Danıştay 12. Daire, Esas No: 2021/2045, Karar No: 2021/1085
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/2045 E. , 2021/1085 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2045
Karar No : 2021/1085
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kars Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yapan davacının, Kafkas Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi Laboratuvar Önlisans Programından mezun olması üzerine, önlisans düzeyinde ödenen parasal haklarının, mezun olduğu bölümün mesleki bir üst öğrenim olmadığından bahisle 2010 yılının Ocak ayından itibaren kesildiğini, bunun hukuka aykırı olduğunu belirterek, parasal haklarının yeniden önlisans öğrenim durumu dikkate alınarak ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Kars Devlet Hastanesi Başhekimliği işleminin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının idareye başvuru tarihinden itibaren ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İdare Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; Danıştay Onikinci Dairesi’nin 12/03/2019 tarih ve E:2018/8100, K:2019/1768 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında hemşire olarak görev yapan davacının mezun olduğu Kafkas Üniversitesi, Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Tıbbi Laboratuvar Önlisans Bölümünün, davacının mesleği ile ilgili bir üst öğrenim olduğu anlaşılmakta olup, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının, idareye başvurunun yapıldığı 16/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin tesis tarihi itibarıyla, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının görüşünün, tıbbi laboratuvar ve laboratuvar bölümlerinin, hemşireler için üst öğrenim kabul edilmemesi yönünde olduğu, dolayısıyla, işlemin yürürlükteki mevzuata uygun olarak tesis edildiği belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, “dava konusu işlem nedeniyle davacının mahrum kaldığı parasal haklarının, idareye başvurunun yapıldığı 16/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesinin kabulüne” ilişkin (2) numaralı hüküm fıkrasına gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarında düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
Öte yandan; yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri olan “taleple bağlılık” ilkesi uyarınca, yargı mercilerinin, açılan davalarda davacının istemi ile bağlı olduğu, istemi genişletecek biçimde karar veremeyeceği tartışmasızdır.
Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinde faiz isteminde bulunulmadığı halde, İdare Mahkemesince, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının, idareye başvurunun yapıldığı 16/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiği anlaşılmakta olup, davacının talebi aşılarak yasal faize hükmedilmesinde usul kurallarına uyarlık bulunmamaktadır.
Ancak, bu husus, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, İdare Mahkemesi kararının (2) numaralı hüküm fıkrasında yer alan “mahrum kaldığı parasal haklarının idareye başvurunun yapıldığı 16/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi” ibaresinin, “mahrum kaldığı parasal haklarının idareye başvurunun yapıldığı 16/12/2010 tarihinden itibaren davacıya ödenmesi” şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, “….mahrum kaldığı parasal haklarının idareye başvurunun yapıldığı 16/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine” ilişkin (2) nolu hüküm fıkrasının, “…mahrum kaldığı parasal haklarının idareye başvurunun yapıldığı 16/12/2010 tarihinden itibaren davacıya ödenmesine” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.