Danıştay 6. Daire, Esas No: 2019/11343, Karar No: 2021/3793
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/11343 E. , 2021/3793 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/11343
Karar No : 2021/3793
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Bursa İli, Yıldırım İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda ruhsata aykırı imalatlar yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca 115.106,80-TL para cezası verilmesine ilişkin … günlü, … sayılı Yıldırım Belediye Encümeni kararının ve anılan para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … günlü, … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 29/05/2018 tarih ve E:2015/9755, K:2018/4135 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, davanın ruhsatsız yapı nedeniyle davacıya 115.106,80-TL idari para cezası verilmesine dair Yıldırım Belediye Encümeninin … tarih … sayılı kararına ilişkin kısmının süre yönünden reddi, Yıldırım Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğünce düzenlenen … tarih ve … ödeme emrine ilişkin kısmının ise iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu işlemlere dayanak yapı tatil tutanağının tutulduğu, ruhsatsız yapının da bulunduğu … Mahallesi, … Sokak, No: … adresine yapılan tebligat neticesinde, dava konusu işlemlerden Encümen kararına karşı süresi içinde dava açılmadığı gerekçesiyle Encümen Kararı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine; ödeme emrine karşı süresi içerisinde dava açıldığı ve ödeme emrine yönelik olarak, davacının temel iddiasının “uyuşmazlığa konu yapının kendisi tarafından yapılmadığı” olduğu bu iddianın, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58. maddesi çerçevesinde “böyle bir borcu olmadığı” kapsamında değerlendirmesi yapılarak; ruhsatsız yapının kendisi tarafından değil de oğlu … tarafından inşa edildiğinin iddiası ile davacı hakkında, “imar kirliliğine neden olmak” atılı suçlamasıyla yürütülen soruşturmada ‘Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına’ karar verildiği, davacının oğlu … hakkında yapılan kovuşturma neticesinde … Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada … tarih ve E: …, K: … sayılı kararla ‘imar kirliliğine neden olmak’ suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verildiği, bu suretle, uyuşmazlığa konu ruhsatsız yapının davacı tarafından yapılmadığı ortaya konulmuş olduğundan, suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca ödeme emrine konu borcun davacıya ait olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerden ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir.
Her ne kadar ruhsata aykırı yapıyı, davacı Hacı …’nın değil de oğlu …’nın yaptığı tespit edildiğinden davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ve davacının oğlu …’nın Türk Ceza Kanununun 184. maddesinde düzenlenen “imar kirliliğine neden olmak” suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; ceza mahkemesi ve idare mahkemesinin farklı yargı kollarına ait Mahkemeler olması nedeniyle delillerin takdiri ve yargılama usulü konusunda farklı hukuki normlara tabii oldukları dikkate alınarak dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerden; davacının söz konusu ruhsatsız yapıda ikamet ettiği anlaşılmakta olup, davacının da oturduğu kaçak yapıda, oğlu tarafından yapıldığı iddia edilen ruhsatsız yapı yapma girişiminin davacının bilgisi ve rızası olmadan yapılabilmesinin, hayatın olağan akışına aykırı olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacının maliki olduğu taşınmaz üzerinde ruhsata aykırı yapı yapıldığından bahisle verilen para cezasında, “Cezaların Şahsiliği” ilkesi açısından hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemlerden ödeme emrine ilişkin kısmının iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olmadığı ve temyiz isteminin kabul edilerek Mahkeme Kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.