Danıştay 8. Daire, Esas No: 2019/6541, Karar No: 2021/1267
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/6541 E. , 2021/1267 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/6541
Karar No : 2021/1267
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : … Mirasçıları;
1- …
2- …
3- …
4- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği … İl Müdürlüğü … Milli Emlak Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, … mahallesinde bulunan … parsel nolu, öncesinde davacıların murisi … adına tescil gören taşınmazın mülkiyet durumuna ilişkin olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyasında görülmekte olan “Tapu iptali ve tescil” davasından 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca vazgeçilmesi yolundaki 01/11/2013 tarihli başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararında; dosya kapsamındaki tapu kaydı örneği ile mahkeme kararlarından ve konuya ilişkin olarak defterdarlık uzman yardımcısı tarafından düzenlenen 02/04/2018 tarihli inceleme raporundan anlaşıldığı üzere, dava konusu taşınmazın öncesinde 01/12/1954 tarihinde 450 m2 yüzölçümü ile davacıların murisi … adına tapuya tescil edildiği ve en son 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışmaları kapsamında, 14/04/1983 tarihinde askıya çıkarılan cetvellerde yine davacıların murisi … adına tespit yapıldığı, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında olduğu tartışmasız olan … parsel nolu taşınmazın mülkiyet durumuna ilişkin halen … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2013/302 sayılı dosyasında devam eden “Tapu iptali ve tescil” davasının, 6292 sayılı Kanunun 7.maddesinin (1/a) bendi uyarınca idarenin vazgeçmesi gereken dava durumunda olup, davalı idarece söz konusu davadan vazgeçirilerek davacıların murisi … adına tesciline imkan sağlaması gerektiğinin kuşkusuz olduğu; zira, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2013/302 sayılı dosyasında görülen dava, zamanında Hazine lehine sonuçlanarak söz konusu parsel Hazine adına tescil görmüş olsaydı bile, 6292 sayılı Kanunun 7.maddesinin (1/a) bendi uyarınca, söz konusu taşınmazın davacılara bedelsiz olarak iade edilmesinin zorunlu olacağı; dolayısıyla; dava konusu işlemin, “Tapu, kadastro ve imar mevzuatına göre şahıslar adına oluşmuş tapu kaydının ve 2/B gerekçesiyle Hazine adına tescile karar veren mahkeme hükmünün bulunmaması” sebebinin yerinde olmadığı; bu durumda, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararında; uyuşmazlık konusu taşınmazın mülkiyetinin halen ihtilaflı olmakla birlikte, davacıların miras bırakanlarına ait daha öncesinde tapu kaydının bulunduğu ve bu tapunun taşınmazın orman sınırları dahiline alınması nedeniyle iptal edildiği gerekçesiyle taşınmaz üzerinde 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında hak iddiasına ilişkin olduğu sonucuna varılan bu davada; işin esası açısından konu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, olayda, tapu, kadastro ve imar mevzuatına göre şahıslar adına oluşan bir tapu kaydının bulunmaması, 2/B gerekçesiyle Hazine adına tescile yönelik tapu iptali yönünde bir mahkeme kararının olmaması karşısında, davalı idarenin adli yargı mercileri nezdinde devam etmekte olan bir davadan vazgeçmeye idari yargı mercileri tarafından da zorlanamayacağı, böylelikle tescil maliki adına tescilinin de mümkün olamayacağı karşısında dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptaline yönelik mahkeme kararında ise hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava konusu taşınmazın evveliyatında tapuya dayalı olduğunda tartışma bulunmadığı, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesine göre adli yargıda devam etmekte olan davadan vazgeçilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 02/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- Dava, İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, … mahallesinde bulunan … parsel nolu, öncesinde davacıların murisi … adına tescil gören taşınmazın mülkiyet durumuna ilişkin olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyasında görülmekte olan “Tapu iptali ve tescil” davasından 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca vazgeçilmesi yolundaki 01/11/2013 tarihli başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
6292 sayılı Kanunun, “2/A veya 2/B Belirtmelerinin Terkini ve İade Edilecek Taşınmazlar“ başlıklı 7. maddesinde “(1) İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;
a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.
b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın öncesinde … tarih ve … numaralı tapu kaydı ile .., …, … ve … adına kayıtlı iken 01/12/1954 tarihinde satış yolu ile davacıların murisi … adına tapuya tescil edildiği, aynı taşınmazın 1943 yılında orman tahdit sınırları içinde bulunması nedeniyle 27/04/1974 tarihininde yapılan tapulamada … parsel sayısıyla Göztepe Devlet Ormanı olarak Hazine adına tescil edildiği, taşınmazın 1983 yılında yapılan 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulaması sonucunda … parsel sayısıyla davacıların murisi adına tescil edilmesi üzerine bu tescile karşı Hazine tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E: … esas sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davası açıldığı, anılan davanın .. Asliye Hukuk Mahkemesinin E: .. sayılı dosyasında görülmeye devam ettiği, davacılar tarafından bu davadan 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca vazgeçilmesi yolundaki 01/11/2013 tarihli başvurunun reddine dair .. tarih ve .. sayılı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca, tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerinde 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan taşınmazlar hakkında dava açılmayacağı ve açılan davalardan vazgeçileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, Hazine tarafından açılan davalardan, taşınmazın kişiler adına tescilli ve 2/B niteliğinde olması halinde başkaca bir koşul aranmaksızın vazgeçilmesi gerektiği açıktır.
Dava konusu taşınmazın ilk olarak 1954 yılında, ardından 1983 yılında davacıların murisi adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın 2/B niteliğinde olduğu konusunda taraflar arasından herhangi bir çekişmenin bulunmadığı, ayrıca Hazine tarafından davacılar aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının halen görülmekte olduğu, dolayısıyla, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesine göre … Asliye Hukuk Mahkemesinin E: .. sayılı dosyasında görülmekte olan davadan vazgeçme koşullarının dava konusu olayda gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, 6292 sayılı Kanunun amir hükmü uyarınca, davadan vazgeçilmesi gerekirken, bu istemin reddine dair tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.