Danıştay 8. Daire, Esas No: 2016/8110, Karar No: 2021/1501

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2016/8110 E. , 2021/1501 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2016/8110
    Karar No : 2021/1501

    Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Bakanlığı
    Vekili : Av. …

    Karşı Taraf (Davacı) : … Enerji Elektrik Üretim Mad. San. Ve Tic. A.ş.
    Vekili : Av. …

    İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    Danıştay Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
    Dava, Şırnak ili, Uludere ilçesi sınırları içerisinde bulunan IV. Grup maden (asfaltit) işletme ruhsatlı sahada yapılan inceleme sonucunda; 2010 yılı öncesi dönemde mevcut işletme sahası dışında üretim yapıldığından bahisle tesis edilen … tarihli, … sayılı Maden İşleri Genel Müdürlüğü işleminin, mevcut teminatın irat kaydedilmesi ve güncel ruhsat teminatı istenilmesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, davacı şirketin ruhsat sahası dışında üretim faaliyetinde bulunduğuna ilişkin tespitin mahalllinde düzenlenen raporda yer aldığı, ancak Maden Kanunu’nun 10. maddesi kapsamında teminatın irat olarak kaydedilmesine neden olacak şekilde, davacı şirketin gerçek dışı veya yanıltıcı beyanlarla kanun hükümlerinin uygulanmasını engellemeye çalışmadığı gibi, ruhsat sahasında yapılan üretimi beyan etmediğine dair herhangi bir tespitin yer almadığı dikkate alındığında, davacı şirketin bu kanun hükmü kapsamında teminatının irat olarak kaydedilmesine imkan bulunmadığından, dava konusu edilen teminatın irat olarak kaydedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı, diğer yandan, davacı şirketin ruhsat sahası dışında üretim yapıldığının tespit edilmesi üzerine Maden Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca devlet hakkının hesaplandığı ve bunun on katı tutarında para cezasının kesildiği, bu işlemin iptali istemiyle mahkemelerinin … Esas sayılı dosyasında para cezasının iptali istemiyle dava açıldığı dikkate alındığında, “Aynı fiil nedeniyle iki ceza verilemez ” hükmü gereği olarak dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçeleriyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
    3213 sayılı Maden Kanunu’nun “Beyan usulü” başlıklı 10. maddesinde “Madencilik faaliyetlerinin bu Kanun hükümlerine göre devamı süresince teknik ve mali konularda yapılan yazılı beyanlar ile yetkili kişilerce tanzim edilen raporlar doğru kabul edilir. Teknik elemanlar sadece ihtisas sahibi oldukları konularda beyanda bulunabilirler ve beyanları ile sorumludurlar. Ruhsat sahipleri ise teknik konular dışındaki tüm beyanlardan sorumludurlar. (…) (Ek fıkra: 26/5/2004 – 5177/5 md.) Gerçek dışı veya yanıltıcı beyanda bulunmak suretiyle Kanun hükümlerinin uygulanmasını engelleyen ve haksız surette hak iktisap eden ruhsat sahiplerinin teminatları irad kaydedilerek iki katına çıkarılır. Bu fıkranın ikinci kez ihlâli halinde bir önceki ceza katlanarak uygulanır. Üç yıl içinde madde hükümlerinin üç kez ihlâl edilmesi halinde teminat irad kaydedilerek ruhsat iptal edilir. (Ek fıkra: 26/5/2004 – 5177/5 md.; İptal altıncı fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 15/1/2009 tarihli ve E.: 2004/70, K.: 2009/7 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 10/6/2010-5995/5 md.) Bu Kanuna göre;
    a) Ruhsatın ait olduğu grup dışında, üretim hakkı olmayan diğer grup madenin üretilmesi ve/veya sevk edilmesi,
    b) Arama ruhsat döneminde izinsiz üretim veya verilen üretim izninden fazla üretim ve satış yapılması,
    c) Ruhsat sahibinin kamulaştırılan alanı kamulaştırma amacı dışında kullanması,
    ç) Galeri atımı yöntemi ile patlatma yapılması,
    d) Genel Müdürlükçe faaliyeti durdurulan sahalarda üretim faaliyetinde bulunulması,
    e) Ruhsat sahasında yapılan üretimlerin beyan edilmemesi,
    haksız yere hak iktisabı sayılır. Haksız yere hak iktisabına imkan veren bu hususlarla ilgili yapılmış beyanlar da gerçek dışı ve yanıltıcı beyanlar olarak kabul edilir. (Ek fıkra: 26/5/2004 – 5177/5 md.) Bu maddede belirtilen şekilde iktisap edilen haklar geri alınır. Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri mahfuzdur.” hükmüne yer verilmiştir.
    06.11.2010 tarih ve 27751 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Teminat iratları ile ilgili genel hükümler” başlıklı 93./1-d maddesinde, “Ruhsat sahibinin, Kanunun teminat iradı gerektiren hükümlerinin birden fazlasını aynı zamanda ihlal ettiğinin tespit edilmesi durumunda uygulanacak teminat cezalarının en fazla olanı uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, dava konusu sahada davalı idarece 03/05/2013 tarihli raporda özetle; “…Tetkik tarihinde sahada faaliyet bulunmadığı, Y:316615 X:4139550 ve Y:316882 X: 4139492 koordinatlarında 2 adet küçük çaplı ocağın mevcut olduğu, Y:316882 X: 4139492 koordinatlarında yer alan ocağın imalat haritasında belirtilmemiş olduğu, işletme izni ve GSM ruhsatı dışında kaldığı, stok alanında 5.000 ton asfaltit stokunun bulunduğu, eksik hesaplanan devlet hakkının hesaplanması gerektiğinin” belirtildiği, davalı idare personelince mahallinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 09/07/2013 tarihli raporda ise “…Y:316882 X: 4139492 koordinatları civarında bulunduğu tespit edilen yarmanın 2010 yılından önce yapılan yol açma çalışması olduğunun beyan edildiği” görülmekte olup iki ayrı mahallinde düzenlenen inceleme sonucunda farklı tespitlerin bulunması ve bu tespitler arasında çelişki bulunması üzerine 03/01/2014 tarihinde bu çelişkilerin giderilmesi için tekrar yerinde inceleme yapılmış ve bu raporda ise “…Y:316883 X: 4139492 koordinatlarında bulunan çalışma alanının yerinde incelemesinde, topografyanın yoldan dışa ve daha derin kotlara doğru açıldığı görülmüştür. Açılan bu alanın ayrıntılı incelemesinde, (…) her bir asfaltitli zonun alt kotlara doğru genişleyerek devam ettiğine dair jeolojik yapı gözlemlenmiştir. Söz konusu alandaki faaliyetin üretim amacı ile açılan ocak olduğu kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş bildirildiği ve ruhsat sahası dahilinde olmakla birlikte gayrısıhhi müessese iş yeri açma ve çalışma ruhsatı ve işletme izin alanı dışında üretim faaliyetinde bulunulduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinde, gerçek dışı veya yanıltıcı beyanda bulunmak suretiyle Kanun hükümlerinin uygulanmasını engelleyen ve haksız surette hak iktisap eden ruhsat sahiplerinin teminatları irad kaydedilerek iki katına çıkarılacağı, ruhsat sahasında yapılan üretimlerin beyan edilmemesinin haksız yere hak iktisabı sayılacağı, haksız yere hak iktisabına imkan veren bu hususlarla ilgili yapılmış beyanların da gerçek dışı ve yanıltıcı beyan olarak kabul edileceği açıkça belirtilmiş olup, dava konusu ruhsat sahasında olmakla birlikte gayrısıhhi müessese iş yeri açma ve çalışma ruhsatı ve işletme izin alanı dışında üretim faaliyetinde bulunmakla anılan mevzuat hükümlerini ihlal ettiği açık olup, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki Mahkeme kararında hukukî isabet bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Öte yandan, davacı şirketçe ruhsat sahası dahilinde ancak işletme izin alanı dışında üretim yapıldığının tespit edilmesi üzerine Maden Kanunu’nun 10. maddesi kapsamında teminatın irat olarak kaydedilmesi ile yine Maden Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca devlet hakkının hesaplanması ve bunun on katı tutarında para cezasının kesilmesi yaptırımlarının birbirinden farklı hususlar olduğu, teminat irat kaydı işlemini ceza olarak nitelendirme imkanı bulunmadığı hususları dikkate alındığında “Aynı fiil nedeniyle iki ceza verilemez.” kuralının bu ihtilafta uygulanamayacağı da tabiidir.
    Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir