Danıştay 5. Daire, Esas No: 2019/2097, Karar No: 2021/624
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2019/2097 E. , 2021/624 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2097
Karar No : 2021/624
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2015 yılı dış kaynaktan muvazzaf astsubay temin faaliyeti kapsamnda katılmaya hak kazandığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı Astsubaylık Anlayışı Kazandırma Kursundan (ASTASAK) 30 Ağustos 2016 tarihinde mezun olacak durumda bulunduğu halde 26 Ağustos 2016 tarihinde izne çıkarılmak suretiyle astsubaylığa naspının yapılmamasına dair işlemin düzeltilerek atamasının yapılması talebiyle davalı idareye yaptığı 20/07/2018 tarihli başvurusunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının astsubaylığa naspının yapılmamasına dair işlemin 30/08/2016 tarihinde, nasıpları onaylanmayanların astsubay adaylığının iptaline dair işlemin ise Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükmüyle 29/10/2016 tarihinde gerçekleştiği, davacının en geç bu tarihte muttali olduğu söz konusu işlemlerin geri alınarak atamasının yapılması talepli başvurusunun ise altmış günlük dava açma süresi geçtikten çok sonra 20/07/2018 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, dava açma süresi geçtikten sonra idareye yapılan başvurunun reddi üzerine açılan davanın süre aşımına uğradığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, süresinde açılmadığı anlaşılan davanın reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının istinaf başvurusunda bulunması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, müvekkiliyle aynı statüde bulunan Jandarma Genel Kurulu kursiyerlerinin göreve devam ettikleri, yine müvekkiliyle aynı dönem içerisinde kursiyer olarak yer alan bir başka ismin astsubaylığa nasbının gerçekleştirildiği, anılan kişi hariç diğer kursiyerlerin nasbının yapılmamış olmasının Anayasa’nın kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı olduğu, hakkında tesis edilen işlemin kamu görevinden ihraç olmaması nedeniyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvuru şansının bulunmadığı, benzer durumdaki kişilerin idare mahkemelerinde açmış oldukları davaların ise usul yönünden reddedildiği bu nedenle idareye yeniden başvuru yapma zorunluluğunun doğduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususların Mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, davacı hakkında tesis edilen işlemin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Astsubaylık Anlayışı Kazandırma Kursunda (ASTASAK) kursiyer olarak eğitim gören davacının, astsubaylığa naspının yapılmamasına dair işlemin düzeltilerek atamasının yapılması talebiyle davalı idareye yaptığı 20/07/2018 tarihli başvurusunun Milli Savunma Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile reddine karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.”; 125. maddesinin üçüncü fıkrasında, “İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar.” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava açma süresi” başlıklı 7. Maddesinin birinci fıkrasında, “Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış … gündür.”; “Sürelerle ilgili genel esaslar” başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasa’nın yukarıda yer verilen 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelikte bir düzenleme olması nedeniyle, yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesi zorunludur.
Öte yandan, her ne kadar Anayasa’nın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı belirtilmiş ise de, söz konusu düzenleme Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde; kişilere bildirilen idari işlemlerde, bu işlemlere karşı kanun yollarına başvuru süresi ve başvuru yerinin gösterilmesi gerektiği, dava açma süresini başlatacak olan bildirimin, başvuru mercii ve süresini de gösteren yazılı bildirim olduğu, bunun dışındaki yazılı bildirimlerin, Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasının amir hükmüne uygun olmadığından, dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Özetle, Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, başvuru mercii ve süresi bildirilmeyen işlemlerin ilgilisine tebliği dava açma süresini başlatmayacağından, dava açma süresinin geçmesinden sonra açılan bu tür davaların süre aşımı yönünden reddedilmemesi gerekmektedir.
Söz konusu değerlendirmeler ışığında dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde; davacının istinaf başvuru dilekçesinde astsubaylığa nasbının yapılmamasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı işlemine karşı davalı idareye daha önce bir başka başvuruda bulunduğu, davalı idarenin; tesis edilen işlemin olağanüstü hal kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnameler uyarınca tesis edildiği ve bu nedenle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvurulması gerektiği gerekçesiyle başvuruyu reddettiği iddia edilmekle, söz konusu başvurunun reddine ilişkin işlemin ve tebliğ belgesi eklerinin dosyaya sunulmadığı görüldüğünden, İdare Mahkemesince davacının iddia edildiği üzere daha önce yapılmış bir başvurusunun bulunup bulunmadığı, başvuru tarihi, başvuru gerçekleştirilmiş ise anılan başvuruya verilen cevapta idarenin bildirim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği (Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye uygun, davacının hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilip belirtilmediği) tespit edildikten sonra, yukarıda belirtilen bilgiler ışığında yapılacak inceleme üzerine bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, bütün bu hususlar yerine getirilmeden eksik incelemeye dayalı olarak verilen davanın süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 10/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.