Danıştay 3. Daire, Esas No: 2021/309, Karar No: 2021/1096

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2021/309 E. , 2021/1096 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/309
    Karar No : 2021/1096

    Kararın Düzeltilmesini İsteyen : …
    Vekili : Av. …
    Karşı Taraf : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    Vekili : Av. …

    İstemin Özeti : Davacının, veraset yoluyla kendisine intikal eden arsayı kat karşılığı müteahhide vermesi sonucu elde ettiği daire ve daire paylarının satışından sağladığı ticari kazancı beyan etmemesi nedeniyle adına 01/01/2008 tarihi itibarıyla gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesine ilişkin işlemin iptali ile vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013 yılının Temmuz ve Kasım dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davada; davacıya miras yoluyla intikal eden arsadan, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca elde edilen iki dairenin 2009 yılında, üç ayrı dairedeki 1/4’er hissenin 2010 yılında, bir dairedeki 1/4 hissenin 2011 yılında, bir işyeri ile bir dairedeki 1/24 ve 1/12 hissenin 2012 yılında, bir daire ile ayrı bir daire ve işyerindeki 1/8’er hissenin ise 2013 yılında satıldığı, söz konusu satışlardan elde edilen gelirin, organizasyon kapsamında yürütülen bir ticari faaliyet niteliği taşımadığı, bu yönüyle ticari kazanç niteliği bulunmayan daire satışları nedeniyle davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediği, davacının 15/05/2015 tarihinde kayda giren dilekçe ile mükellefiyetin iptali talebinden feragat ettiği görüldüğünden söz konusu istem hakkında karar verilemeyeceği gerekçesiyle cezalı vergiyi kaldıran, mükellefiyet işlemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasını; dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin matrahı yönünden bağlı olduğu 2013 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılmasına ilişkin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, Danıştay Üçüncü Dairesinin 08/09/2020 tarih ve E:2017/2091, K:2020/3232 sayılı kararıyla bozulduğundan ve bu bozma kararı uyarınca verilecek kararın sonucu dava konusu tarhiyatı etkileyeceğinden, söz konusu kararda yer alan esaslar doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere bozan Danıştay Üçüncü Dairesinin 08/09/2020 tarih ve E:2017/2094, K:2020/3234 sayılı kararının; arsanın ivazsız iktisap edildiği, edinilen dairelerin şahsi ve ailevi ihtiyaçlar nedeniyle satıldığı, ticari organizasyona ilişkin bir tespit bulunmadığı, mirasçı olan üç kardeşinin de farklı iş yaptıkları, aynı anda ticari kazanç elde etmek için gayrimenkul alım satımı için ticari faaliyeti başlamalarının düşünülemeyeceği, aynı nedenle yapılan tarhiyatlara karşı diğer üç kardeşin açtığı davaların lehlerine sonuçlandığı ve kararların kesinleştiği, bu durumun Anayasanın 10. maddesinde belirtilen kanun önünde eşitlik ilkesi çiğnenmesi anlamına geleceği cezalı verginin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.
    Savunmanın Özeti : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Danıştay Üçüncü Dairesince verilen karar kaldırıldıktan sonra, Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, kararın düzeltilmesi isteminin kabulüne ve Danıştay Üçüncü Dairesinin 08/09/2020 tarih ve E:2017/2094, K:2020/3234 sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra temyiz istemi yeniden incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararının isteme konu hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve değinilen hüküm fıkrasının onanmasına, 02/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir