Danıştay 13. Daire, Esas No: 2016/3731, Karar No: 2021/807

Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/3731 E. , 2021/807 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2016/3731
    Karar No:2021/807

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üst Kurulu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 08/07/2014 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının tekraren ihlâl edildiğinden bahisle, anılan Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 438.487,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; uyuşmazlığın çözümü için gerekli görülen bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve 09/03/2016 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda, “Filmin fragmanında ve yayın akışında çocuğa yönelik şiddet sahnelerinin olduğu tespit edilmiştir. Dizi filminin özellikle saat 21:36’da yayınlanan sahnesinde çocukların model alabileceği görüntüler yer almaktadır. Bu görüntülerde 4-5 yaşlarında bir kız çocuğunun kardeşinin ağlamasından çok rahatsız olduğu hatta kızdığı yüzüne yansıtılmakta, yatağında ağlayan erkek kardeşinin yanına gittiği, kardeşine nefretle baktığı, onu susturmak için yatağındaki yastığı bebeğin yüzüne bastırdığı ve bebeğin sesinin kesildiği görülmektedir. (…) Yetişkinlerin çoğu televizyonu eğlenmek amacıyla izlerken, çocuklar eğlendirici buldukları televizyonu dünyayı tanımak ve anlamak amacıyla izlemektedirler. Fakat çocuklar gelişimleri itibarıyla izledikleri programlarda çok seçici olmamakta, her türlü programa ve sahneye tüm dikkatlerini vererek fiziksel ve zihinsel yönden pasif bir şekilde izleyebilmektedirler. Böylelikle televizyon çocuğun soru sormadan, açıklama almadan hatta itiraz edemeden birçok öğeyi anlamasına neden olabilmektedir. Televizyonun olumlu ve olumsuz mesajları karşısında çocuk savunmasız kalmaktadır. Dosyada izlenen görüntülerde kız çocuğunun yastık ile birisine nasıl zarar verebileceği açık bir şekilde ortaya konmuştur. Çocuğun yüksek yararı göz önüne alındığında, programın çocukların özellikle sosyal-duygusal gelişimleri açısından olumsuz öğeleri içerdiği saptanmıştır. Programın çocukların izleyici oldukları saatte yayınlandığı, çocuk ve ergenlerin kardeş kavramı, çocuğun ailede güvenlik ve korunması ile ilgili yanlış düşünce ve beklentilerin oluşmasına neden olabilecek ve model olabilecek nitelikler taşıdığı belirlenmiştir. Bu nedenle, söz konusu program 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlâkî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programların, bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamayacağı ilkesini ihlâl etmiştir.” kanaatine varıldığı, anılan raporun hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu;
    Öte yandan, davacının 06/12/2011 tarihli yayını nedeniyle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle, anılan Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilen uyarı yaptırımına ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle açılan davanın … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 23/01/2012 tarihli yayını nedeniyle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle, anılan Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilen uyarı yaptırımına ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle açılan davanın … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği;
    Bu durumda, söz konusu programa ait yayın bandı ve bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu yayında yer verilen ifade ve görüntülerle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiği ve davacıya daha önce aynı yayın ilkesinin ihlâli nedeniyle verilen uyarı yaptırımlarına karşı açılan davaların reddedildiği anlaşıldığından, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yayının sadece belirli sahneleri esas alınarak inceleme yapıldığından dizinin bir bütün olarak değerlendirilmediği, yayının tamamının izlenmesi hâlinde ihlâl olarak nitelendirilen görüntülerin birkaç saniyeden ibaret olduğunun anlaşıldığı, söz konusu yayında olumsuz karakterin kötülenmesi sonucunda mutsuz olacağı şeklinde izleyiciye olumlu mesajların aktarıldığı, bilirkişi raporunun yayının bir eğitim programına ait olduğu düşünülerek düzenlendiği, yayının korunması amaçlanan yaş grubunun uyku saatinde ekrana getirildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihaî kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir