygun olarak çıkarılmış olan kanunlardan almayan düzenlemelerle bir takım hak ve yükümlülükler getirilemeyeceği, bu suretle çalışma barışının sağlanması yanında, özel teşebbüslerin güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasının da temin edilmiş olacağı, davacının alımlarına ilşkin kayıtlarına yansıttığı faturaları düzenleyen kişiler hakkındaki olumsuz tespitlerden yola çıkılarak davacı şirket “Kod. listesi”ne alınmış ise de; gerek davalı idarenin, gerek bağlı bulunduğu hiyerarşik üst makamların mükellefleri bu şekilde kategorize edebilmelerine olanak sağlayan hiç bir yasal düzenleme bulunmadığından, bu şekilde yasal dayanağı olmadan yapılacak sınıflandırma, vergi barışını bozucu etki yaratacağı gibi, Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere de aykırılık teşkil edeceğinden yasal dayanağı olmadan, hukuka aykırı bir şekilde idarenin kendi içerisinde oluşturduğu bir sınıflandırma ile davacının Katma değer vergisi iade işlemlerinin özel esaslara göre yerine getirilmesine karar verilenler listesi olarak adlandırılan listede yer alması yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarece, davacı hakkında 2009/1,9,12 dönemleri katma değer vergisi hesapları ile 2009 yılı ÖTV hesapları incelenmek suretiyle … tarih ve … ve … sayılı vergi inceleme raporları tanzim edildiği bu rapora göre; davacının 2009 yılında gerçekte herhangi bir satış işlemi olmamasına karşın sahte belge düzenlemek suretiyle satışını yapmış gibi gösterdiği motorinleri kayıt ve beyan dışı sattığının karşıt inceleme yapılan mükellefler nezdinde tespit edildiğinden YMM Tasdik Raporuna dayanılarak yaptığı iade taleplerinin ancak KDV Genel Uygulama Tebliğinin IV/E/3.2. Bölümüne göre davacının Özel Esaslar kapsamına alındığından beş kat teminatla yerine getirilebileceği davacının kod listesinin iptaline dair mahkeme kararında haklarında sahte belge düzenleme raporu bulunan mükellefin sahte belge düzenlemediğine yönelik herhangi bir değerlendirme bulunmadığından yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 32. maddesinde, bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri ile 17. maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağının hükme bağlandığı, verilen yetkiye istinaden Maliye Bakanlığınca 84 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği yayımlandığı, söz konusu tebliği yürürlükten kaldıran Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin 26/04/2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, her iki tebliğde de mal ve hizmet ihracından” doğan ihracat istisnası ve ihraç kaydıyla teslimlerden doğan iadelerin kural olarak tebliğin “I. Genel Esaslar”, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin iade taleplerinin ise tebliğin “II Özel Esaslar” bölümündeki açıklamalara göre yerine getirileceğinin belirtildiği ve Özel Esaslar Başlıklı Bölümü altında, haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımına ilişkin olumsuz rapor bulunan mükelleflerin, raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış iade talepleri dâhil, bu tarihten sonraki iade taleplerinin sahte belge kullanımında dört kat, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımında ise üç kat teminat karşılığında, teminat gösterilmemesi halinde münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği, raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm teminatların vergi inceleme raporu ile çözüleceği düzenlemesine yer verilmiştir.
    İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri ile Danıştay’ın bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeleri, kendiliklerinden yapmaları, gerek gördükleri belgelerin gönderilmesini ve bilgilerin verilmesini tarafların yanısıra ilgili gördükleri diğer yerlerden isteyebilecekleri öngörülmek suretiyle idari yargı yerlerine, re’sen araştırma yetki ve görevi verilmiştir.Bu nedenle vergilendirmeye karşı açılan davalarda; ilgililer adına yapılan vergilendirmeye ilişkin her türlü işlemin hukuka uygunluğu konusunda bir yargıya ulaşabilmek için idari yargı yerlerince, kendilerine tanınan re’sen araştırma yetki ve görevinin bulunduğu, bu yetki ve görevin, davanın karara bağlanabilmesi için dava dosyasında bulunmayan ancak, tarafların iddia ve savunmalarının dayandığı durumların varlığı ve doğruluğunun tespitine yönelik olanlar da dahil olmak üzere, gerekli görülen bilgi ve belgelerin edinilmesini sağlayan bilgi ve belgelerin başka deyişle delillerin toplanması yetki ve görevi olduğu açıktır.
    Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, KDV iade işlemlerinin özel esaslara göre yerine getirilmesi (kod listesine alınma) işleminin iptaline ilişkin aynı Mahkemenin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, Danıştay Üçüncü Dairesinin 04/10/2016 tarih ve E:2016/6290, K:2016/4825 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmesi üzerine, bu karara dayanarak teminat aranmaksızın genel esaslara göre KDV iadesi talebinde bulunulduğu, İdarece, dava konusu işlemle; yukarıda bahsi geçen davada; davacının 2009 muhtelif dönemlerinde bir kısım mükellefe kayıt ve beyan dışı bırakılan belgesiz satışları olduğunun irdelenmediğinden bahisle ret cevabı verildiği anlaşılmıştır.
    Şu halde, davacı hakkında belgesiz satışları ile kayıt ve beyan dışı hasılatları nedeniyle düzenlenmiş vergi inceleme raporları olduğu idarece belirtildiğinden işlemin dayanağını teşkil eden hususların açıklığa kavuşturulması gerektiği açıktır. Bu nedenle, sözü edilen vergi inceleme raporları ile raporda bahsi geçen ve karşıt inceleme yapıldığı belirtilen mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporları ile her türlü bilgi ve belgenin, söz konusu vergi inceleme raporlarına dayanılarak davacı adına yapılmış tarhiyatlar ile açılmış ve sonuçlanmış davaların olup olmadığı hususları da araştırılarak dosyaya getirtilmek suretiyle yapılacak incelemeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından belirtilen gerekçeyle verilen kabul kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir