Danıştay 13. Daire, Esas No: 2016/3938, Karar No: 2021/950
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/3938 E. , 2021/950 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/3938
Karar No:2021/950
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … TV Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “… ” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 25/02/2015 tarihinde yayınlanan “… ” isimli programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının tekraren ihlâl edildiğinden bahisle, anılan Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 107.272,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; uyuşmazlığın çözümü için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve 23/12/2015 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda, “davaya konu olan programdaki gösterilerin tehlikeli olduğunun kesin olduğu, bu türlü tehlikeli gösterileri deneyimsiz çocukların televizyonda izlemelerinin, çocuklarda ve gençlerde bu davranışların yapılabilir olduğunu düşünmelerine yol açarak tehlike algısının gelişmesini olumsuz yönde etkileyebileceği, bu davranışları kendilerinin de denemeye çalışabileceği ihtimalinin göz ardı edilemeyeceği; ayrıca ok, bıçak ve kılıç kullanımının bir beceri olarak sunulmasının ve gösteriyi yapan kişinin başarılı bulunarak hayretle karşılanmasının ve alkışlanmasının bu davranışların çocuklar tarafından ilgi görme ve taklit edilme ihtimalini artıracağı, her ne kadar ”7 yaş ve üzeri” uyarı işareti konulmuş ve ”sakın denemeyin” uyarısında bulunulmuş ise de yayının çocukların izleyebileceği bir zaman diliminde yayınlandığı, içeriğin popüler karakteri nedeniyle çocuklar tarafından denenme riskinin yüksek olduğu, söz konusu yayının çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlâkî gelişimine zarar verebilecek nitelikte olduğu ve bunların izleyebileceği zaman diliminde yayınlandığı” kanaatine varıldığı, anılan raporun hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu;
Bu durumda, dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, her ne kadar koruyucu sembol kullanılmış olsa da söz konusu yayının çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlâkî gelişimine zarar verebilecek nitelikte olduğu ve bunların izleyebileceği zaman diliminde yayınlandığı ve daha önce 02/11/2012 tarihli yayını nedeniyle … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile davacı şirkete uyarı yaptırımı uygulandığı anlaşıldığından, tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle davacı şirkete idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yayının “7 yaş ve üzeri” akıllı işaretiyle ekrana getirildiği, gösteri boyunca tehlikeli hareketlerin tamamında kesintisiz olarak “Sakın Denemeyin” yazısının ekranın sol alt köşesinde belirgin bir şekilde tutularak yazılı uyarıda bulunulduğu, yaptırıma bağlanan yayın içeriğinin çocuk ve gençlere zarar verebilecek nitelikte olmadığı, yaptırım konusu gösterinin yayınlandığı saat itibarıyla bütün çocuklar için değil sadece 7 yaş ve üzeri çocuklar için zararlı görüntüler taşıyıp taşımadığının incelenmesi gerektiği, yaptırıma gerekçe gösterilen tehlikeli hareketlerin dört dakika yayınlandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, yayında hem görsel hem de işitsel olarak seyirciyi etkileyecek görüntülerin olduğu, söz konusu görüntülerin duygusal ve zihinsel anlamda en savunmasız yaş grubu olan 7 yaş grubunu olumsuz etkileyebileceği, yayın içeriği dikkate alındığında kullanılan sembollerin yayın saatlerine uygun olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihaî kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.