Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/6809, Karar No: 2021/6564

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/6809 E. , 2021/6564 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/6809
Karar No : 2021/6564

TEMYİZ EDENLER : 1- (Davalı) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (Davalı Yanında Müdahil) …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …
3- … 4- …
5- … 6- …
7- … 8- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararna karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve hukuka uygun olan … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Ankara İli, Çankaya İlçesi, Büyükesat Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan … Sitesinde ikamet eden davacılar tarafından, Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje alan sınırı içerisinde yer alan … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile anılan taşınmaz için verilen … tarih ve … sayılı yapı ruhsatının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları ve ek bilirkişi raporu ile dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu … ada, … parsel sayılı taşınmaz ile yakın çevresi park ve rekreasyon alanı kullanımında kalmakta iken bölgede meydana gelen heyelan nedeniyle 17.09.1992 tarih ve 92/3525 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla afete maruz bölge ilan edildiği, sonrasında 11.12.2006 tarih ve 2006/11416 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla afete maruz bölge kararının kaldırıldığı, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla anılan bölgenin, toplam 7 etaplı İmrahor Vadisi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanının 1. etap sınırı içinde belirlendiği, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile İmrahor Vadisi l. Etap (Büyükesat) Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanına ilişkin 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının kabul edildiği, anılan planların … İdare Mahkemesinin E: …, K: … sayılı kararı ile iptaline karar verildiği, bunun üzerine Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla alanın yeniden Büyükesat Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı kabul edilerek akabinde Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının kabul edildiği, 16.10.2010 tarihinde anılan planlarda değişiklikler yapıldığı, bu planların da … İdare Mahkemesinin E: … K: … sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla yeniden 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin kabul edildiği, ancak dava konusu alanın bu planlama süreci dışında kaldığı ve dava konusu parsele ilişkin bir düzenleme yapılmadığı, anılan planlar uyarınca yapı ruhsatının verildiği, jeoloji ve inşaat mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen bilirkişi raporunda zeminin yapısının riskli olduğu yönünde tespitlerde bulunulduğu, söz konusu parselin bulunduğu bölgenin geçmişi de gözönüne alındığında, planlamanın alt yapısını oluşturan etkenlerden en önemlisinin jeolojik alt yapı (zemin etüt çalışması) olduğu, dava konusu alanla ilgili olarak zemin çalışmasının o alanın jeolojik alt yapısına uygun olması gerekmekte iken dava konusu parselle ilgili yeterli ve usulüne uygun bir zemin çalışması yapılmadığı, idarenin yaptığı zeminle ilgili çalışmaların yetersizliğinin bilirkişi marifeyle ortaya konulduğu, bu nedenle bu aşamada söz konusu alanda inşaat faaliyeti yapılmasının çevre için risk taşıdığı anlaşıldığından, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının ve bu taşınmaz için verilen yapı ruhsatının hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karara karşı davalı idare vekili ile davalı yanında müdahil vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince; istinaf istemine konu edilen İdare Mahkemesi kararında, uyuşmazlık konusu … ada, … parsel sayılı taşınmazın planlama süreci dışında kaldığı ve söz konusu parsele ilişkin düzenleme yapılmadığı şeklinde ifadelere yer verilmiş ise de dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı paftalarında uyuşmazlık konusu taşınmazın plan onama sınırları içinde yer aldığının görüldüğü, TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilen Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanına ilişkin 1/5000 ölçekil nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan diğer bir davada, davanın reddi yolundaki …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, “Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan önceki 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine karşı açılan davada, söz konusu 2010 yılı imar planı değişiklikleri ile 2008 yılı onaylı imar planlarında öngörülen konut gelişme alanının doğu ve güneydoğu yönlerinde büyütülerek tercihli konut+ticaret tanımıyla ikili/alternatifli kullanım alanına dönüştürüldüğü, fiziki plan arazi kullanım lekesi olarak bir önceki büyük ticaret alanının hemen hemen tamamen kaldırıldığı, önceki plandan farklı bir kullanım türü önerilmemiş gibi görünse de konut+ticaret olarak karma kullanım izlenimi verilerek, esasen alanda rezidans türü konut yapılmasının amaçlandığının plan açıklama raporundan anlaşıldığı, yapılaşma tür ve dağılımının ilgilisinin/yatırımcısının tercihine bırakıldığı, dolayısıyla alanın tümüyle konut veya tümüyle ticaret olarak yapılaşmasının mümkün olduğu, oysa konut veya ticaret olarak yapılma tercihine ve alan içinde yaşayacak ve /veya alanı kullanacak nüfusa bağlı olarak birbirinden farklı ve ilave sosyal ve/veya teknik donatı alanlarına gereksinim duyulacağı, tercihli konut+ticaret tanımlı bu alana yönelik plan notlarındaki ”yönetim birimleri, kamu tesisleri, sosyal ve kültürel tesisler yer alabilir” düzenlemesinin, çevre ve bölge sakinlerine yönelik ortak kamusal kullanımdan ziyade, etrafı çevrili, giriş ve çıkışları kontrollü izole alanlarda, yatırımcı ve maliklerin kullanımlarına yönelik özel ve ticari nitelikli girişimleri ifade edeceği, özellikle yağış sularını toplayarak alandan uzaklaştıracak doğal su akarı-yatağı ve hava/rüzgar koridoru olarak korunması, açık-yeşil alan olarak tutularak devamlılığının sağlanması ve yapılaşmaya konu edilmemesi gereken vadi tabanının, bu kez daha da büyük kesiminin konut+ticaret tanımlı alan içine alınarak yapılaşmaya konu edildiği, dolayısıyla önemli doğal ve topografik eşiklerden devamlılığı olan vadi tabanının dikkate alınmayarak yok edildiği, kamu yararından ziyade bireysel tercihler gözetilerek, parçacıl bir yaklaşımla yapılan imar planı değişikliğinin imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, üst 1/25.000 ölçekli nazım imar planı kararlarına ve bölge ihtiyaçlarına uygun olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … K: … sayılı kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 09.11.2016 tarih ve E:2012/6061 K:2016/7055 sayılı kararı ile onandığı, kararın düzeltilmesi isteminin de aynı Dairenin 27.11.2017 tarih ve E:2017/1747 K:2017/9980 sayılı kararı ile reddedildiği, öte yandan, uyuşmazlık konusu alana ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan önceki 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında konut alanının 16.295 m², ticaret alanının 19.311 m² olduğu, aynı belediye meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan ve yukarıda anılan yargı kararı ile iptaline karar verilen 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinde konut+ticaret alanının 31.906,86 m², konut alanının 2.500 m² olduğu, dava konusu 2011 yılı onaylı imar planı değişikliklerinde ise konut+ticaret alanının 34.372,69 m² olduğu, ilgili plan notu gereğince bu alanın %80’inde konut yapılabileceği hesap edildiğinde bu rakamın 27.498,15 m² olduğu, ayrıca önceki 2010 yılı onaylı imar planlarında 1.700 m² olan kreş alanı ile 1.100 m² olan sosyal tesis alanının dava konusu imar planı değişikliklerinde birleştirilerek toplam 3.553,03 m² büyüklüğünde kreş+sosyal tesis alanı, yine 29.930,45 m² olan park alanı 2.202,20 m² büyütülerek toplam 32.132,65 m² park alanı ayrılmış ise de, önceki imar planlarında 30.843,64 m² olan yol+refüj alanının 27.860,49 m²’ye düşürüldüğü, eksiltilen 2.983,15 m² alanın ise park alanı ile kreş+sosyal tesis alanına dahil edildiği, diğer bir ifade ile sosyal ve teknik donatı alanlarında bir takım artırma ve eksiltmelerle yargı kararının işlevsiz hale getirilmeye çalışıldığı, dava konusu imar planı değişikliklerinin onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmekte ve bu Yönetmeliği ilga eden Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde, sosyal donatı alanları ile teknik altyapı alanları belirlenmiş olup, uyuşmazlıkta salt park alanı ve kreş+sosyal tesis alanı belirlenmesinin bu Yönetmeliklerde aranan koşulların yerine getirildiği anlamına gelmeyeceği, alanda diğer sosyal ve teknik donatı alanlarına da ihtiyaç bulunduğu, dava konusu imar planı değişikliklerinde, … İdare Mahkemesince iptaline karar verilen ve Danıştay Altıncı Dairesince onanarak kesinleşen kararda eleştiri konusu yapılan tercihli alan kullanımının, bu alanda %80’i aşmamak kaydıyla konut yapılabileceğine dair plan notu getirilmek suretiyle aynen korunduğu, bu şekilde idarenin önceki kararında ısrar ettiği, önceki 2010 yılı onaylı imar planı değişikliklerinin iptali yolundaki yargı kararında belirtilen hukuka aykırılıkların giderilmediği, yargı kararlarının gerekçeleriyle birlikte okunması ve anlaşılması gerektiği, yargı kararlarının uygulanması görüntüsü altında bu kararları geçersiz kılmaya dönük işlemlerin idari yargı mercilerince iptaline karar verileceği gibi ilgililerin de ceza hukuku bakımından sorumluluğu bulunduğu, bu haliyle dava konusu imar planı değişikliklerinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığı” gerekçesiyle Danıştay Altıncı Dairesinin 27.11.2017 tarih ve E:2013/284, K:2017/9981 sayılı kararı ile bozulduğu şeklinde açıklamalara yer verilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili ile davalı yanında müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, nazım imar planları; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme, yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasında esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan planlar olarak, çevre düzeni planı ise; ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun 6. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; planlar, kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmış, 8. maddesinde ise, planların tanımlanmasına yer verilerek planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre yapılacak olan imar planlarının üst ölçekli planlara uygun olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri ile … ada, … parsel sayılı taşınmaza “E:2,00, hmaks:serbest yapılaşma koşullarında konut+ticaret alanı” kullanımı getirildiği, bu doğrultuda anılan taşınmaz için verilen dava konusu … tarih ve … sayılı yapı ruhsatı ile taşınmazda 23 adet konut, 63 adet ofis ve işyeri amacıyla kullanılmak üzere “7 bodrum kat + zemin kat + 15 normal kattan” oluşan toplam 23 katlı, yol kotu üstü 56,1 metre, toplam 79,9 metre yüksekliğinde yapı inşasına izin verildiği, bunun üzerine uyuşmazlık konusu taşınmazın komşuluğundaki … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan … Sitesinde ikamet eden davacılar tarafından; kendilerine ait taşınmaz üzerinde 16 katlı konut yapısının mevcut olduğu ve yaklaşık 15 metre mesafede yer alan uyuşmazlık konusu taşınmazda inşa edilecek olan 56,1 metre yüksekliğindeki 22 katlı yapının aydınlanma ve güneşlenme gibi yönlerden davacıların yapısını olumsuz etkileyeceği, uyuşmazlık konusu taşınmazın yer yer 70 dereceye varan eğime sahip olduğu, taşınmazın 22.10.2015 onay tarihli mimari projesine göre yapıya yüksek yoldan kot verildiği, ancak yapının büyük bölümünün yamaçta yer aldığı ve yüksek yoldan 0.00 kotuna uygun çok dar bir alanı bulunduğu, bu nedenle yapıların yüksek yoldan kot alacağına ilişkin plan notunun, alanın topografyası yönünden hatalı olduğu, taşınmazın bulunduğu yamacın yapılaşmaya elverişli olmadığı ve inşa edilecek olan yapının, davacılara ait yapının statiğini olumsuz etkileyeceği, taşınmaz için güncel jeolojik etüt raporu alınmadan yapı ruhsatı verilmesinin imar mevzuatına aykırı olduğu, Afet İşleri Genel Müdürlüğünce 31.08.2006 tarihinde onaylanan jeolojik-jeoteknik etüt raporunda Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alan sınırı içinde kalan bölgenin “önlemli alan-1” ve “önlemli alan-2” şeklinde sınıflandırıldığı, bölgede1992 yılında yaşanan heyelan nedeniyle afete maruz bölge olarak belirlenen alanların “önlemli alan-1” sınırı içinde kaldığı, bu husus göz önünde bulundurulmadan planlama yapılarak yapı ruhsatı verildiği, uyuşmazlık konusu taşınmazda ortaya çıkacak nüfusun bölgedeki trafik yükünün daha da artmasına neden olacağı, alandaki ilk plan olan 1991 yılı onaylı imar planında park ve rekreasyon alanı kullanımında kalan alanın, kamu yararının gerekli kıldığı herhangi bir zorunluluk olmaksızın yapılaşmaya açılmasının mevzuata aykırı olduğu şeklinde iddialar ileri sürülerek Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje alan sınırı içerisinde kalan muhtelif taşınmazlara ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin komşu … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmı ile anılan taşınmaz için verilen yapı ruhsatının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı görülmektedir.
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine karşı TMMOB Şehir Plancıları Odası (Ankara Şubesi) tarafından açılan ve temyiz istemi Danıştay Altıncı Dairesinin E:2019/16346 sayılı dosyasında incelenen diğer bir davada; Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karara karşı davalı yanında müdahillerden … İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz isteminde bulunulduktan sonra anılan dosyaya sunulan ek beyan dilekçesinde, dava konusu imar planı değişikliklerinden sonra yürürlüğe giren 2017 yılı onaylı 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı ile bu plan doğrultusunda 2019 yılı onaylı 1/25.000 ölçekli nazım imar planı revizyonunda bölgenin yüksek yoğunluklu meskun ve planlı alanlar kullanımına ayrıldığı şeklinde iddialara yer verilmesi üzerine, Danıştay Altıncı Dairesinin 04/06/2020 tarih ve E:2019/16346 sayılı ara kararı ile davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından, anılan belediye meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan ve … tarihli, … sayılı kararı ile kesinleşen 1/100.000 ölçekli 2038 Ankara Çevre Düzeni Planında dava konusu planlama alanına getirilen fonksiyon kararlarının, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı doğrultusunda yeni 1/25.000 ölçekli nazım imar planının onaylanmasına ilişkin büyükşehir belediye meclisi kararı bulunup bulunmadığının, varsa bu planla alana getirilen fonksiyon kararlarının sorulduğu, davalı idarece ara karara cevaben sunulan yazılar ile eki belgelerin incelenmesinden, 2017 yılı onaylı 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında dava konusu alanın “meskun (yerleşik) ve planlı alanlar” lejantında kaldığı, dava konusu işlem tarihinde üst ölçekli plan olarak yürürlükte olan 16.02.2007 onay tarihli 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planının yürürlükten kaldırılmasına yönelik belediye meclisi kararının bulunmadığı, ancak 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı doğrultusunda Altındağ, Mamak, Çankaya, Yenimahalle, Keçiören ilçe sınırları içerisinde kalan yaklaşık 23,6 bin ha. büyüklüğündeki alana ilişkin 1/25.000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylandığı, söz konusu nazım imar planı revizyonu onama sınırı içinde kalan dava konusu planlama alanının tamamına “301-600 k/ha yüksek yoğunluklu meskun (yerleşik) ve planlı alanlar” kullanımı getirildiği ve 2007 yılı onaylı 1/25.000 ölçekli nazım imar planında dava konusu alanın orta kesiminde kalan “vadi tabanları-yeşil alan” kullanımının kaldırıldığının anlaşıldığı, bu doğrultuda dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin üst ölçekli plan kararlarına uygunluğu yönünden yeniden bir inceleme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle anılan İdare Mahkemesi kararı Danıştay Altıncı Dairesinin 20.05.2021 tarih ve E:2019/16346, K:2021/6563 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Diğer taraftan, 1/100.000 ölçekli 2038 yılı Ankara Çevre Düzeni Planının onaylanmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararına karşı TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, TMMOB Mimarlar Odası ve TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında; 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planına yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararına karşı aynı davacılar tarafından … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davaların derdest olduğu, yine 1/25.000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun onaylanmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararına karşı … İdare Mahkemesinin E:… ve E:… sayılı dosyalarında TMMOB Mimarlar Odası ve TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından ayrı ayrı açılan davaların da derdest olduğu görülmektedir.
Bu itibarla, Ankara ili için güncel en üst ölçekli planın 2017 yılı onaylı 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı olduğu ve bu plan doğrultusunda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin …. tarih ve … sayılı kararı ile uyuşmazlık konusu taşınmazın da içerisinde yer aldığı geniş bir alana ilişkin 1/25.000 ölçekli nazım imar planı revizyonunun onaylanması suretiyle, dava konusu imar planı değişikliklerinin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 2007 yılı onaylı 1/25.000 ölçekli nazım imar planının bölgeye ilişkin kararlarının güncelliğini yitirdiği anlaşıldığından, üst 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı ile 1/25.000 ölçekli nazım imar planı revizyonuna karşı açılan davaların sonucu ile TMMOB Şehir Plancıları Odası (Ankara Şubesi) tarafından dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine karşı açılan diğer davada Danıştay Altıncı Dairesinin yukarıda detaylarına yer verilen bozma kararı sonucunda verilecek karar da göz önünde bulundurulmak suretiyle işin esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi gönderilmesine, 20/05/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir