Danıştay 10. Daire, Esas No: 2019/11125, Karar No: 2021/6963

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/11125 E. , 2021/6963 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11125
Karar No : 2021/6963

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
05/03/2013 tarih ve 28578 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Yabancı uyruklu hükümlüler hakkında yapılacak işlemler” başlıklı 89. maddesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Yönetmelik hükmü uyarınca koşullu salıverilme tarihine kadar ülkeye girmemesine karar verildiği, temel haklardan olan seyahat hürriyetinin Kanun dışında düzenlemeler ile sınırlandırılamayacağı, seyahat özgürlüğünün suç işlenmesini önlemek amacıyla kısıtlanabileceği ancak somut olayda müvekkili hakkında verilen tedbirin artık kesinleşmiş bir cezanın infazının denetimi açısından yapılan bir düzenleme olduğu, Türkiye’de yapmakta olduğu iş sebebiyle sürekli olarak bulunması gerektiği, ancak söz konusu tedbirin yaptığı işi engellediği, bu sebeple çalışma hürriyetinin de kısıtlandığı ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazına ilişkin esas ve usullerin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesinde düzenlendiği, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu ile de görev ve çalışma usullerinin belirlendiği belirtilerek, bazı yabancı uyruklu hükümlülerin yasal süresi içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmedikleri, süresinde müracaat eden yabancı uyruklu hükümlüler hakkında İçişleri Bakanlığı’na yazı gönderilmesinin ardından gelecek cevabı bekleme süresinin uzayabildiği, bu süreçte yabancı uyruklu hükümlüler hakkında herhangi bir tedbir/yükümlülük belirlenemediği için denetimli serbestlik sürecinin sağlıklı yürütülemediği, geçen sürenin de infazdan sayılması dolayısıyla tereddüt yaşandığı, ayrıca belirli bir süre geçtikten sonra İçişleri Bakanlığı’ndan gelen cevabi yazılarda bazı yabancı uyruklu hükümlüler hakkında ülkede kalmalarının sakıncalı olduğunun bildirildiği, ülkede kalmaları sakıncalı bulunan hükümlülerin bu süre boyunca denetimsiz kalmalarının tekrar suç işleme gibi olumsuz sonuçlara yol açabildiği, bazı yabancı uyruklu hükümlülerin de oturma izinlerinin olmaması, barınma ve ekonomik sorunlar nedeniyle mağduriyet yaşadıkları ve tekrar suç işlediklerinin görülebildiği, uygulamada yaşanan bu sorunların önüne geçmek amacıyla Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik ile 77. ve 89. maddelerde değişikliğe gidildiği, Kanun’un uygulanmasını sağlamak üzere düzenlenen Yönetmelik hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmeliğin, 10/11/2021 tarih ve 31655 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin 129. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Yunanistan vatandaşı olan davacı tarafından 5.3.2013 tarih ve 28578 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 89’uncu maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
T.C. Anayasasının -davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan şekliyle- 124’üncü maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri belirtilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından, Yönetmelikle yapılan düzenlemenin üst normlara ve hukuka uygun olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Buna göre;
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 12’nci maddesinde, herkesin, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olduğu, 17’nci maddesinde de; herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu, 23’üncü maddesinde de, herkesin, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahip olduğu, yerleşme hürriyetinin, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; seyahat hürriyetinin, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; amaçlarıyla kanunla sınırlanabileceği, hükme bağlanmıştır.
Öte yandan; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, dava konusu Yönetmelik tarihi itibariyle yürürlükte bulunan haliyle, 105/A maddesinde, “….. (6)Hükümlünün; a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi, b) Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi, c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi, hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hâkimi tarafından karar verilir………. (8) Denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına karşın müracaat etmeyenler ile kapalı ceza infaz kurumuna iade kararı verilmesine rağmen iki gün içinde en yakın Cumhuriyet başsavcılığına teslim olmayan hükümlüler hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 292’nci ve 293’üncü maddelerinde yazılı hükümler uygulanır. (9) Yükümlülüklerin gereklerine ve denetim planına uygun davranan hükümlünün koşullu salıverilmesi hakkında denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, 107’nci ve 108’inci maddeler uyarınca işlem yapılmak üzere ilgili mahkemeye gönderilir. (10) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazına ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 1’inci maddesinde, bu Kanunun amacı; denetimli serbestlik ve koruma kurullarının kuruluş, görev ve çalışma esas ve usûllerini düzenlemek olarak belirtilmiş, 15/A maddesinde, “(1) Şüpheli, sanık ve hükümlülerin toplum içinde izlenmesi, gözetimi ve denetimi elektronik cihazların kullanılması suretiyle de yerine getirilebilir. (2) İzleme, gözetim ve denetime ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.” hükmü; 27’nci maddesinde, “(1) Danışma Kurulu, Daire Başkanlığı, (Değişik ibare : 6291 – 5.4.2012 / m.6/21) “müdürlükler” ve koruma kurullarının teşkilat, görev, çalışma, disiplin ve denetimine ilişkin esas ve usuller, kadrolu veya gönüllü çalışanların sınav, atama, görevde yükselme, görev, yetki ve sorumlulukları, nitelikleri, nakil, sicil, disiplin, eğitim ve benzeri özlük işlemleri ile mali hükümlere ilişkin esas ve usuller ile diğer hususlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almıştır.
Yukarıda yer verilen hükümlerden görüleceği üzere; 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesiyle, 5402 sayılı Kanunun 15/A ve 27’nci maddelerinde, hükümlülerin, denetimli serbestlik uygulanarak cezalarının infazı hali düzenlenmiş olup; söz konusu hükümlerde, yabancı uyruklu hükümlüler hakkında uygulanacak kurala açıkça yer verilmemiştir.
Uygulamada ortaya çıkan tereddütlerin ortadan kaldırılması için, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 15/A ve 27’nci maddeleri, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 47’nci maddesine dayanılarak Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı, denetimli serbestlik müdürlükleri, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Danışma Kurulu ile koruma kurullarının teşkilat, görev, yetki, çalışma, toplantı usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla hazırlanan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 89’uncu maddesinde, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazını talep eden yabancı uyruklu hükümlüler hakkında uygulanacak usul ve esaslara yer verilmiştir.
Dava konusu Yönetmelik maddesi ile, yabancı uyruklu hükümlülerin; barınma, sağlık ve ekonomik durumları ile işledikleri suçun nitelikleri bakımından müdürlük tarafından değerlendirileceği, ülkede kalmasında sakınca görülen, oturma izni olmayan, sabit bir ikametgâhı bulunmadığı gibi İçişleri Bakanlığı tarafından da kalacak bir yer gösterilmeyen veya yaşamını idame ettirecek bir geliri bulunmayan yabancı uyruklu hükümlüler hakkında denetimli serbestlik tedbiri olarak, koşullu salıverilme süresi sonuna kadar ülke sınırları içine girmeme yükümlülüğü verilerek durumun İçişleri Bakanlığına bildirileceği, yabancı uyruklu hükümlülere ait bilgilerin, Daire Başkanlığı ile yazılı olarak karşı çıkmaması halinde hükümlünün vatandaşı olduğu devletin diplomatik temsilcilik veya konsolosluğuna bildirileceği, belirtilmiştir.
Sonuç itibarıyla; denetimli serbestlik kapsamında yürütülen tedbir ve yükümlülüklere ilişkin kararlar ile yükümlülerin tekrar suç işlemesini önleme, yükümlüleri topluma kazandırma, toplumu suç ve suçludan koruma ile mağdura ve topluma verilen zararı gidermenin amaçlandığı anlaşılmakta olup, eğitim ve iyileştirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanlarınca, yükümlülerin iyileştirilmeleri ve topluma kazandırılmalarına yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında, sunulan hizmetin niteliği ve özelliği dikkate alınarak yurt dışına çıkarılmasına yönelik düzenleme içeren dava konusu yönetmelik hükmünde hukuka aykırılık görülmemektedir.
Kaldı ki; … Hakimliğinin … gün ve … sayılı kararıyla, hükümlü olan davacının; yasal süre içerisinde müdürlüğe müracaat etmemesi nedeniyle koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verilmiş, dolayısıyla, davacı denetimli serbestlik kapsamından çıkarılmış bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Bakılan dava, 05/03/2013 tarih ve 28578 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Yabancı uyruklu hükümlüler hakkında yapılacak işlemler” başlıklı 89. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava konusu Yönetmelik, 10/11/2021 tarih ve 31655 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin 129. maddesiyle yürürlükten yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu nedenle, iptali istenen Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış olduğundan, esasının incelenme olanağı kalmayan dava hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2..Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 27/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir