Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/18, Karar No: 2021/2595
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/18 E. , 2021/2595 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/18
Karar No : 2021/2595
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN
(DAVALI İDARELER) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Otomotiv San. Tic. ve A.Ş
VEKİLİ : Av. …, Av. …, Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 08/06/2017 tarihli, E:2016/6139, K:2017/4598 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Uyuşmazlık konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin 16/12/20123-14/01/2014 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından askı süresi içerisinde, 14/01/2014 tarihinde, plana itiraz edildiğinden son askı tarihi olan 14/01/2014 tarihini izleyen 60 gün içinde itiraza cevap verilmemesi üzerine izleyen 60 günlük süre içerisinde yani en geç 14/05/2014 tarihinde bu davanın açılması gerektiği, bu durumda 23/10/2014 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolunda verilen idare mahkemesi kararının hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 08/06/2017 tarihli, E:2016/6139, K:2017/4598 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
Dava, İstanbul ili, … İlçesi, … ada,… parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda yapılan 12.07.2013 onay tarihli … Deresi ve kolları ile yakın çevresine ait 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dava konusu planlardan önce daha geniş olarak bırakılan dere koruma bandının, değişen İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi İçme Suyu Havzaları Yönetmeliği gereğince daraltılması sonucu, planlarda yeşil alan olarak belirlenen alanın bir kısmının, dava konusu planlarla ilkokul tesis alanına ayrıldığı, ancak konut alanları içinde olması beklenen ilkokul tesis alanının mevcut durumda sanayi ağırlıklı kullanımların olduğu bölgede, dava konusu planlarda da ticaret kullanımlarının olduğu bölgede bir “çalışma alanı” içerisinde önerilmiş olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu ilkokul alanının batısında ve kuzeyinde iki adet ilkokul alanının bulunduğu ve hizmet etki alanının kesiştiği, bu durumda dava konusu planların şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idareler tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun, “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, “İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Kanunun “Üst makamlara başvurma” başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı hususu kurala bağlanmıştır.
Yukarıda aktarılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarına karşı, 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında yapılacak başvurular için, 3194 sayılı Kanunun 8. maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilerek isteğin reddedilmesi halinde bu cevapların tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır. Askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerekir.
Uyuşmazlık konusu olayda; imar planına askı süresi içinde itiraz edildiğine göre, dava açma süresinin İdari Yargılama Usulü Kanununun 11. maddesi kapsamında belirlenmesi gerektiği açıktır. Bu bakımdan, yapılan itiraza altmış gün içinde bir cevap verilmemiş ise, itirazın zımnen reddedilmiş olması nedeniyle ilan tarihinin son gününü izleyen ikinci altmış gün içinde davanın açılması gerekir.
Belirtilen süreler geçtikten sonra cevap verilmesi halinde dava açma hakkının ihya olduğundan söz edilemez. Zira İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesinin ikinci fıkrasında, yetkili idari mercilerce dava açma süresi geçtikten sonra verilen cevap üzerine tebliğ tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde dava açılabileceği belirtildiği halde 11. maddede, davanın açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, sonradan yetkili mercilerce cevap verilmesi durumunda, işlemin tebliğinden itibaren altmış gün içinde davanın açılabileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla yetkili mercilerce ne zaman cevap verileceği belli olmayan bir durumda, dava süresinin yorum yoluyla süresi belirsiz bir zamana kadar uzatılması mümkün değildir.
Uyuşmazlıkta, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin 16/12/20123-14/01/2014 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilan edildiği, davacı tarafından askı süresi içerisinde, 14/01/2014 tarihinde, plana itiraz edildiğinden son ilan tarihi olan 14/01/2014 tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmeyen itirazın reddi üzerine takip eden 60 günlük süre içerisinde yani en geç 14/05/2014 tarihinde davanın açılması gerekirken 23/10/2014 tarihinde açılması nedeniyle esasının incelenme olanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davanın süre aşımı yönünden reddi gerekirken, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/02/2017 tarihli, E:2015/4618, K:2017/842 sayılı kararı da bu yöndedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.