Danıştay 10. Daire, Esas No: 2022/12, Karar No: 2022/1057

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2022/12 E. , 2022/1057 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/12
Karar No : 2022/1057

DAVACI : … Federasyonu
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı

DAVANIN_KONUSU : … Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı genelgesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, Dogo Argentino ırkının av köpeği ırkı olduğu, hiçbir tehlike arz etmediği, bu ırkın tehlike arz eden hayvanlar kategorisine dahil edilmesinin bilimsel açıdan mümkün olmadığı, dava konusu Genelgenin sebep, amaç unsurları yönünden sakat olduğu ayrıca ölçülülük ve gerekçe ilkelerine de aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendi maddesi yönünden incelenerek gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı; “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, davacının, iptali istenen işlem yönünden dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İptal davaları, idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olmakla birlikte, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunmasını öngören kanun koyucu, iptal davaları için menfaat ihlalini, subjektif ehliyet koşulu olarak getirmiştir.
İptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulunun, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorun olması dolayısıyla, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir.
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin, ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Aksi halde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava açılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğurur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 96. maddesinde, federasyonların, kuruluş amaçları aynı olan en az beş derneğin, amaçlarını gerçekleştirmek üzere üye sıfatıyla bir araya gelmeleri suretiyle kurulacağı, her federasyonun bir tüzüğünün bulunacağı; 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 2. maddesinde ise, üst kuruluşun, derneklerin oluşturduğu tüzel kişiliği bulunan federasyonları ve federasyonların oluşturduğu konfederasyonları ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.
Yasal çerçevesi sendika konfederasyonlarına benzeyen bir üst kuruluş olan dernek federasyonlarının, üyesi olan derneklerin ayrı ayrı dava açabilecekleri düzenlemelere karşı dava açma ehliyeti bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı Federasyon tarafından, dava konusu Genelgenin kendisine bağlı üye derneklerden olan Dogo Argentino Irk Derneğini yakından ilgillendirdiği ileri sürülerek iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bakılan uyuşmazlıkta en az beş derneğin bir araya gelerek oluşturduğu davacı Federasyonun, kendi tüzel kişiliğine yönelmeyen dava konusu Tarım ve Orman Başkanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Genelgesinin iptalini istemekte doğrudan bir menfaati bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacı federasyonun dava açma ehliyeti bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşagıda gösterilen … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra, kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının ise istemi halinde davacıya iadesine,
4. Kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere 02/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir