Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/13358, Karar No: 2021/457
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/13358 E. , 2021/457 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/13358
Karar No : 2021/457
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bankası A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; davacı adına tahakkuk ettirilen 338.004,81 TL tutarındaki ecrimisil alacağının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve …takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin, kapatılan Danıştay Onyedinci Dairesinin 10/11/2015 günlü ve E:2015/10398, K:2015/4678 sayılı bozma kararına uyarak verdiği … günlü, E:…, K:… sayılı temyize konu kararıyla; davalı idarece işgalin tespit edildiği tarihten itibaren geriye doğru beş yılı aşan süre için ecrimisil istenilmesinin mümkün olmadığı oysa dava konusu olayda 15/10/1996-28/02/2005 tarihleri arasındaki 8 yıl ve 4 aylık dönem için ecrimisil istenildiği, bu nedenle davacının itirazının “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ecrimisil alacağının tamamının tahsil edildiği, geriye doğru beş yılı aşan kısmın düzeltilmesi mümkün iken işlemin tamamının iptaline karar verilmesinin hukuka uygun olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel numaralı mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 100,00 m²’sinin davacı tarafından banka şubesi olarak 15/10/1996-28/02/2005 tarihleri arasında fuzulen işgal edildiğinden bahisle 338.004,81 TL ecrimisil tahakkuk ettirildiği, tahhakkuk işlemine karşı dava açılmadığı, bunun üzerine düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde, “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz. Ecrimisile itiraz edilmemesi halinde yüzde yirmi, peşin ödenmesi halinde ise ayrıca yüzde onbeş indirim uygulanır. Ecrimisil fuzuli şagil tarafından rızaen ödenmez ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur….” kuralına yer verilmiştir.
01/08/2010 tarih ve 27659 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren, 23/07/2010 tarih ve 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 25. maddesiyle 2886 sayılı Kanun’a eklenen “Terkin edilecek ecrimisiller” başlıklı geçici 3. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tespit ve takdir edilen, tebliğ edilen veya tahakkuk ettirilen ecrimisil alacaklarının tespit tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısmı hangi aşamada olursa olsun düzeltilir veya terkin edilir, tahsil edilmiş olanlar iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un ‘Ödeme emri’ başlıklı 55. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmış olup, ‘Ödeme emrine itiraz’ başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı iddialarıyla dava açabileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasının incelenmesinden; mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın davacı tarafından 15/10/1996-28/02/2005 tarihleri arasında fuzulen işgal edildiğinden bahisle tahakkuk ettirilen ecrimisil bedelinin tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, ecrimisil ihbarnamesinin dava yoluna gidilmeden kesinleştiği görülmüştür.
Ödeme emirleri için sınırlı olarak sayılan dava açma nedenlerinden “borcun bulunmaması”, borcun ya hiç doğmamış olması yahut da ödenerek veya başka bir sebeple ortadan kalkmış bulunmasını ifade etmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayla ilgili olarak, idare mahkemesince yapılan değerlendirmede işgalin tespit edildiği tarihten itibaren geriye doğru beş yılı aşan süre için ecrimisil istenilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının itirazının “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Her ne kadar dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesine karşı dava açılmamış ise de, ödeme emri safhasında böyle bir borcun olmadığı veya zamanaşımına uğradığı gibi iddiaların incelenmesine engel teşkil etmeyeceği açıktır.
Yukarıya aktarılan Kanun hükümleri uyarınca, idarelerce ancak tespit tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için ecrimisil alınabileceği, Kanunun yürürlüğe girdiği 01/08/2010 tarihinden önce tespit ve takdir edilen, tebliğ edilen veya tahakkuk ettirilen ecrimisil alacaklarının tespit tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısmının hangi aşamada olursa olsun düzeltilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Bu durumda, uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin işgalin davalı idarece tespit tarihinden geriye doğru beş yıldan fazla süre için ecrimisil istenilmesi mümkün bulunmadığından, davacının, dava konusu ödeme emri ile istenilen miktarda borcunun bulunmadığının kabulü gerektiğinden, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇE İLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.