Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/3161, Karar No: 2021/424
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/3161 E. , 2021/424 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3161
Karar No : 2021/424
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
(DİĞER DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, davalı idarelerden Diyarbakır Valiliği tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … Emniyet Müdürlüğü … Şube Müdürlüğünde … olarak görev yapan davacının, Özel Harekât birimi dışında başka bir birimde görevlendirilmesinin uygun görülmesine ilişkin … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü işlemi ve bu işlem üzerine davacının Diyarbakır Özel Harekât Şube Müdürlüğü emrinden alınarak Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı Diyarbakır Valiliği işleminin iptali ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, Özel Harekât birimi dışında başka bir birimde görevlendirilmesinin uygun görülmesine ilişkin işlem yönünden davanın reddine, il içi atama işlemi yönünden ise işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idarelerden Diyarbakır Valiliği ve davacının temyiz istemi üzerine anılan karar, Danıştay Onaltıncı Dairesinin 17/11/2015 günlü, E:2015/20019, K:2015/7363 sayılı kararıyla; davacının, Özel Harekât birimi dışında başka bir birimde görevlendirilmesinin uygun görülmesine ilişkin 23/09/2014 günlü, 91503 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü işlemi ile Diyarbakır Özel Harekât Şube Müdürlüğü emrinden alınarak Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü emrine atanmasına ilişkin 30/09/2014 günlü, 6404 sayılı Diyarbakır Valiliği işlemi arasında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesinde aranan biçimde bağlılık ya da ilişki bulunduğu kabul edilse bile, “Özel Harekât birimi dışında başka bir birimde görevlendirilmesinin uygun görülmesine ilişkin” işlemden kaynaklanan uyuşmazlık temyiz incelemesine tabi iken, görev ve unvan değişikliği içermeyen il içi naklen atama işleminden kaynaklanan uyuşmazlık itiraz incelemesine tabi olduğundan, her iki işleme karşı bir dilekçe ile dava açılmasının hukuken olanaklı olmadığı, Mahkemece dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek karar verilmesinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Emniyet Genel Müdürü onayı ile bu onay alındıktan sonra Valilik makamı tarafından tesis edilen görevlendirme işlemi arasında sebep- sonuç ilişkisi olduğu; ayrı ayrı dava konusu edilmeleri halinde tabi oldukları kanun yolunun farklı olması gibi bir durumun işlemlerin birlikte dava konusu edilebilme imkanına engel teşkil etmediği, zira bu yönde bir kanun hükmünün bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu işlemlerin de birlikte dava konusu edilebilecek nitelikte işlemler olduğu ve birlikte görülüp karar verildikten sonra kanun yolu olarak temyiz yoluna tabi olduğu kanaatiyle 2577 sayılı Yasa’nın 5. maddesine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozma kararına uyulmayarak, ilk kararında ısrar edilmiş ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11 inci maddesinin (Ç) fıkrasında, jandarma, polis, gümrük muhafaza ve diğer özel kolluk kuvvetlerinin bütün ast ve üstlerinin il içine munhasır olmak üzere geçici veya sürekli olarak vali tarafından yerlerinin değiştirilebileceğinin öngörüldüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin 83 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasında, Özel harekat kursunu başarı ile tamamlayan personelin, birimde istihdam edileceği, (2) numaralı fıkrasında ise, birimde görevli personelin Başkanın uygun görüşü ve Genel Müdürün onayı alınmadan birimi dışında görevlendirilemeyeceği hükmünün yer aldığı; dava konusu Emniyet Genel Müdürlüğü işleminin tesisi öncesinde, Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü tarafından, “Diyarbakır ilinin hassasiyeti ve yeni il emniyet müdürlüğü binasının konumunun önemine binaen genç, silah kullanımı iyi, zor iklim ve fiziki şartlarda görev yapabilecek …çevreye duyarlı personellere …ihtiyaç duyulmaktadır…” şeklinde ifadelere yer verilerek 24/03/2014 tarihinde Müdüriyet Makamından personel talebinde bulunulduğu, devam eden süreç içerisinde Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü de dahil diğer şube Müdürlüklerinden gelen talep yazılarına binaen İl Emniyet Müdürü Başkanlığında altı İl Emniyet Müdür Yardımcısının katılımı ile Emniyet Birimlerinin personel durumları gözden geçirilerek uygun istihdam durumu çerçevesinde personel görevlendirilmesine ilişkin olarak planlama yapıldığı, bu kapsamda 19/04/2014 günlü Birim İstihdam Raporu düzenlendiği, Diyarbakır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün … günlü, … sayılı yazısıyla, davacının da aralarında bulunduğu 59 özel harekat personelinin başka bir birimde görevlendirilmesinin Emniyet Genel Müdürlüğünden istenildiği, ardından Emniyet Genel Müdürlüğünün … günlü, … sayılı Olur’ u ile özel harekat birimi dışında başka bir birimde görevlendirilmesinin uygun görüldüğü, davacının bu doğrultuda Diyarbakır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işlemiyle Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü emrine naklen atandığı; dava konusu Emniyet Genel Müdürlüğü işleminin, İl Emniyet Müdürlüğü ile koordinasyon sağlanarak belli bir güvenlik planı ve stratejisi üzerinden gerçekleştirildiği, işlem öncesinde talep edilen personelin niteliği ile görevlendirmenin yapıldığı Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğünün görev alanı gözönünde bulundurulduğunda tesis edilen işlemin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna varıldığı; Diyarbakır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün 30/09/2014 günlü, 6404 sayılı işleminin ise, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/Ç maddesi uyarınca, polis memuru olan davacının il içine münhasır olmak üzere geçici veya sürekli olarak görev yerinin değiştirilmesi konusunda Vali yetkili olduğundan, davacının görev yerinin Vali adına İl Emniyet Müdürünce imzalı işlemle değiştirilmesinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Diyarbakır Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işleminin iptaline, Emniyet Genel Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işleminin iptali istemine yönelik kısmında ise davanın reddine hükmedilmiştir.
Davalı idarelerden Diyarbakır Valiliğinin temyiz istemi üzerine; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 26/06/2018 günlü, E:2016/3396, K:2018/3471 sayılı kararla; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının ısrara ilişkin kısmının onanmasına, Dairesince işin esasına yönelik temyiz incelemesi yapılmadığından, işin esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmek üzere dosyanın Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, davalı idarelerden Diyarbakır Valiliğinin kararın düzeltilmesi istemi ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 08/07/2019 günlü, E:2018/4544, K:2019/3520 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Diyarbakır Valiliği tarafından; dava konusu her iki işleme karşı bir dilekçe ile dava açılmasının hukuken olanaklı olmadığı, Mahkemece dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği, bu konuda yargı yerlerince verilmiş emsal kararların bulunduğu, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün İmza Yetkileri Yönergesinin mevcut olduğu ileri sürülerek, Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.