Danıştay 10. Daire, Esas No: 2017/3168, Karar No: 2022/726
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2017/3168 E. , 2022/726 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/3168
Karar No : 2022/726
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
4- …
VEKİLLERİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı / …
(… Genel Komutanlığı)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU :Davacılardan …’ın eşi ve diğer davacıların babası olan …’ın 13/09/2007 tarihinde … köyü-… mezrası yol ayrımında ölü olarak bulunduğu ve söz konusu olayın PKK terör örgütü tarafından gerçekleştirildiği iddiasıyla, bu olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olarak … için 125.000,00 TL, …, … ve … için ayrı ayrı 25.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL maddi; … için 40.000,00 TL, …, … ve … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince Danıştay Onuncu Dairesinin 25/02/2016 tarih ve E:2015/1098, K:2016/1055 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından; İdare Mahkemesince hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda tahakkuk edilen tüm hesaplamalar belirtilmiş ve ödenmiş gibi hüküm kurulmuşsa da herhangi bir ödeme yapılmadığı, bu nedenle maddi tazminat taleplerinin kısmen kabul kararının hukuka uygun olmadığı, davalı idare tarafından;idarenin, yürüttüğü hizmetin sonucu olan ve nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olduğu, üçüncü kişinin kusurlu eyleminin zararın doğumunda başlıca etken olduğu durumlarda nedensellik bağının kalmayacağı ve idarenin sorumluluktan kurtulacağı, dava konusu olayda kusurlu ve kusursuz sorumluluk ilkelerine dayanılarak idarenin sorumluluğundan söz edilemeyeceği, meydana gelen zararın idarelerine atfının mümkün olmadığı, hükmolunan maddi tazminatın kar ve kazanca vesile olmama, idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyma, maruz kalınan zararı telafi etme kriterlerini karşılamadığı, hükmedilen manevi tazminatın yüksek olduğu, sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı, harçtan muaf olmalarına rağmen aleyhlerine harca hükmedilmesinin bozma nedeni olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMASI: Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesinin 4. fıkrası uyarınca reddi ile, İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Ayrıca, anılan Kanun’un 50. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçelerindeki iddiaların, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesinin 4. fıkrası uyarınca bozma nedenlerine uygunlukla sınırlı olarak incelenmesinden, temyiz istemlerine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 4. fıkrası uyarınca reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.