Danıştay 10. Daire, Esas No: 2016/2366, Karar No: 2021/1213
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/2366 E. , 2021/1213 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2366
Karar No : 2021/1213
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
(… Bakanlığı)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Finlandiya uyruklu olan davacının, % 50 hissesine sahip olduğu limited şirkette müdür olarak çalışmasına izin verilmesi istemli başvurusunun reddine ilişkin işleme yapılan itirazın reddine dair … tarihli işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, doğrudan yabancı yatırım yapmak suretiyle Türk kanunlarına uygun olarak bir şirketin kurucu ortağı olmasına izin verildiği, ancak bu şirketin ülke ekonomisine ve yerel istihdama katkısının yeterli düzeyde olmadığından bahisle, 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun’un 14/a maddesine dayanılarak çalışma izni başvurusunun reddedildiği, oysa, 4817 sayılı Kanun’un 14/a maddesinin, belirli bir alana yönelik olarak istenilen çalışma izninin, “iş piyasasındaki durum, çalışma hayatındaki gelişmeler ve istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik konjonktür değişiklikleri” nedeniyle, o alanda Türk vatandaşlarının dahi istihdamının sağlanamamasına bağlı olarak, yabancı uyruklulara da çalışma izni verilemeyeceği yolunda hüküm içerdiği, dolayısıyla davalı idarenin yetkisinin de, Kanun hükmündeki bu kapsamla sınırlı bulunduğu, bu durumda, davalı idarece, % 50 hissesi doğrudan yabancı yatırım suretiyle sağlanarak kurulan şirketin Türk ekonomisine ve istihdama katkısının değil; 4817 sayılı Kanun’un 14/a maddesinin çerçevesi kapsamında inceleme yapılması gerekirken, belirtilen noktada değerlendirme yapılmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI :Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, devletin hükümranlık hakkı kapsamında yer alan haklarla ilgili olarak idarenin yargı kararıyla zorlanamayacağı, bu nedenle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, haksız ve hukuki dayanağı olmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.