Danıştay 4. Daire, Esas No: 2016/18907, Karar No: 2021/1517
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2016/18907 E. , 2021/1517 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/18907
Karar No : 2021/1517
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle re’sen tarh edilen 2010/3 ila 11 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun’un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ihtilaflı dönemde davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … Metal Mak. Dök. Kap. İnş.Teks. ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporu’nda yer verilen tespitlerin incelenmesinden, ilgili dönemde firmanın faal olduğu, işçi çalıştırdığı, Ba-Bs bildirimleri uyumlu olduğu, yeterli teçhizatı bulunduğu anlaşıldığından söz konusu mükelleften alınan faturaların sahte olduğunu kabul etmeye imkan bulunmadığından yapılan cezalı tarhiyat ile kesilen özel usulsüzlük cezasında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatların ve kesilen cezaların hukuka uygun olduğu belirtilerek kabul kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının özel usulsüzlük cezası yönünden oybirliği, vergi ziyaı cezalı tarhiyata ilişkin kısmı yönünden ise oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle re’sen tarh edilen 2010/3 ila 11 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun’un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılanın davanın kabulüne dair kararın bozulması istenilmiştir.
Davacı şirketin ilgili yılda faturalarını kullandığı … Vergi Dairesi mükelelfi … Metal Makina Dök. Kap. İnş. Teks. ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporun’da özetle; mükellefin 14/05/2009 tarihinde ağaç işleme takım tezgahları ve parçalarının toptan ticareti işi ile ilgili mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefin defter belgelerini incelemeye ibraz etmediği, defter tasdik bilgisine rastlanmadığı, 26/05/2009 tarihli işe başlama yoklamasında, işçisinin olmadığı, bir kısım demirbaş büro malzemeleri ile 1 adet metal enjeksiyon makinası, 1 adet … torna, 1 adet torna, 1 adet pres, 1 adet kompresör, 1 adet matkap, 1 adet kaynak makinası, muhtelif fakım ve el aletleri bulunduğu, 31/10/2011 tarihinde mükellefin Haziran/2011 tarihinden sonra vergilendirme ile ilgili ödevlerini yerine getirmemesi üzerine yapılan yoklamada, iş yeri adresine gidildiği, iş yerinin 3 yıldır boş olduğu, ayrıca 26/03/2010 tarihinde muhtarlık kayıtlarından re’sen terkin edildiği, yeni adresinin … Mahallesi … Sitesi … Blok No: … olduğunun tespit edildiği, ayrıca şirket ortağı …’nın ikamet adresinde yapılan 02/11/2011 tarihli yoklamada, şahsın adreste muhtarlık kaydı bulunmadığı, tekrar yapılan 24/11/2011 tarihli yoklamada, adresin kapalı olduğunun tespit edildiği, mükellefin 06/02/2012 tarihinde, 2004/13 sayılı İç Genelgeye istinaden mükellefiyetinin 30/06/2011 tarihi itibariyle re’sen şirket müdürü olarak tespit edilen …’a ulaşıldığı ve incelemenin müfettişlik adresinde yapılması hususunda anlaşıldığı, defter belge isteme yazısı Müfettişlik adresinde ilgiliye elden tebliğ edilmesine rağmen yasal süre içerisinde ibraz edilmediği ve sonrasında yine defter belge isteme yazısı …’ın bilinen en son adresine tebliğ edilmeye çalışıldığı ancak tanınmadığı için tebliğ edilemediği, mükellefin beyan bilgilerine bakılınca; 2009 yılında 1.225.937,81 TL katma değer matrahı beyan ettiği, buna karşılık mükelleften alış bildiren firmaların Ba formu ile 1.175.337,00 TL beyan ettiği, 2010 yılında 1.799.263,90 TL katma değer vergisi beyan ettiği, mükelleften alış olarak firmaların ise Ba ile 1.767.548,00 TL beyan ettiği, 2011 yılında hiç beyan vermediği, karşılık olarak 2 mükellef tarafından 44.031,00TL alış beyan edildiği, davacının 2009/4-6-7-9 dönemlerinde işçisinin olmayıp 2011/4-6 dönemine kadar yalnızca 1 işçi beyan ettiği, 3 yıl içerisinde 3.025.201,71-TL matrah beyan etmesine rağmen adına 26.104,79-TL vergi tahakkuk ettiği, bu tutarında ancak 3.819,66-TL’sinin ödendiği, geri kalan vergi borcunun ödenmediği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, mükellefin faaliyet dönemi boyunca yapılan yoklamalarda belli bir ticari varlığı ve ekipmanı tespit edilmiş ise de 14/5/2009 tarihinde faaliyete başlayan mükellefin çok yüksek ciro beyanlarına karşın yapılan yoklamalarla tespit edildiği üzere aniden işini terk etmesi, adreslerde bulunamaması, adreslerin kapalı ya da terk edilmiş olmasının ticari icaplarla örtüşmediği, keza yapılan yoklamalarda bu kadar geniş iş hacmi beyanına rağmen, ihtilaf konusu dönemde söz konusu işi gerçekleştirecek alet-edavat ve işçisinin olmadığı, alımlarını gerçekleştirdiği pek çok firmanın hakkında sahte belge düzenlemekten vergi tekniği raporu düzenlenmiş ya da sorunlu olduğu, yüksek katma değer vergisi matrahı beyanlarına karşın ödenecek vergilerin çok az beyan edildiği ve onun da cüz’i bir kısmının ödendiği tespitleri karşısında, mükellefin faaliyeti başladığı tarihten itibaren gerçek bir ticari faaliyeti bulunmayıp düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına ilişkin olmayan sahte belgeler olduğu anlaşıldığından kabule ilişkin Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemizin onama kararına katılmıyoruz.