Danıştay 9. Daire, Esas No: 2018/3143, Karar No: 2021/3292

Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2018/3143 E. , 2021/3292 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/3143
Karar No : 2021/3292

TEMYİZ EDENLER :1-(DAVALI): … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

2-(DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına Bursa ili, Orhangazi ilçesi, … köyü … parselde kayıtlı taşınmazın 2012/1-2, 2013/1-2, 2014/1-2 taksitlerine ilişkin olarak tahakkuk ettirilip ödenen emlak vergisi ile taşınmaz kültür varlıkları koruma katkı payının iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine yönelik işlemin iptali ile ödenen 285.646,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin 1/1000’lik uygulama imar planınının il özel idaresi tarafından onaylandığı, bu husus söz konusu taşınmazın belediye ve mücavir alan sınırları dışında yer aldığını ve arsa değil arazi olduğunu gösterdiğinden arsa vergisi tahakkuk ettirilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, 193 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 14/g. maddesi uyarınca, bir taşınmazın emlak vergisi daimi muafiyetinden yararlanabilmesi için belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunması, kiraya verilmemesi, ticari, sınai ve turistik faaliyette kullanılmaması gerektiği, 46.075.00-m2 yüzölçümlü taşınmazın 28.075,00 m2’lik kısmının kiraya verildiği anlaşıldığından bu kısım için emlak vergisi muafiyeti uygulanamayacağından taşınmazın 28.075,00 m2’lik kısmı üzerinden hesaplanacak arazi vergisi ve kültür varlıkları koruma payına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, taşınmazın kalan 18.000 m2 lik bölümü için ise emlak vergisi muafiyeti şartlarının mevcut olduğu anlaşıldığından bu kısma ilişkin olarak arazi vergisi tahakkuk ettirilemeyeceği, diğer yandan davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödendiği anlaşılan tutar 84.210,62-TL olduğu halde 285.646,00-TL’nin iadesi istenildiğinden ödenmeyen tutara ilişkin kısmın iadesi talebinin de reddi gerekeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu işlemin, uyuşmazlığa konu taşınmazın 28.075,00 m2’lik kısmına ait arazi vergisi ve kültür varlıkları koruma payına ilişkin kısmının tadilen onanmasına, fazlaya ilişkin (ihtirazi kayıtla ödenen 84.210,62-TL’den tadilen onanan arazi vergisine tekabül eden tutar çıkarıldıktan sonra bulunan) kısmın iptaline ve iptal edilen kısma ilişkin tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine, bu tutarı aşan iade talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:İstinaf başvurularına konu mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45/3. maddesi uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
DAVACININ İDDİALARI: Uyuşmalığa konu taşınmazın belediye sınırları dışında ve tarla vasfında olması nedeniyle emlak vergisinden muaf tutulması gerektiği, taşınmazın tamamının kiraya verilmediği, arsa m2 rayiç bedelinin fahiş olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVALININ İDDİALARI: 83/6122 sayılı Arsa Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1/c. maddesi uyarınca uyuşmazlığa konu taşınmazın arsa sayılacağı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir. Davalının savunması yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK …’IN DÜŞÜNCESİ: Davacı temyiz isteminin kısmen kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının, dava konusu işlemin 2014/1-2. taksitlerine ilişkin tahakkuk edip ödenen 31.209,20 TL tutarlı emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıkları koruma katkı payına ilişkin kısmının Daire kararında belirtilen gerekçe ile bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına kayıtlı Bursa ili, Orhangazi ilçesi, … köyü … parselde bulunan taşınmazın belediye ve mücavir alan sınırları dışında olması sebebiyle emlak vergisinden muaf olduğundan bahisle, anılan taşınmaz için 2012/1-2, 2013/1-2, 2014/1-2 taksitlerine ilişkin tahakkuk edip ödenen bina vergisi ile taşınmaz kültür varlıkları koruma katkı payının iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine yönelik işlemin iptali ile ödenen 285.646,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde Türkiye sınırları içinde bulunan binaların bu kanun hükümlerine göre bina vergisine tabi olduğu; aynı Kanun’un 4. maddesinin “u” bendinde belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan binaların, bina vergisinden muaf olduğu, ancak ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan binalar ile muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılan binalar için bu muafiyetin uygulanmayacağı, Kanun’un 12. maddesinde ise Türkiye sınırları içinde bulunan arazi ve arsaların, bu Kanun hükümlerine göre arazi vergisine tabi olduğu, 14. maddesinin “g” bendinde belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan arazinin arazi vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır.
Diğer yandan 06/12/2012 tarih ve 28489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6360 sayılı Kanun’un, 30/03/2014 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesinin 15. bendinde ” Bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisi ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım payları 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) alınmaz ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendi, 23′ üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi ile beşinci bendi, 66’ncı maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendi hükümleri 31/12/2022 (bu tarih dâhil) tarihine kadar uygulanmaya devam edilir. Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret 31/12/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) en düşük tarifenin % 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 01/03/1972 tarihinde yürürlüğe giren 1610 sayılı Kanunu’nun 14. maddesiyle değişik 22. maddesinde bina ve arazi vergileriyle ilgili muaflık ve istisna hükümlerinin, bu Kanun’a eklenmek veya bu Kanun’da değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği hükmü yer almakta ise de Danıştay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 11/02/1988 tarihinde verilen E:1987/3, K:1988/1 sayılı kararında gerekse Danıştay Dokuzuncu Dairesince aynı yönde verilen bir çok kararda belirtildiği sonra çıkan kanunun, genel nitelikteki önceki kanunun yerine geçeceği ve sonradan yürürlüğe giren özel nitelikteki kanunda yer alan istisna ve muafiyet hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin 2012/1-2, 2013/1-2, taksitlerine dair emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarını koruma katkı payına ilişkin kısmına yönelik taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen kısım bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu istemin 2014/1-2 taksitlerine ilişkin ödenen tutar dikkate alınmak suretiyle iptal edilip, yasal faiziyle iadesine hükmedilen tutara ilişkin olarak davalı tarafından ileri sürülen temyiz iddiaları belirtilen kısmın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının 2014/1-2 taksitlerine ilişkin emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarını koruma katkı payına yönelik davacı istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmına yönelik davacı temyiz istemine gelince;
Dosyanın ve Dairemiz E:2020/5621 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazın bulunduğu Bursa ili, Orhangazi ilçesi Karsak Mahallesinin 6360 sayılı Kanun kapsamında köy tüzel kişiliği kaldırılıp mahalle vasfına dönüştürülen yerlerden olduğu ve bu taşınmaza ait 2014/2 taksitine ilişkin bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıkları koruma katkı payının her iki dosyada da dava konusu edildiği görülmüştür.
Davacıya ait taşınmazın bulunduğu köy, tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürüldüğünden yukarıda anılan kanuni düzenlemeler uyarınca; kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kanunda belirtilen süre boyunca emlak vergisi tarh ve tahakkuk etmesine rağmen, tahsil edilmeyeceği ve mükellefiyete ilişkin yükümlülüklerin ise devam edeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu kapsamda, davacı tarafından ödenen 2014/1-2 taksitlerine ilişkin ödenen bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıkları koruma katkı payının vergi hatası kapsamında olduğunun kabulü gerektiğinden, Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının bu hususa ilişkin kısmına yönelik davacı istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararının tahakkuk edip ödenen 2014/1-2 taksitlerine ilişkin emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarını koruma katkı payına tekabül eden kısma yönelik hüküm fıkrasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer yandan, yeniden verilecek kararda, Dairemizin 25/05/2021 tarih ve E:2020/5621, K:2021/3290 sayılı kararıyla davacının söz konusu taşınmazın 2014/2 taksitine ilişkin bina vergisi ve taşınmaz kültür varlıkları koruma katkı payını da kapsayacak şekilde yapılan düzeltme-şikayet başvurusuna karşı açılan davayı kabul eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmış olduğu hususunun ve davacı tarafından ödenmeyen tutarında yeniden verilecek kararda göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı temyiz isteminin reddine, davacı temyiz isteminin kısmen kabulüne kısmen reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik tarafların istinaf başvurularının reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının; 2012/1-2, 2013/1-2 taksitlerine ilişkin emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarını koruma katkı payına yönelik kısmı ile 2014/1-2 taksitleri emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarını koruma katkı payına ilişkin olup iptal ve iade edilen kısmının ONANMASINA, kalan kısmının BOZULMASINA,
3. Temyiz isteminde bulunanlardan, … maktu harcın alınmasına
4. Bozulan kısım üzerinden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 25/05/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir