Danıştay 10. Daire, Esas No: 2021/39, Karar No: 2021/6303

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/39 E. , 2021/6303 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/39
Karar No : 2021/6303

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Valiliği – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; Van ili, Gürpınar ilçesi, …köyü, …Mezrasında ikamet ettiği, köyün tamamen boşalan diğer mezra ve yerleşkelerinde ve yasaklanan yerlerde, …köyünün yıkılan ve boşalan ve yasak kapsamındaki …, …mezralarında ve …köyünün …, …, …, …yerleşke ve mezralarında arazileri olduğu ve bölgede yaşanan terör olayları ve terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle buralardan faydalanamadığı belirtilerek uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Van Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun …tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince; davanın reddi yolunda verilen kararın, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 05/06/2018 tarih ve E:2014/5190, K:2018/5532 sayılı kararıyla, eksik inceleme gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, Mahkemelerince verilen 15/05/2019 ve 28/02/2020 tarihli ara kararları ile davacının mal varlığının bulunduğunu iddia ettiği …köyünün (…ve diğer tüm mezralarının ayrı ayrı belirtilmesi suretiyle) “terör eylemleri” veya “terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler” nedeniyle idarece veya köy halkı tarafından tamamen boşaltılıp boşaltılmadığı ve …mezrası/yaylasına farklı yıllarda yayla mevsimlerinde ulaşımın yasaklanıp yasaklanmadığı hususlarının araştırıldığı, ara kararına cevaben dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin yalnızca …köyü merkezine ilişkin olduğu, anılan köyün mezralarına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu durumda; davacının başvurusunun yalnızca …köyü merkezine ilişkin olmadığı, başvurusunda, Gürpınar ilçesi, …köyü, …mezrası ile birlikte anılan köyün diğer boşalan ve yasaklanan yerlerinde, …köyünün …, …mezralarında, …köyünün …, …, …, …yerleşke ve mezralarında da arazilerinin olduğunu, 1985 yılından beri bu arazilerinden faydalanamadığını belirterek tazminat talep ettiği görüldüğünden, davalı idarece, gerekirse mahallinde usulüne uygun keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle, söz konusu köylerde ve mezralarda, tazminat talep edilen döneme ilişkin, davacının mülkiyet veya zilyetliğinde bulunan taşınmazının olup olmadığının tespit edilmesi, bahsi geçen mezralarda taşınmazı tespit edilirse bu taşınmazın bulunduğu mezranın boş kalma süresinin de belirlenmesi suretiyle zararların tazmini yönünde bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI_____: Davalı idare tarafından, dava konusu köy ve mezralarında vatandaşların güvenlik endişesi ile köylerini terk etmelerini gerektirecek herhangi bir terör olayı meydana gelmediği, göç olaylarının sosyal ve ekonomik nedenlerden kaynaklandığı, köyün terör sebebiyle boşaltılmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından; Van ili, Gürpınar ilçesi, …köyü, …Mezrasında ikamet ettiği, köyün tamamen boşalan diğer mezra ve yerleşkelerinde ve yasaklanan yerlerde, …köyünün yıkılan ve boşalan ve yasak kapsamındaki …, …mezralarında ve …köyünün …, …, …, …yerleşke ve mezralarında arazileri olduğu ve bölgede yaşanan terör olayları ve terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle buralardan faydalanamadığı belirtilerek uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması talebiyle yaptığı başvurunun; …köyünde herhangi bir terör olayının yaşanmadığı, toplu göç olayının olmadığı, evlerin sağlam olduğu, yıkılan ve tahrip olan evlerin ise ekonomik ve sosyal nedenlerden dolayı köyden ayrılan kişilere ait olduğu, bu kişilerin de ilkbahar döneminde arazilerini işlemek üzere köye döndüğü, mal varlıklarından yararlanamama durumunun söz konusu olmadığı, köyün terk edilmediği ve köyde geçici köy koruyucularının bulunduğu belirtilerek …köyünde yaşanan göç olaylarının sosyal ve ekonomik nedenlere dayandığı gerekçeleriyle reddine ilişkin Van Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonunun …tarih ve …sayılı işleminin; başvurunun köy merkezinin boşaltılmasına yönelik olmadığı, talebin güvenlik, mevcut olay ve yasaklar nedeniyle köy arazilerinin ekilip biçilememesi ve köyün dışında kalan yerleşkeler ile komların boşaltılmasına yönelik olduğu, idarenin bu bakımdan bir araştırmada bulunmadığı, bununla birlikte hayvanların köy merkezinden belirli mesafeden öteye götürülmemesi ve otlatılmaması, belirlenen mesafe dahilinde ise güvenliklerinin geçici köy koruyucuları tarafından sağlanması şartı ile belli saatlerde otlatılması yönünde idarece karar alındığı, ancak meraların otlatma izni verilen alanın ötesinde yer aldığı ve meraya çıkamayan hayvanın mecburen tarım arazisinde otlayacağı, dolayısıyla bu arazinin de zarara uğradığı ve belli oranda zararın karşılanması gerektiği, ayrıca çatışmalarda yıkılan yapılar nedeniyle uğranılan zararın da tazmininin gerektiği belirtilerek iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar, Kanunun kapsamı dışında tutulmuş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; yaralanma, engelli hale gelme ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
5233 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan maddelerinin değerlendirilmesinden; “terör eylemleri” veya “terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler” sonucunda bir yerleşim yerinin tamamen boşalmış/boşaltılmış olması nedeniyle mal varlığına ulaşamayan kişilerce uğranılan maddi zararın, sözü edilen Kanun hükümlerine göre idarece sulh yoluyla ödenmesi gerekir. Bir başka ifadeyle, bir yerleşim yerinin güvenlik nedeniyle idarece veya güvenlik kaygısıyla o yerleşim yerinde yaşayan halk tarafından “tamamen” boşaltılmış/boşalmış olmas halinde, yerleşim yerinin boşaltılmasından/boşalmasından yerleşim yerine dönüşün başladığı tarihe kadar Kanunda tek tek sayılmak suretiyle belirlenen maddi zararın idarece karşılanması mümkündür. Dolayısıyla, güvenlik kaygısına dayanılarak bir yerleşim yerinin kısmen boşalmış olması nedeniyle mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan maddi zararın idarece ödenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Yerleşim yerinin kısmen boşalmış olması, o yerleşim yerinde güvenli bir şekilde yaşayabilme olanağını sağlayan asgari güvenlik şartlarının yerine getirilmiş olduğunun nesnel bir göstergesidir. Güvenlik kaygısının, yerleşim yerinde sürekli yaşayan kişilere ve sözü edilen kaygı nedeniyle aynı yerleşim yerini terk eden kişilere göre değişmemesi gerekmektedir.
Bu itibarla, bir yerleşim yerinde asgari güvenlik düzeyinin gerçekleştirilmiş olmasına ve bu yerde köy korucuları ile bunların aileleri dışındaki diğer köy halkının yaşamasına karşın, yerleşim yerinde yaşayan kişilerin bir kısmının, yerleşim yerini terk etmeleri sonucunda uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın, güvenlik kaygısından kaynaklandığından bahisle 5233 sayılı Kanun hükümlerine göre idarece karşılanmasına olanak bulunmamaktadır.
Bunun yanında, 5233 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinden anlaşıldığı üzere, terör olaylarına bağlı olarak güvenlik kaygıları nedeniyle (örneğin bu sebeple yerleşim yerinin terk edilmesi vb.) mal varlığına ulaşılamamadan kaynaklanan zararların da tazmini öngörülmektedir. Bir terör olayı sonucu münferit olarak kendisi veya yakınları doğrudan zarar gören ya da bu şekilde gerçekleşen ölüm ve/veya yaralama olayları kendisi veya yakınlarına yönelen kimselerin, başta yaşam haklarından endişe ederek, güvenlik kaygısı duymaları doğaldır. Dolayısıyla, bu kapsamda oluşan zararların tazmini de anılan hükmün bir gereğidir. Bu durum, yukarıda belirtilen nesnel kriterin yanında, her davacı yönünden ayrıca öznel olarak da bir irdeleme yapılmasını gerekli kılmaktadır. Aksi bir değerlendirme, her bir davacının öznel durumundan kaynaklı olarak ileri sürdüğü hususların irdelenmemesi anlamına gelir ki, bu durum Anayasa’da öngörülen adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil eder.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından başvuru dilekçesinde zararının bulunduğunu belirttiği …köyünün yıkılan ve boşalan ve yasak kapsamındaki …, …mezralarına ve …köyünün …, …, …, …yerleşke ve mezralarına ilişkin olarak yapılan incelemede; söz konusu köy ve mezralarına ilişkin işbu davada ileri sürülen iddialara benzer iddialar ile açılan bir başka davada, …. İdare Mahkemesince; söz konusu yerlerin terör olayları nedeniyle toplu olarak boşalmadığı/boşaltılmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 19/09/2018 tarih ve E:2014/8178, K:2018/6334 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşıldığından, talep konusu köy ve mezraların toplu olarak boşalmadığı/ boşaltılmadığı yargı kararı ile tespit edilmiş olup, bu haliyle dava konusu işlemin belirtilen yerleşke ve mezralar yönünden iptali yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Davacı tarafından tazminat talep edilen diğer bir yer olan …köyü …mezrasına ilişkin yapılan incelemede ise; Mahkemece verilen ara kararı üzerine dosyaya sunulan ve Gürpınar İlçe Jandarma Komutanlığı arşiv kayıtlarının incelenmesi sonucu hazırlanan 19/06/2019 tarihli tutanakta; Yurtbaşı mahallesi ve bağlı mezraları ile ilgili yapılan araştırmada, mahalle ve mezralarının Askeri Yasak Bölge, Özel Güvenlik Bölgesi, Girişe Yasak Bölge içerisinde bulunduğuna dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, Yurtbaşı mahallesi ile bağlı mezralarının terör olayları ve güvenlik kaygısı ile toplu olarak boşaltıldığına dair arşiv kayıtlarında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, …mezra halkının kendi istekleri üzerine civar il ve ilçe merkezine göç ettikleri, davacının göç etme sebebi ile ilgili olarak köy halkının 18/06/2019 tarihinde ifadelerinin alındığı, …köyünde uzun yıllardan beri yaşayan, davacıyı tanıyan köy halkının ifadelerine göre, …isimli yerin mezra olmadığı, yaz aylarında yayla olarak hayvanları otlatmak ve orada bulunan araziden ot temini etmek için kullanıldığı, burayı kullanan kişiler ve davacının kış ve sonbahar aylarında …mahallesinde daimi olarak ikametgah ettikleri evlerinin bulunduğu, ilkbahar ve yaz aylarında …hayvancılık amaçlı gittiklerini, terör sebebiyle göç eden ve ettirilen şahıs ve aile bulunmadığı, en şiddetli terör zamanı bile göç ettirilen kimse olmadığı, göç edenlerin son on yıl içinde sosyal-ekonomik sebeplerle göç ettikleri, davacının da 6 – 7 yıl önce (yaklaşık 2012 yılında) Van iline göç ettiği hususlarının belirtildiği anlaşılmakta olup, dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre …köyü …mezrasının da terör sebebiyle toplu olarak boşaltılan yerlerden olmadığı anlaşıldığından, Mahkeme kararının …mezrasına ilişkin dava konusu işlemin iptaline yönelik kısmında da hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2.Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu …. İdare Mahkemesinin 08…tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir