Danıştay 3. Daire, Esas No: 2017/3702, Karar No: 2021/1140

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2017/3702 E. , 2021/1140 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2017/3702
    Karar No : 2021/1140

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Hazır Beton Madencilik Makina Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Davacı adına, defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2011 yılının Mart ila Aralık dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’un 5. maddesi hükmüne göre matrah artırımlarının, Kanunun yayımlandığı 19/08/2016 tarihinden önce vergi dairesi kayıtlarına intikal etmiş olan vergi inceleme raporları hakkında hüküm ifade etmediğinden, davacının matrah artırımında bulunduğu iddiasının yerinde görülmediği, defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun şekilde tebliğ edilip süresi içinde incelemeye ibraz edilmediği olayda, sürenin bitiminden önce mücbir sebep sayılabilecek bir durum ileri sürülmediğinden ya da haklı mazeret sebebiyle ek süre verilmesi için yazılı istemde bulunulmadığından, defter ve belge ibraz etmeme fiili sebebiyle indirimlerinin reddi ve beyannamelerin yeniden tanzimi suretiyle yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İnceleme elemanı ile yapılan şifahi görüşmeler sonucunda verilen sürenin son günü olan 25/07/2016 tarihinde defter ve belgeleri inceleme elemanına iletmek üzere yola çıkıldığını ancak terör olayları nedeniyle yola devam edilemediğini, bunun üzerine söz konusu defter ve belgelerin inceleme elemanına iadeli taahhütlü posta yolu ile gönderildiğini bildiren ve buna dair posta alındısını ibraz eden davacının bu iddiasına rağmen, vergi inceleme raporunda bu duruma yönelik herhangi bir açıklamaya ve aksi yönde bir tespite yer verilmemiş olduğu ve re’sen tarh sebebi olan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi koşulu açık ve net bir biçimde ortaya konulmadığından, dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararı kaldırılarak, dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmıştır.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacıya ait yasal defter ve belgelerin incelenmek amacıyla usulüne uygun bir şekilde istenilmesine rağmen mücbir sebep ileri sürülmeksizin süresinde ibraz edilmediği, davacının defter ve belgelerin ibrazı için yeterli süreye sahip olduğu, 08/06/2016 tarihinde tebliğ edilen yazı ile başlayan ibraz süresi 24/06/2016 tarihinde mali tatilden önce dolduğundan, davacının sürenin mali tatile geldiği iddiasının yerinde olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ : Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY :
    Davacı şirketin, 2011 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerinin istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı yazının 08/06/2016 tarihinde iş yeri adresinde sigortalı çalışanına tebliğ edilmesine karşın, ibraz yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca dava konusu tarhiyat yapılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 40. maddesinin 4. fıkrasında, İçtihatları Birleştirme Kurulu tarafından verilen kararlara, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemeler ve idarenin uymak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (b) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi tutulduğu, 20. maddesinde teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedelin katma değer vergisi matrahını oluşturduğu, 29. maddesinde, mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34. maddesinin 1. bendinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği kurala bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    25/07/2019 tarih ve 30842 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararında; mücbir sebebin varlığı halinde defter ve belgelerin mücbir sebep dolayısıyla ibraz edilmemesinin re’sen tarh nedeni olduğu, mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerini incelemeye yetkili olan inceleme elemanlarına ibraz etmeyen katma değer vergisi mükellefleri adına yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalarda, davacılar tarafından, vergilendirme dönemine ilişkin yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar incelenip bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi idaresinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Defter ve belgelerin, on beş gün içinde ibraz edilmesi gereğini duyuran yazının davacının iş yerinde çalışanına usulüne uygun biçimde tebliğ edildiği 08/06/2016 tarihinden itibaren inceleme elemanınca da verildiği kabul edilen ek süreye rağmen incelemeye ibraz edilemediği olayda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının 3. bendi uyarınca re’sen tarh nedeninin varlığının kabulü gerekeceğinden, Vergi Dava Dairesinin ulaşmış olduğu aksi yöndeki yargısında hukuka uygunluk görülmemiştir.
    Buna göre; Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun yukarıda belirtilen kararı ile davacının dava ve istinaf dilekçelerinde defter ve belgelerin incelenmek üzere istenmesi halinde mahkemeye ibraz edilebileceğine dair beyanı da dikkate alınmak suretiyle, re’sen araştırma ilkesi uyarınca davacıdan istenecek defter ve belgelerin, vergi dairesi müdürlüğüne gönderilerek, söz konusu defter ve belgeler üzerinde idarece inceleme yaptırılarak karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
    4.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir