Danıştay 9. Daire, Esas No: 2018/5754, Karar No: 2021/1643

Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2018/5754 E. , 2021/1643 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2018/5754
    Karar No : 2021/1643

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü – …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat San. Tic. ve Nak. Ltd. Şti.
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına, gerçek bir emtia teslimine dayanmaksızın düzenlenmiş faturaları maliyet hesaplarına dahil etmek suretiyle, kayıt ve beyan dışı bıraktığı hasılatını ortaklarına kâr payı olarak dağıttığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2013/Nisan dönemi için re’sen tarh edilen gelir (stopaj) vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu gelir (stopaj) vergisinin matrah yönünden bağlı olduğu kurumlar vergisi tarhiyatına karşı açılan davanın, Mahkemelerinin … tarih ve E:…,K:… sayılı kararıyla kabul edildiği, bu sebeple beyan dışı bırakılmış bir kurum kazancından söz edilemeyeceğinden cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının kayıtlarına intikal ettirdiği bir kısım belgenin sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu, bu sebeple söz konusu belge tutarlarının maliyet hesaplarından çıkartılması suretiyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Daire kararında belirtilen gerekçe ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY:
    Davacı adına, kayıt dışı bıraktığı hasılatını, ortaklarına kâr payı olarak dağıttığı yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013/Nisan dönemine ilişkin re’sen tarh edilen gelir (stopaj) vergisi ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmektedir.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin 1. fıkrasında re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi inceleme yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra, aynı maddenin 2. fıkrasının 4 numaralı bendinde, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması hali re’sen tarh nedeni olarak kabul edilmiş olup, aynı Kanun’un 134. maddesinde de vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu düzenlenmiştir.
    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinin 1. fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kâr payı, faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu; 2. fıkrasında, limited şirket ortaklarının, şirket ortaklığından aldığı kâr paylarının menkul sermaye iradı sayılacağı; 94/6-b-i maddesinde ise tam mükellef kurumlar tarafından, tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiştir.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıdaki Kanun maddelerinin değerlendirilmesinden, kurum kazançları üzerinden tevkifat yapılabilmesi için kurum kazancından doğan kârın ortaklara dağıtılmış olması gerekmektedir.
    Olayda, her ne kadar davacı şirket hakkında düzenlenen inceleme raporuna göre kayıt dışı bırakılmış bir matrah farkı tespit edilmiş ise de davacının söz konusu incelemeye göre beyan dışı bırakıldığı ileri sürülen kârını ortaklarına dağıttığı hususunda inceleme elemanı ya da idarece yapılmış somut bir tespit bulunmadığından, dava konusu vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinde ve açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir