Danıştay 12. Daire, Esas No: 2020/4879, Karar No: 2021/1322

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/4879 E. , 2021/1322 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONİKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2020/4879
    Karar No : 2021/1322

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Hakkari ili, Çukurca ilçesi 21. J. Sınır Tugay Komutanlığında askerlik hizmetini yapmakta iken meydana gelen terör saldırısı sonucu yaralanan davacının, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu uyarınca vazife malulü sayılması için yaptığı 29/01/2015 günlü başvurunun zımnen reddine dair işlemin 5434 sayılı Kanun uyarınca vazife malulü sayılmamasına ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davacının vazife malulü sayılıp sayılmayacağı ve 1053 sayılı Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname hükümleri uyarınca malullük derecesi bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla hakem hastane olarak sevkedildiği Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen sağlık kurulu raporlarında yapılan tespitler ve dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının rahatsızlığından dolayı vazife malulü sayılamayacağı ve 1053 sayılı Nizamname hükümlerine göre maluliyet derecesi bulunmadığı anlaşıldığından, 5434 sayılı Kanun uyarınca vazife malüllüğü kapsamında değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vazife malullüğünün tespitinde en önemli unsurun, maluliyet derecesi değil, ilgilinin vazifesini yapıp yapamayacağının belirlenmesi olduğu, vücudunda oluşan sakatlığın askerlik hizmeti sırasında, vazifesinin sebep ve tesiri ile meydana geldiği, bu nedenle vazife malullüğü hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz başvurusunun hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir