Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/9479, Karar No: 2021/3237
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/9479 E. , 2021/3237 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/9479
Karar No : 2021/3237
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Valiliği (… İl Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı olarak reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, düzenleme sahasında 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığının yargı kararı ile açıkça tespit edilmiş olması karşısında, ilk parselasyonun iptaline ilişkin mahkeme kararın uygulanmasına yönelik dava konusu işlemin de 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi uyarınca tesis edilmesinin hukuka uygun olmadığı, diğer bir deyişle dava konusu parselasyona ilişkin belediye encümeni kararının, ilk parselasyon işleminin iptaline ilişkin anılan mahkeme kararına uygun olarak alınmadığı, dolayısıyla işlemin bu yönden de hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından temyize konu kararın belirtilen gerekçe eklenmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarihli, 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca Hazineye ait uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin olarak yetkili olan Adana Valiliği (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) davacı olarak alınarak gereği görüşüldü:
Dava, Adana ili, … ilçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 2981 sayılı Kanunun Ek-1 hükmü uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin Yüreğir Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, düzenleme sahasında kapanan yollardan ihdasen oluşturulan alanların düzenleme ortaklık payı (DOP) hesabından düşülmeden belediye adına tahsis edildiği, bu nedenle düzenleme sahasındaki parsellerden kesilecek olan DOP miktarının artmasına neden olunduğu, dava konusu işlemin, alanda önceden yapılan ve yargı kararıyla iptal edilen parselasyondan sonra, geri dönüşüm cetvelleri düzenlenmeksizin yapıldığı, yargı kararının gereklerinin yerine getirilmediği, bununla birlikte, özel parselasyon veya rızai taksim sözleşmesi bulunmayan alanda Ek-1 uygulama koşulları oluşmadığı halde uygulanmasının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, karara karşı davalı idare tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge İdare Mahkemesince, uyuşmazlıkta, 2981 sayılı Kanunun Ek-1 hükmünün davacı parseli bakımından uygulanmadığı anlaşıldığından İdare Mahkemesinin bu gerekçesinde isabet görülmediği, ancak İdare Mahkemesi kararında yer alan, kapanan kadastral yollardan ihdas edilen alanlar ve geri dönüşüme ilişkin diğer gerekçelerin isabetli olduğu açıklaması yapılarak istinaf isteminin reddine karar verilmiş, anılan karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun işlem tarihinde yürürlükte olan “Arazi ve arsa düzenlemesi” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasında, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri maliklerinin veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re’sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
2981 sayılı Yasanın Ek 1. maddesinde, imar planı olan yerlerde, 09/05/1985 tarih ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi gereğince yapılan arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil veya hisseli parselleri yahut üzerinde yapılacak binaların daire miktarları göz önünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına re’sen tescil ettirmeye, valilik veya belediyelerin yetkili olduğu kuralı yer almaktadır. Bahsi geçen arazilerde, maddede ifade edildiği üzere özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler bulunması halinde Ek-1 maddesi hükmünün uygulanması mümkün olup imar parsellerine yapılacak tahsislerde özel parselasyona dayalı ve hisse karşılığı satın alınan yerlerin dikkate alınması ve ilgili arsa paylarının sahipleri adına re’sen tescil edilmesi olanağı bulunmaktadır.
2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi ile getirilen düzenleme incelendiğinde; anılan hükmün 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemlerini tamamlayıcı nitelikte uygulama yapılmasına olanak sağladığı, Ek-1 maddesinin amacının 3194 sayılı Yasa uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin uygulanmasında problemlere neden olan özel parselasyona dayalı olarak veya hisse karşılığı satın alınan yerlere bir çözüm getirmek olduğu, 2981 sayılı Yasanın Ek-1. maddesinin, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinden farklı şekilde özel parselasyona dayalı olarak satın alınan yerlerin müstakil olarak tahsis edilmesi olanağını sağladığı, hisseli satın alınan taşınmazların ise yine hisse miktarları göz önünde bulundurularak paylı mülkiyet esaslarına göre tahsis edileceği sonucuna varılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Dördüncü Kitabı Eşya Hukukuna ilişkin olup, Birinci Kısmı Mülkiyete ayrılmıştır. Bu kısımda 683 ile 703. maddelerinden oluşan Birinci Bölümünde Genel Hükümler düzenlenmiştir.
4721 sayılı Yasada birlikte mülkiyet; paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti olarak ikiye ayrılmıştır. Yasanın 688. maddesinde: “Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddî olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir.(…)” hükmü, 701. maddesinde ise “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” kuralına yer verilmiştir.
4721 sayılı Yasa paylı mülkiyetin sona ermesine ilişkin olarak paylaşma biçimini düzenleyen 699. maddede: “Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.(…)” şeklindeki düzenleme yer almaktadır.
4721 sayılı Kanun kapsamındaki düzenlemelerde paylı veya müşterek mülkiyetin sona ermesine ilişkin olarak, paydaşların iradesi ya da paydaşların hakime başvurması dışında başka bir paylaşım yöntemi öngörülmemiştir. 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Ek 1. maddesi ise bu duruma bir istisna getirmekte, müşterek maliklerin iradesi dışında parselasyon işlemini tesis eden idareye özel ve istisnai bir yetki vermekte, idari işlem yoluyla paylı mülkiyetin sona erdirilmesine olanak sağlamaktadır.
İdare sıfatıyla belediye veya valilik tarafından re’sen bu yetkinin kullanılabilmesi, düzenleme alanında yukarıda bahsi geçen Ek-1 hükmünde yer verilen şartların varlığına bağlıdır. Başka bir deyişle, Ek-1 hükmü, özel parselasyona dayalı olarak ya da hisse karşılığı satın alan ve bu suretle paydaşlar tarafından fiilen kullanılan yerlerde, paydaşlığın sona erdirilerek her bir paydaş adına tescil edilmesine olanak sağlamaktadır.
Bu işlemlerin yargısal denetimi sırasında, öncelikle alanda anılan maddenin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığı, dolayısıyla idarenin hisse çözümü konusunda yetkisinin olup olmadığı yönünden inceleme yapılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda ilk olarak … tarih ve … sayılı Doğankent Belediye Encümeni kararı ile parselasyon yapıldığı, bu işlemin iptali istemiyle dava dışı şahıslar tarafından açılan davada, dava konusu düzenleme sahasına ilişkin olarak belediye tarafından onaylanmış özel parselasyon planı yahut tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesi bulunmadığı ve uygulamanın ıslah imar planına dayanmadığı anlaşılmakla, 2981 sayılı Kanunun Ek-1 hükmünün uygulanmasına ilişkin koşulların gerçekleşmediği sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, anılan karar Dairemizin 15/10/2020 tarih ve E:2016/7666, K:2020/9581 sayılı kararı ile onanmış, anılan iptal kararının uygulanması amacıyla Yüreğir Belediye Encümenince tesis edilen dava konusu … tarih ve … sayılı parselasyon işleminde de 2981 sayılı Kanunun Ek-1 hükmü ile 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinin birlikte uygulanmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince, dava konusu parsel bakımından, Ek-1 hükmünün uygulanmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde bu yanıyla hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak İdare Mahkemesi kararında yer verilen diğer gerekçelerin isabetli olduğu yolunda karar verilmiş ise de uyuşmazlıkta, düzenleme sahasında 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığının yargı kararı ile açıkça tespit edilmiş olması karşısında, ilk parselasyonun iptaline ilişkin mahkeme kararın uygulanmasına yönelik dava konusu işlemin de 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi uyarınca tesis edilmesinin hukuka uygun olmadığı, diğer bir deyişle dava konusu parselasyona ilişkin belediye encümeni kararının, ilk parselasyon işleminin iptaline ilişkin anılan mahkeme kararına uygun olarak alınmadığı, ayrıca, Ek-1 hükmünün dava konusu taşınmazda uygulanmamış olmasının, anılan maddenin düzenleme sahası genelinde uygulanması nedeniyle meydana gelen hukuka aykırılığı ortadan kaldırmayacağı, alanda yapılacak parselasyonda, hisseli olan taşınmazların tüm hissedarlarına yine hisseleri oranında paylı mülkiyet esaslarına göre tahsis yapılması gerektiği, bu nedenle, koşulları bulunmadığı halde 2981 sayılı Kanunun Ek-1 hükmü uygulanarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddi yolunda … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın belirtilen gerekçe eklenmek suretiyle ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.