Danıştay 2. Daire, Esas No: 2021/11185, Karar No: 2021/590
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/11185 E. , 2021/590 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/11185
Karar No : 2021/590
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği … İl Müdürlüğü
…Yakası … Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, … Mahallesi, …ada, … parsel sayılı, Hazineye ait taşınmazı ve üzerinde bulunan 4916 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca mülkiyeti Hazineye intikal eden binanın 4. katını kullanmak suretiyle işgal edildiğinden bahisle 19/07/2003 – 23/05/2008 tarihleri arasındaki dönem 14.299,62 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 25/11/2014 günlü ve E:2010/9983, K:2014/6984 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle; Mahkemenin, … günlü E:…sayılı ara kararıyla ecrimisil istemine konu taşınmazın 4706 sayılı Kanun kapsamında, hak sahibine satılmak üzere belediyeye devredilip devredilmediği, devredilmiş ise davacıya satışının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin sorulduğu ve Küçükçekmece Belediye Başkanlığınca verilen 23/03/2016 tarihli cevap dilekçesinde, taşınmazın 4706 sayılı Kanun kapsamında Küçükçekmece Belediye Başkanlığına devredildiği, ardından da taksitli olarak davacıya satışının gerçekleştirildiği, dolayısıyla davacının, taşınmaz üzerinde 4706 sayılı Kanun kapsamında hak sahibi olduğu, bu nedenle 4706 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 18/07/2001 tarihinden sonraki dönem için davacının fuzuli şagil sayılmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 6009 sayılı Kanun’da 4706 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ecrimisil alınmayacağı yönünde bir ifadenin yer almadığı, ilgili Belediyenin sözkonusu taşınmazın devir talebinin, idarenin kayıtlarına 27/01/2005 tarihinde girdiği, dava konusu ecrimisil bedelinden davacı …’in payına düşen 10.886,12 TL’nin henüz tahsil edilmemiş olması sebebiyle Halkalı Vergi Dairesi Müdürlüğünün … gün ve …sayılı yazısı ve … nolu düzeltme fişiyle terkin edildiği, diğer davacı … payına düşen ve tahsil edilmiş olan 3.343,50 TL’nin ise 83,86 TL’lik kısmının devir talebinin ulaştığı 27/01/2005 tarihinden sonraki döneme rastlaması sebebiyle satış bedeline mahsup edilmesine karar verilerek … gün ve … sayılı yazıyla mahsup işleminin gerçekleştirildiği, Mahkemece verilen kararın, 4706 ve 6009 sayılı Kanunlara aykırı olduğu gibi mahsuplaşma işlemiyle ilgili olarak karışıklık meydana getireceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davacı tarafça, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K: 2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, 09/07/2018 günlü, 30473 sayılı (3. Mükerrer) Resmî Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. maddesi ve Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası ile 10/07/2018 günlü, 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 99. maddesi ve 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 798. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca İstanbul Defterdarlığı yerine İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı hasım mevkiine alınmak suretiyle, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava; İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı, Hazineye ait taşınmazı ve üzerinde bulunan 4916 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca mülkiyeti Hazineye intikal eden binanın 4. katını kullanmak suretiyle işgal edildiğinden bahisle 19/07/2003 – 23/05/2008 tarihleri arasındaki dönem 14.299,62 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 75. maddesinde; devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13 üncü maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz hükmüne yer verilmiştir.
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değendendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik yapılması Hakkında Kanun’un 5. maddesinde ise; belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Bakanlıkça tespit edilen Hazineye ait taşınmazlardan, 31/12/2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olanların, Hazine adına tescil tarihine bakılmaksızın öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredileceği, bu şekilde devredilen taşınmazların, haczedilemeyeceği ve üzerinde üçüncü kişiler lehine herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemeyeceği, bu taşınmazların belediyelerce öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılacağı, satış bedeli ödemesinin beş yıla kadar taksitlendirilebileceği, taksit süre ve sayısını belirlemeye belediyelerin yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.
Anılan maddeye; 23/07/2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6009 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle eklenen ek fıkrada ise; bu maddenin altıncı fıkrası uyarınca ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilen taşınmazların yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine doğrudan satılması halinde, ilgili belediyelerin devre ilişkin taleplerinin defterdarlık veya malmüdürlüğüne intikal tarihinden itibaren ecrimisil alınmayacağı, ancak taşınmazların genel hükümlere göre değerlendirilmesi halinde ecrimisil alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
4706 sayılı Kanun’a 6009 sayılı Kanun’un 36. maddesiyle eklenen Geçici 12. maddesinde ise; bu maddenin yürürlük tarihinden önce bu Kanunun 5. maddesine göre; a) belediyelere devredilen taşınmazlardan devir tarihinden itibaren üç yıl içinde belediyelerce satılamaması nedeniyle Hazine adına re’sen tescil edilmesi gereken taşınmazların aynı amaçla değerlendirilmesi için talepleri halinde belediyelere iki yıl ek süre verileceği, b) belediyelere devredilen taşınmazların üzerlerindeki yapı sahipleri veya bunların kanuni veya akdi haleflerinden aynı maddede öngörülen altı aylık süre içinde başvurmayanlar ile yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde müracaat etmeleri halinde, aynı madde hükümlerinden yararlandırılacağı, c) belediyelere devredilen ve belediyelerce de yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerine doğrudan satılan taşınmazlar için ilgili belediyelerin devre ilişkin taleplerinin defterdarlık veya malmüdürlüğüne intikal tarihinden itibaren tahakkuk ettirilen ecrimisil alacaklarının hangi aşamada olursa olsun terkin edileceği, tahsil edilmiş olan ecrimisil bedellerinin ise satış bedeline mahsup edileceği hükümlerine yer verilmiştir.
4706 sayılı Kanun’un 4916 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle değiştirilen ve 03/07/2003 tarihinde yürürlüğe giren 5. maddesinin son fıkrasında ise; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesislerin, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal edeceği hükmüne yer verilmiştir.
Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan 8 Sıra No’lu Genelge’de ise; mülkiyeti Hazineye ait veya Hazine ile hisseli taşınmazların üzerindeki yapının alt katının 31/12/2000 tarihinden önce yapıldığının belgesiyle ispat edilmesi halinde 4916 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 19/07/2003 tarihinden önce kat ilavesi/ilave yapı şeklinde yapılan yapıların bulunduğu taşınmazların belediyeye devredilebileceği, 19/07/2003 tarihinden sonra kat ilavesi/ ilave yapı şeklinde yapılan yapıların ise devredilemeyeceği ancak 19/07/2003 tarihinden sonra, anayapının üzerine ilave kat/ilave yapı yapılması nedeniyle Hazineye kalması gereken ilave kat/yapının rayiç bedelinin, ilgililerce Hazine’ye ödenmesinin taahhüt edilmesi halinde, ilave kat/ilave yapının bedelinin arsa bedeline eklenerek Hazine hesabına ödenmesi hususuna devir protokolünde yer verilmesi suretiyle taşınmazın ilgili belediyesine devredilebileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay Onuncu Dairesinin, bozma kararına uyulmak suretiyle verilen temyize konu Mahkeme kararında; … günlü, E:… sayılı ara kararıyla ecrimisil istemine konu taşınmazın 4706 sayılı Kanun kapsamında, hak sahibine satılmak üzere belediyeye devredilip devredilmediği, devredilmiş ise davacıya satışının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin sorulduğu ve Küçükçekmece Belediye Başkanlığınca verilen 23/03/2016 tarihli cevap dilekçesinde, taşınmazın 4706 sayılı Kanun kapsamında Küçükçekmece Belediye Başkanlığına devredildiği, ardından da taksitli olarak davacıya satışının gerçekleştirildiğinin bildirildiği ifadelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerden açıkça anlaşılacağı üzere, ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilen taşınmazların, yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine doğrudan satılması halinde, ilgili belediyelerin devre ilişkin taleplerinin defterdarlık veya malmüdürlüğüne intikal tarihinden itibaren ecrimisil alınmayacağı hüküm altına alınmıştır. Her ne kadar Danıştay Onuncu Dairesinin bozma kararında 4706 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 18/07/2001 tarihinden sonraki dönem için davacının fuzuli şagil sayılamayacağı ifadesine yer verilmiş olsa da, Kanun hükümlerinde ilgililerin 4706 sayılı Kanun’un yürülüğe girdiği 2001 tarihinden itibaren fuzuli şagil sayılmayacağı yönünde bir ifade yer almamaktadır. Kanun’da taşınmaza ilişkin olarak belediyelerin devre ilişkin taleplerinin defterdarlık veya malmüdürlüğüne intikal tarihinden itibaren, (bakılmakta olan uyuşmazlıkta davalı idarenin temyiz dilekçesinde, devir isteminin idarenin kayıtlarına 27/01/2005 tarihinde girdiği belirtildiğinden) bu tarihin öncesinde kalan dönem için ecrimisil alınacağı; buna karşın, taşınmaza ilişkin olarak belediyelerin devre ilişkin taleplerinin defterdarlık veya malmüdürlüğüne intikal tarihinden itibaren ecrimisil alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacıların, taşınmazı, 20/07/2005-17/02/2009 tarihleri arasındaki dönemde fuzulen işgal ettiğinden bahisle 14.299,62 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin dava konusu işlemin, devir isteminin idarenin kayıtlarına 27/01/2005 girdiği tarihten sonrasına isabet ettiği ve davalı idarenin temyiz dilekçesinde, işlemin 10.886,12 TL’lik kısmının, Halkalı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … nolu düzeltme fişiyle terkin edildiği, tahsil edilmiş olan 3.343,50 TL’lik kısmının 83,86 TL’sinin ise … gün ve … sayılı yazıyla satış bedeline mahsup edildiği belirtilmiş ancak ilgili belgelerin ibraz edilmediği görülmektedir.
Bu durumda Mahkemece öncelikle temyiz dilekçesinde belirtilen bu hususlara ilişkin detaylı bilgi ve belgeler dosyaya getirtildikten sonra; dava konusu işlemin, terkin edilen (10.886,12 TL’lik) kısmı yönünden; davanın konusuz kalmış olması sebebiyle; Tahsil edilmiş olan tutarın, satış bedeline mahsup edilen (83,86 TL) kısmı yönünden ise davacıların dava dilekçesinde ecrimisil bedelinin fahiş olduğu yönünde iddiası bulunmakta ise de ödenen ecrimisil bedelinin bu kısmının, taşınmazın satış bedelinden düşülmesi neticesinde, satış bedeline dönüşmüş olduğu dikkate alındığında, dönemsellik ve m² birim bedeli açısından ileri sürülen bu iddia esasa etkili olmayacağından ve mahsuplaşma konusunda herhangi bir nizanın bulunmadığı sonucuna varıldığından, davacının fahişlik iddiasının ayrıca incelenmesine gerek bulunmamakta ve mahsup edilen bu miktar açısından da 4706 sayılı Kanun’un Geçici 12. maddesinin c bendinde yer alan, belediyelere devredilen ve belediyelerce de yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerine doğrudan satılan taşınmazlar için ilgili belediyelerin devre ilişkin taleplerinin defterdarlık veya malmüdürlüğüne intikal tarihinden itibaren tahsil edilmiş olan ecrimisil bedellerinin satış bedeline mahsup edileceği hükmü gereğince, karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmesi gerekmektedir. Dava konusu işlemin tahsil edilmekle birlikte mahsubu yapılmayan (3.343,50 TL – 83,86 TL= 3.259,64 TL) kısmı yönünden ise; dava konusu işlemin, davacıların fuzuli şagil olmadığı; Belediyenin Hazineden devir talep ettiği, 27/01/2005 tarihinden sonrasına isabet eden 20/07/2005-17/02/2009 tarihleri arasındaki dönem yönünden düzenlendiği dikkate alındığında iptaline karar verilmesi gerekmekle birlikte yukarıda da belirtildiği üzere Mahkeme kararında yer verilen, davacıların, 2001 yılından itibaren fuzuli şagil olmadıkları yolundaki gerekçede hukuki isabet bulunmadığı anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa’nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay’da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.